Dünya’da hiçbir iktidar, hiçbir devlet ve hiçbir güç, şeytan ve yandaşları yaşadıkça ve nefislerimiz oldukça ''terörü'' bitiremez!
Ancak terörün bataklığı kurutulursa asgariye indirilebilir! Yani azaltılabilinir!
“Terörsüz Ülke! Terörsüz Türkiye!”, Devlet-Millet birlikteliğiyle, birlik ve beraberlik şuuruyla mücadele etmemiz gereken bir hedeftir.
''İman edenler Allah yolunda savaşırlar. İnkar edenler ise Tağut'un yolunda savaşırlar. Şu halde şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır.'' (Nisâ 76) İlahi hatırlatma ve ihtarında; Terörün merkez üssü olan Şeytan'ın planları ve tuzaklarının zayıf ve güçsüz olduğu ilan edilmişken biz insanoğluna ve mü'minlere ne oluyor ki yoldan çıkarıcının ayartmalarına kapılıyoruz?
Nefislerimizin mallara, makamlara meylimiz sebebiyle haram yollara tevessül etme arzuları nedeniyle olmasın?
Şeytan'ın hile ve tuzaklarının, içerideki işbirlikçisi olan nefislerin bunda en büyük pay sahibi olduğu yine İlahi bir ihtarla, Kur'an-ın en güzel kıssasında Yusuf aleyhisselamın diliyle bize öğretilmedi mi? Ne buyurmuştu Rabbimiz Yusuf Suresi 53. Ayet-inde, ''Ben yine de nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis şiddetle kötülüğü emreder. Ancak Rabbimin rahmetiyle yarlığadığı müstesna. Muhakkak ki, Rabbim bağışlayıcı ve merhametlidir.''
Evet!
“Nefis ancak kötülükleri emreder ve kötülüklere meyleder!”
Hele de başterörist Şeytan'ın kuklası olduysa!?
Ancak dikkat edelim ki; Atamız Hz. Adem ve Hz.Havva; “Bizi şeytan kandırdı Şeytana uyduk!” sözü yerine “Ey Rabbımız! Biz helali çiğneyip haramı irtikab etmemiz sebebiyle Nefislerimize uyduk..!” diye yalvarıp yakarmalarının sebebi ile affolunmuşlardı.
Atamız ve Anamızın kıssasından da öğreniyoruz ki; her türlü inkar ve isyan terörünün ana merkezi nefislerimizin olmasındandır!
Şeytan ve avanelerinin biz kulları Hakk'a kul olmaktan saptırmak için yaktığı devasa terörizm yangınını; İlim, İman, İhlas ve takva suyuyla söndürmek için çalışmak tüm müslümanların İmani görevlerindendir!
Bataklık kurutulmadan sivrisinekleri öldürmek ise çare değildir!
Cezaevlerini doldurarak, ağır cezalar getirerek alınan tedbirler sadece pansuman tedavisidir!
Geçici nefes almadır! Geçici çaredir!
Ve terör, sadece silahla yapılan eylem biçimi değildir!
Lokman Suresi 13. ayette; ''inne-şşirke lezulmun âziym''
“Şüphesiz şirk, gerçekten büyük bir zulümdür.” ilahi mesajı gereği, İslam Düzeni dışındaki tüm rejimler Şirktir, zulümdür, terördür!
Ve Kapitalizm, Komünizm, Ateizm, Deizm, Gnostizm, Agnostizm, Dinsizlik gibi Şirk terörizmi tüm belaların bataklığıdır! Terör Yangınlarının ateşleyici benzinleridir!
Cehalet; terör bataklığını, Faiz; Terör bataklığını, Fahiş Fiyat ve ağır ekonomik şartlar; terör bataklığını, Fuhuş; terör bataklığını ve Kumar alkol uyuşturucu vs. terör bataklığını Allah’a şeksiz, şübhesiz ve itirazsız kulluk imanıyla kurutmadan İnsanlığın baş belası terörizmin her çeşidi nasıl ve neyle önlenecek?
Sağlık, tarım, gıda ve silah sömürü bataklığı; Allah’a şeksiz, şübhesiz ve itirazsız kulluk imanıyla kurutulmadan İnsanlığın baş belası terörizm nasıl ve neyle önlenecek!?
Küresel dayatmalarıyla ve ulus devletlerin bağımsızlıklarını ipotek altına alma çabalarıyla bilinen DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü), (WEF) Dünya Ekonomik Forumu, Bilderbergler, Paris İklim Antlşaması, BM Güvenlik Konseyi, AB, NATO vb'leri silahlı, silahsız yollarla canımıza, sağlığımıza ve gönüllerimizi terörize etmiyorlar mı?
Bunlar ve türevleri; nesillerimize, toprağımıza, gıdamıza, hayvanımıza, bulutlarımıza, yağmurlarımıza, iklimimize saldırmağa devam ederlerken İslam Nizamının ışığı altında İmani, ilmi, iktisadi, siyasi ve ahlaki ilkeler etrafında birlik olmadan ve kendi aramızda sulh yapmadan ve Allah’a şeksiz, şübhesiz ve itirazsız kulluk imanıyla kurutulmadan İnsanlığın baş belası terörizm nasıl ve neyle önlenecek!
Koruyucu yasa tuzaklarıyla eşleri birbirine düşüren, saygıyı sevgiyi unutturan uygulamalara dur demessek, Annelerin bin bir çileyle doğurduğu can bebeğini ''topuk kanı verdirmedi, aşı yaptırtmadı'' diye elinden almaya, vasi atamaya kalkışma yanlışlıklarını terk etmessek ferdlerin, ailenin ve Devletin barışı nasıl ve neyle sağlanacak!?
Terörizm'i sıfıra yakın azaltmak istiyorsak; önce bataklığı olan zulmün merkezi Roma’nın çağdışı terör kanunlarının insanlığa şiddet, savaş, kan, bunalım ve çöküş getirdiğini artık idrak etmeliyiz!
Yaratılış fıtratımıza örf ve ahlakımıza uygun Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımızın çağlar üstü Medeni ve Modern İslam Hukukunun bize hayat veren yasalarını baş tacı yapmalıyız!
Ve bu Medeni ve Modern Hukukun ilk uygulayıcısı sevginin, saygının, merhametin, güzel ahlakın Hakk ve adaletin sembolü eşsiz Önderimiz Hz. Muhammed (sav) Efendimizin İzinden gitmeliyiz!
Terörün beşiği geçici dünya hayatına aldanma ve taptırma gafletini terk ederek, kavganın, hilenin, aldatmanın, soysuzluğun, soygunun, sömürünün, kan dökmenin ve hiçbir terörün olmadığı Ahiretin huzurevi Cennet yurduna hazırlanmalıyız!
Ve tüm İnsanları bu sonsuz hayata hazırlamalıyız!
Çünkü her çeşit teröre meyilli yaratılan Nefislerimiz, ancak Allah’ı anmak, tanımak, sevmek, saymak ve sadece Allah’a kul olmakla huzur bularak şeytan ve yandaşlarının tuzaklarından kurtulur!
Allahımız, hepimizi göz açıp kapayıncaya kadar bile nefsimizle bizi baş başa bırakmasın!
Dünya’da daim iyilik yapmayı, Ahiret yurdunda da iyilikleri yaşamayı ihsan buyursun.
Roma Merkezli Siyonit-Haç ittifaklı zalim Dünya nöbetini zalimlerden devr alarak Hilal’in İstanbul Merkezli Barış Dünyasının doğuşuna çalışmalarımızı vesile kılsın!
Amin.
YORUMLAR