Bismillahirrahmanirrahıım
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd; Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun!
Merhum Cemil Meriç Üstadımızın “Bu ülkede yaşanmaz diyenler, bu ülkeyi yaşanmaz hale getirenlerdir!” dediği gibi ülkemizi maddi ve manevi kaosa sürükleyenler Bizans entrikalarını yalan, iftira, şantaj ve montajlarla devam ettiriyorlar! Hava kirliliği gibi tam bir haber kirliliği altındayız. Kimin eli kimin cebinde belli değil! Akı kara karayı ak gösteren, yalancıyı doğru doğruyu yalancı, Din ve Devlet düşmanlarını dost, Din ve Devleti için canını çekinmeden verecekleri düşman gösteren bir ahlaksızlık kirliliği! Manevi ve ahlaki değerlerini yitirmiş bu kişiliksiz kişiler için Atalarımız; “can çıkar huy çıkmaz!” sözünü boşuna söylememişler!
Önemine binaen her zaman tekrar ettiğimiz “Benim Ümmetim her günahı işleyebilir! Ama asla yalan söyleyemez!” buyuran Peygamberimizin Ümmeti günümüz biz Müslümanlarına ne oldu ki; birbirimizin kuyusunu kazmak, iftira ve yalanlarla birbirimizi karalamakta yarış halindeyiz?
Müslüman olmayan kâfirlere karşı bile; hileyi, dolandırıcılığı, yalan ve iftirayı en büyük haramlardan kılan Allahımıza nasıl hesap vereceğiz?
“Ey iman edenler, eğer bir fasık, (harama ve yalana meyilli şahıslar, oluşumlar ve yayın organları) size (kızdırıp kışkırtıcı veya oyalayıp aldatıcı) bir haber getirirse onu ‘etraflıca araştırın’ (her anlatılana hemen inanıp kanmayın). Yoksa bilmeden (ve yanlış yönlendirme sonucu), bir kavme (ve kesime) kötülükle sataşıp (haklarına tecavüz etmiş duruma düşersiniz) de ardından bu işlediklerinize pişman oluverirsiniz.’’ (Hucurat Suresi 6) İlahi talimatlarını unutarak kardeşlerine utanmadan çamur atmaya devam edenler ne zaman tövbe edip helallik isteyecekler?
Hepimize bir nefes kadar yakın olan ölüm, hayatımızdan sonra kalkıp buluşacağımız ahiretin büyük mahkemesindeki büyük buluşma ve duruşma günündeki büyük hesaplaşmadan da mı korkmuyoruz?
“O gün, (o büyük mahkemede) zalimlerin ağızlarına mühür vurup kapatacağız; Elleri dile gelip Bize tüm olup bitenleri anlatacak, ayakları da yapmış oldukları her şeye şâhitlik edecek.!” (Yasin Suresi 65) İlahi haberine rağmen yalan ve iftiralarına hâlâ devam eden bu ahlaksız mahluklar ne zaman pişman olup tövbe edecekler?
Neslinin, malının ve makamının hiçbir kimseye zerre kadar fayda vermeyeceği ve kişinin en yakınlarından bile kaçacağı O dehşetli günden utanmaz korkmaz olan vicdansız yalancı ve müfteriler ne zaman pişman olup tövbe edecekler?
Peygamber Efendilerimize, güzide ashabına, Hz. Ayşe (r.a) anamız gibi iman ehli eşlerine ve yeryüzünün en temiz hanımı Meryem anamıza iftira atmaktan utanmayan haysiyetsizlerin izinden yürüyen günümüz vicdansız, yalancı ve müfterileri ne zaman pişman olup tövbe edecekler? Pişman olup tövbe etmezlerse bunların acı sonlarını hem dünya’da hem Ukba’da birlikte göreceğiz İnşAllah!
Atalarımızın “Güneş balçıkla sıvanmaz!” dediği gibi daim doğruluğu, dürüstlüğü ve güzel ahlak erdemliliğini tercih edenleri de yalanlar ve iftiralar asla yıpratamaz! Ve yıldıramaz! Ve netice;
“O hâlde, (Ey Resulüm ve O’nun izinden giden Müslümanlar!)! İnkârcıların çirkin sözlerine karşı sabırla göğüs ger; bunun için, Rabb’inle birlikteliğini bir an olsun kesintiye uğratma! Unutma ki, senin bu güçlüklere göğüs germen, ancak Allah’ın lütuf ve yardımı sayesindedir ve onlardan ötürü üzme kendini, Allah’ın dinine karşı uydurdukları asılsız iddialar, kurdukları hile ve tuzaklardan dolayı da yüreğin daralmasın! Şüphesiz Allah, (kendisinden) kulluk şuur ve bilinciyle (haramlardan yani kötülükten ve zulümlerden) sakınanlarla ve (devamlı iyilik ve) ihsan ehli olanlarla beraberdir.” (Nahl Suresi 127-128) İlahi Mesajı değişmez ilacımız, motivasyon kaynağımız ve yüksek moralimizdir!
‘’Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes! Ey kahpe yalan ve iftira rüzgârı artık ne yandan esersen es!’’ Zira Allah sadece doğrularla beraberdir! Ve Bizi her zaman doğru kullarından ve doğrularla beraber olanlardan eylesin! Amiin.
Nefsimizde, Ailemizde ve Ülkemizde “İslam Sözleşmesi ”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.
Selam, sevgi ve duayla...
YORUMLAR