PROF. DR. İSMAİL HAKKI AYDIN:TERMİNATÖR VE CYBORG ASKERLER GELİYOR
İsmail Hakkı Aydın, 1954 yılında Trabzon'da doğdu. İlkokulu Maçka'da, Orta ve Lise tahsilini Trabzon'da tamamladı. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, Beyin Cerrahisi Kürsüsünde asistanlığa başladı.Bilim Adamı, Beyin Cerrahı, Düşünür, Edib, Şair, Güftekâr, Mûsıkîşinas, Teolog, Flozof, Hattat olan İsmail Hakkı Aydın, İngilizce, Fransızca, Latince, Arapça ve Farsça'yı anadili gibi konuşmaktadır. Aydın yalnızca bir beyin cerrahı değil, aynı zamanda bir filozof, şair, bestekâr ve yazardır. Bu çok yönlü karakterini ilk olarak yetiştirilme tarzına, sonrasında kendi kendini eğitme şekline borçludur. Yetiştirilme tarzındaki en önemli etken ilmiye sınıfı bir aileden gelmiş olmasıdır.
Profesör Doktor İsmail Hakkı Aydın, 21. yüzyılda dünyada beyin cerrahisinin en başarılı temsilcilerinden biridir. “Yüzyılın Cerrahı” Mahmut Gazi Yaşargil başta olmak üzere birçok değerli bilim adamı ile birlikte çalışmış, bu çalışma sürecinde Türk akademisindeki değişimlere yakından şahit olmuş, gelişimlere katkıda bulunmuştur. Dünya çapında "Sylvia Fissure" adıyla anılan bir ameliyat yöntemi geliştirmesi ve adına kongre düzenlenen ilk Türk bilim adamı olmasıyla bilinen İsmail Hakkı Aydın, 1990 yılı itibarıyla edebiyat, musiki ve felsefe alanlarında eserler vermeye başlamıştır. “Yapay Zeka”, “Metaverse”, “Beyin Sizsiniz”, “Kuantik Çağ”, “Rabbim Beni Doktorlardan Koru”, “Bir Beyin Cerrahının Anıları” eserlerinden sadece bir kısmıdır. Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın, oğlu Prof. Dr. Abdülkadir Cüneyt Aydın, torunu Ahmet Bircis Aydın; yani dede, oğul ve torunun yazdığı dünya da ilk olan “Yaşam 5.0 Kuantik Düşünce Sarmalı” kitabı alanında bir ilktir.
Çok yönlü, dünyaca ünlü bir bilim adamımız olarak birçok alanda yeni eserleri bilim dünyasına yeni ufuklar açmaya devam eden Prof. Dr. İsmail Hakkı aydın, 6 bin vecizelik kitabı ile Nietzsche’nin 1200 olan vecize sayısının üstünde rekor kırarak dünyada ilk sırada yer almıştır. Prof Dr. İsmail Hakkı Aydın " Vecizeler kitabı" ve yapay zeka üzerine gerçekleştirdiğimiz röportajda yazarımız Şehnaz Yılmaz ve Genel Yayın Yönetmenimiz Ahmet Kaplan'ın sorularını cevapladı
İşte sorularımız ve cevaplar…..
Vecizelerim kitabı nasıl doğdu?
Ben çocukluğumdan bu yana şiir yazarım, makaleler yazarım. Bundan 50- 55 sene önce de küçük risaleler yazıyordum.
Bazı arkadaşlarım bazı cümlelerimi seçiyorlardı. Bu cümle çok önemli bunları değerlendirelim diyorlardı. Sonrasında bundan 20 yıl evvel bu yazıları ufak ufak toplamaya başladık. Makalelerimle birlikte biliyorsunuz aynı zamanda 7 şiir kitabım var. Köşe yazarlığı yapıyordum. Bu makalelerin altına vecizelerimi de koymaya başladım. Sonrasında da bunları kitap haline getirmeyi planladık. 2015 yılında birincisi Aforizmalarım kitabı çıktı. Arkasından Aforizmalar 2 ,3,4, 5’ e kadar çıktık. Bunları da ayrıca teker teker bir nevi filtre ederek daha konsantre hale getirdik. Bunlardan sonra tüm vecizeleri tek bir kitapta toplamaya çalıştık. Bu vecizelerin her birinin arkasında bir kaynak vardır. Ya bir ayet ya bir hadis vardır. Ya da Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji kuralı vardır. Yani bilimsel bir gerçeklik vardır. Vecizelerim benim yazmak isteyip de tembelliğim yüzünden yazamadığım kitaplarımın tek cümle halindeki özetidir.
DÜNYA TARİHİNDE BİRİNCİ SIRADA
YER ALDI, BU BİR REKOR...
Yani şu anda 6 bin civarında vecizem var. Eğer imkan olsa bir 6 bin daha yazarım. 5 cilt olunca tek bir ciltte birleştirelim diye düşündük. Bunun da ilk birinci baskısı 2023 yılı Ocak ayında basıldı. Bunlar bir Üniversite de proje olarakta incelendi.
Dünya tarihinde ki vecizesi olan filozoflar incelendi. O zaman 5 bin olan vecizelerim ile en çok vecizesi olan isim olarak ben birinci sırada çıkmışım. Benden sonra ise 1200 civarında vecizesi ile ikinci sırada Nietzche çıkmış. Bu konuda da bir animasyon yapılmış vecize sayısı ile ben Nietzche’yi dövüyorum...
Birinci baskı da daha önce yayınlanmış olmasına rağmen bir dosya yanlışlıkla girmedi. Birinci baskının tüm gelirlerini depremzedelere verildi. Arkasından Ağustos ayında ise 2’inci baskısı çıktı. İkinci baskıya girmeyen vecizeleri de ilave ettik. 6 bin vecizelik bir eser tek bir ciltte toplanmış oldu. Bunun indeksini de Prof. Dr. Recep Öztürk çok titiz bir çalışmayla hazırladı. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Vecizeler alfabetik olarak sıralandı. Beyin dediğinizde beyinle ilgili tüm vecizelere erişmek mümkün oluyor. Okuyup da üzerinde çok düşünülmesi gereken aforizmalar bunlar. Bu kitabın 2. Baskısı çıktı ve çok fazla okuyucusu var.
Bu vecizelere okullarda ders kitabı olarak kaynak olarak yer verilebilir mi?
Vecizelerin felsefi ve edebi bir derinliği var. Bilimsel ve ilmi bir boyutu var. Eskiden kompozisyon derslerinde bir vecize söylenir onunla ilgili bir kompozisyon yazılması istenirdi. Onun üzerinde düşünmek öğrencilerin ufkunu açardı. Konuya birde kişinin kendi bilimsel müktesebatı içinde bakmak gerekir. Çünkü kişi ancak kendi müktesebatı içinde bunu yorumlayabilir. Belli bir seviyeye gelen öğrencilerin kendi müktesebatlarınca onları yorumlama yeteneği vardır. Ama bazıları vardır ki gerçekten çok üst düzeyde eğitim gerektirir.
VECİZELER SANAT ŞAİKASIDIR
Mesela Kuantum, Metaverse, yapay zeka ile ilgili birçok bilimsel kaynağı bir cümle halinde özetleyen bilgiler vardır. Bunlar öğrencilerin muhayyilesini genişletir. Örnek veriyorum "rahat illettir" bunun çok değişik anlamlarda, icabında nöroscince anlamında da yorumlamak mümkün olabilir.Onu felsefi, tasavvufi boyutunda da yorumlamak mümkündür. Bu bakımdan kişilerin kendi müktesebatınca onları yorumlaması söz konusu olabilir. Vecizeler aynı zamanda bir sanat eseridir. Bir tablo gibi, bir şiir gibi, musiki parçası bir güfte gibidir. Diyelim ki bir güftekar bir güfteyi yazdığı zaman onu bestelendiğinde ona aynı zamanda bir ruh verir, can verir. Ama onu yaşatan ise icra edendir. Bir şarkı da güfte, makam, usül, vezin, hece, sözler aynı olduğu halde onu icra edenler tüm duygularını kattığı için farklı anlamlar ortaya çıkabilir. Bu da onun zenginliğini gösterir.
Vecizelerde bir anlamda öyledir. Onlarda bir sanat şaikasıdır. Sanat onlarda gizlidir. Onu okuyan kendi müktesabatınca, kendi bilgi dağarcığında, kendi geçmişince onu yorumlayabilir. "Rahat illettir" dediğimizde veyahut "beyin dinlendikçe yorulur, yoruldukça dinlenir" dediğimizde bunların icabında nörobilim yani beyin bilimi tarafından yorumlanması farklı, sosyal boyutlu, toplum beyni olarak yorumlanması farklıdır. Bizim bildiğimiz burada anatomik beyin olarakta algılayabiliriz. Aynı zamanda toplum beyni, toplum zihni ve toplum şuuru, toplum bilinci olarakta algılayabilirsin. Yani bu sizin kültürünüz, ilminiz, irfanınız, sanata, kültüre, edebiyata bakışınızla o kadar geniş muhayyilenizle yorumlayabilirsiniz. Öğrencilerinde nöronlar arası konnektomun, bağlantıların ortaya çıkması, güçlenmesi ve özellikle hayal ufuklarının gelişmesine ve proje üretmesine gerek bilimsel alanda gerekse sosyal, kültürel, medeniyet alanında yeni yeni ufuklar açacaktır. Çok faydalı olacaktır. Bu bakımdan Fizik, Mantık, Felsefe, Edebiyat gibi hocalarında yönlendirmesi ile bunların değerlendirilmesi gerekir. Ben bunun öğrencilere çok ufuk açacağı kanaatindeyim.
YAPAY ZEKA CİNAYETLERİ DÜNYA
KAMUOYUNDAN UZUN SÜRE SAKLANDI
Yapay zekalı robotların işlediği cinayetler artık dünya kamuoyuna yansımaya başladı. Bu cinayetler bize neyi işaret ediyor?
Aslında bu yeni değil ama bu dünya kamuoyundan saklanıyordu. Ancak biz , gizlenen yapay zekanın insanları öldürdüğünü, cinayet işlediğini aslında uzun zamandır biliyorduk. Bunlar küp’ten sızan bilgilerdi, aslında ben o küp’ün içini de biliyorum. Evde hizmetkarlık yapan robotların farklı farklı işlere tevessül ettikleri söz konusudur. Evde kadını öldürdü, kocasını öldürdü. Bunlar var. Şu anda da sadece basına sızdırılan çok az şeyler biliniyor dünya kamuoyunda. Benim anlattıklarımda küpten sızanlardır.
DÜŞÜNCE İLE KONTROL
EDİLEN İNSANLAR TÜREYECEK
Yapay zeka ve Robotların hayatımıza girmeye başladığını gördük. Peki insanlarda nasıl bir değişim olacak? İnsanlık bu gelişmelerden nasıl etkilenecek?
Mesela "Yaşam 5.0 Kuantik Düşünce Sarmalı'nda" dede, oğul ve torun 3 nesil birlikte yazdığımız bir eserdir ve burada 2500 yılına kadar özellikle yapay zekayı yazdık. Amiloidler, humanoidler, cyborglar, transhümanizm hatta kuantik çağ ve holistik çağı kavramlarını ele aldığımızda neler olacağını, ne gibi değişkenliklerin olacağını gerek kendi dünyamızda gerekse gezegenler arası evrende neler olabileceğini yazdık. Bunları konferanslarımda da anlattım.
Bunu özetlemek gerekirse bunları ben eserimde yıl yıl yazdım. Bunlardan bazılarını madde ifade edecek olursak 2500 yılına kadar ne olacak o şekilde bakmak lazım. Daha önceki “Beyin Sizsiniz” eserimde de yazmıştım.
Kısaca söyleyecek olursam beyin ile kontrol edilecek bilgisayarlardan tutun, düşünce ile kontrol edilen insanlar türeyecek. Beyin kendi sinyalleri ile bütün veri sistemlerine bağlanarak istediği bilgiye ulaşabilecek. Kendi hafızasına da kaydedecek. Beyin kendi sinyalleri ile bunu yapabilecek. Şifreye bile gerek kalmayacak. Artırılmış gerçeklikle kayıt yapabilen yüksek hafızalı kontak lensler söz konusu olacak. Siz bir kontak lens takacaksınız gözünüze ondan zomda kayıtta yapabileceksiniz gözlerinizle. Video kaydı yapabilecek, fotoğrafta çekebileceksiniz. Yani herşey ayan beyan olacak. Yerde, gökte gezegenlerde hiç birşey gizli kalmayacak. Aynı zamanda yapay kornea, yapay zeka olacak. Yapay zeka ile sanayide insan gereksiz hale getirilebilecek.
SENTETİK İNSANLAR TÜREYECEK
Şimdi düşün ki fabrikalarda insanlar çalışıyor. Ama yapay zeka, robotlar ile beraber insanın orada ki lüzumu azalacak veya kaybolacak. Yine giyilebilir, taşınabilir ve uzaktan kumanda edilebilen hafızayı değiştirebilen sensörler olacak. Yine düşüncenin insanlar ve canlılar arasında aktarılması söz konusu olacak. Düşünce insanlar arasında beyinler arasında aktarılabilecek. Biliyorsunuz kitabını da yazdım “dünya beyin ağı” (wbw) world beyin, global beyin ağı nesneler arasında dünya da kainatta ne varsa onlar arasında bir bağ oluşabilecek. Telepati söz konusu olacak. Transhümanizm yani ölümsüzlük konusunda çalışmalar var. Sentetik insanlar ortaya çıkacak. Bakın bu önemli yani klonlanmışlardan ziyade, sentetik insanlar. Sentetik kan. Sentetik kan şu anda yapıldı. Yedek organlar. Yedek kalbiniz olacak. Yedek karaciğeriniz, böbreğiniz olacak. Gerektiği zaman karaciğeriniz çıkarılacak, yenisi takılacak.
YARI İNSAN, YARI ROBOT VARLIKLARIN
DÖNEMİ BAŞLIYOR
İnsansı robotlar, Nanorobotlar olacak. Bakacaksın insan gibi olacak ama robot olacak. Humanoidler, insansı robottan, hayvansı boyutta robotlar ortaya çıkacak. Android hizmetçiler olacak ki şu anda da var. Tabi ben bunları 2500 yılına kadar madde madde yazdım ama bunların çoğu daha erkenden olacak. Beyin sizsiniz 3.0’da insanlığın geleceğinde önümüzdeki yüzyılı yazdım. Ora da 2025’te olacakları yazmıştım 2023’te olur hale geldi. Sürücüsüz otonom araçlar. Android hizmetçiler. Tasarım bebekler ki şu anda gerçekleşenlerden sadece birkaçı. Nepal de üzerinde tasarım yapılmış bebekler yapılıyor şu an.
BEYİNLER DÜZENLENECEK
ORGANLAR KONUŞACAK
Beyinler yeniden düzenlenebilecek, kurgulanabilecek, güncellenebilecek. Güncellenmiş insanlar ortaya çıkacak. İstediğimiz ortamda yaşayabilen hayatını sürdürebilen insanlar ve canlılar olacak. Güncellenmiş hayvanlar; Kediler, köpekler, akrepler, yılanlar gibi hayvanlarda güncellenecek. Kök hücre de çip teknolojisi ile felç problemi ortadan kalkacak. Sağlık alanında kök hücre ve çip teknolojisi ile felç problemi çözülecek. Yine yapılan telomer çalışmaları ile ömür daha çok uzayacak. Hasta olmayan insanlar, kendi kendini tamir eden organlar olacak. Hastalığını konuşma ile ifade eden organlar olacak. Hatasız yapay zekalı doktorlar olacak. Dokunmadan düşünce ile kumanda edilen aletler olacak. Düşünce ile televizyonunuzu açıp kapatilebileceksiniz. Robot hakim, savcı ve avukatlar olacak. Bunlar Amerika da şu an başladı. Müftü, vaiz, papaz, haham gibi robot din adamları olacak. Yalnız imam olamaz. Müftü bütün kaynakları araştırıyor fetva veriyor. Yapay zeka da bütün kaynakları tarayıp inceleyip cevap verebilir. Düşünce ile tedaviler yönlendirilebilecek. Dijital ikizler olacak. İlaçlar önce dijital ikizlerde denenecek. En az zarar veren ilaç ile daha güvenilir tedavi olacak. Robotik uzuvlar, robotik organlar olacak. Hiç hata yapmayan ve konuşan organlar olacak. Size konuşacak sinyal verecek. Kalp şu damarımda şu kadar daralma var diye konuşacak. Beyin implantları olacak.
Yapay zeka borsacıları, 3 boyutlu holografik internet. Aslında bu var ama henüz piyasaya çıkmadı. Açıklamıyorlar şu an.
Yeni meslekler ihdas edilecek. Yapay zeka mühendisleri, robot tamirciliği, Uzay seyahat acentalığı meslekleri gibi çok sayıda yeni meslekler olacak. Bilimsel araştırmaların süresi çok kısalacak. Faz çalışmaları çok daha hızlı olacak.Pandemiler kısa sürede yayılacak ama kısa sürede de sonlandırılacak.
ACI VE MERHAMETTEN YOKSUN
TERMİNATÖR CYBORG ASKERLER YOLDA
Neuralink ve Starlinkler hayatımızda nerede olacak?
Neuralink, Starlinkler hayatın her safhasında daha etkin olacaklar. Şu anda 70 bin tane alçak irtifa uydusu var. Starlinkler eşyalar arası internet bağlantılarını sağlayacak. Neuralinkler ise beyinler arasındaki bağlantıyı sağlayacak. Nöron beyin mühendisliği sayesinde yorgunluk bilmeyen, acı ve merhamet duygusundan yoksun hedonist terminatör Cyborg askerler yolda. Vur deyince vuran, öldür deyince öldüren. Kadın- erkek, çoluk-çocuk ayrımı yapmadan öldürebilen, öl deyince ölebilen cyborg askerler olacak.
IŞINLANMA İLE ZAMANDA YOLCULUK OLACAK
Filmlerde izlediğimiz kurgular ışınlanmalar gelecekte ne kadar mümkün?
Transportasyon, ışınlanma için daha hazırlıklı olacağız. Işınlanma ile zamanda yolculuk yapacağız. Ekosistem değişecek. Buzullar eriyecek. Çölleşme ortaya çıkacak. Uzay adam söz konusu. Uzayda Mars ve diğer gezegenlerde yeni şehirler kurulacak ve yerleşim olacak. Uzayda ben şu anda yaşam olduğuna inanıyorum. 100 milyar güneş sistemi var. Uzay boş değil. Ora da canlılar var. Onlarla irtibatta kurulacak. Belki onlarla beraber alışverişe de gideceğiz. Uzaya belki tatile gideceğiz, oradan mülk edineceğiz.
Beynimizi şu anda tam kapasite çalıştıramıyoruz. Beynimizi tam kapasite çalıştırabilirsek tevessül, tecessüd, tayy-i zaman, tayy-i mekan, telepati yapabiliriz. Zihinleri okuyabileceğiz. Nöronların navigasyon sistemini aktif edebileceğiz. Beynimizi doppler, mikroskop, röntgen, tomografi, ultrason gibi tam teşekkülü bir laboratuvar gibi kullanacağız.
BİN SENE ÖNCE Kİ BİLİM
Geçmiş yüzyıllarda bilimde bu gelişmeler düşünülebilir miydi?
Bundan bin sene önce Cabir Bin Hayyam; “İmkanımız olsa biz laboratuvar da canlı üretebiliriz” diyor. Bunu tam bin sene önce söylüyor. O kitaplar yakıldı. O kitaplar yakılmasa uzay konusu başka bir yerde olurdu.
Endülüste o kadar kitap yakıldı. Bağdat, İskenderiye Kütüphanelerinde binlerce kitap yakıldı. Gerek doğu da gerekse batı da kitaplar yakıldı. Büyük bir fetret yaşandı. Bütün bunlar olmasaydı bugün değişik gezegenler ve galaksiler arasında tatil ve yerleşim planları yapıyor olacaktık.
NASA’nın 10X diye bir projesi var. Radyosyan’dan etkilenmeyen, daha az oksijen ihtiyacı olan, asitik ortamlarda daha fazla yaşama imkanı olan canlılar üretilecek. Uzay da yerleşimler olacak. Kıyı şehirleri sular altında kalacak. Çölleşme olacak. Yüzen yeni şehirler yapılacak. Hollanda şu an buna başladı. Yüzen apartmanlar yapıyor. Fay hatları tedavi edilebilecek.
ROBOTLAR İDAREYE EL KOYABİLİR
Robotlar hayatımızı nasıl değiştirecek?
Tek dinli, tek dilli tek dünya devleti olacak. Belki robotların birleştiği idareye el koyduğu bir durumda yaşanabilir. Mesela 2070 yılında benim kanaatim dünyanın bütün güvenliğini Androidler sağlayacak.
Robotlar idareyi ele alınca kitlesel işsizlik söz konusu olacak. Evrensel gelir modelleri olacak. Şu anda yürütülen insanlık polisi dediğimiz Alfa, Beta, Delta, Gama tipi gibi insanlar oluşturulacak. Alfa insanlar yönetici pozisyonunda olacak.
MARS VE DİĞER GEZEGENLERDE
KOLONİLER OLUŞTURULACAK
Mars ve diğer gezegenlerde koloniler oluşturulacak. Amerika ile Avrupa arasında denizin altından translantik bir tren yolu yapılacak. Saatte 6400 km hızla giden trenle kıtalararası yolculuk olacak.
Femto teknolojisi; 10 üzeri eksi 15 yani metrenin katrilyonda biri ve Pikoteknoloji 10 üzeri eksi 12 devreye girecek.
Önümüzde ki 10 yıl nörasayns Nobel alacak. Beyin ile ilgili çalışmalar Nobel alacak çalışmalar olacaktır. Genç araştırmacıların bilgisi olsun.
YORUMLAR