Geçtiğimiz Cuma günü “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” dolayısıyla, kamu kurum ve kuruluşları ile bazı sivil toplum temsilcileri tarafında ilçelerimizde, ilimizde ve bölgemizde çeşitli ziyaret ve etkinlikler gerçekleştirilmiş…
Bunlar gazetecilik mesleğinin zorlukları, gazetecinin hakları ve gazete basan matbaaların sıkıntılarından uzak, tamamen göstermelik yapılan etkinlikler olarak arşivlere girdi… İlimizdeki saygın kuruluşlardan ve Ardeşen Ticaret ve Sanayii Odası Başkanlığından konuyla ilgili telefonla aranarak gazeteciler günü dolayısıyla sohbet niteliğinde bir etkinliğe davet edildim. Ankara’da yaşadığım için davete icabet edemeyeceğimi, uygun olursa telefonla katılabileceğimi belirttim… Her iki davete de önceden belirlenen saatlerde telefonla arayarak katılıp, genç meslektaşlarımın gazeteciler gününü kutladım ve dilimin döndüğü kadar Ardeşen ve bölgemizde görev yapan genç meslektaşlarımızın sorunları ve çalışma şartlarıyla ilgili görüşlerimi aktardım…
Bölgemizde görev yapan meslektaşlarımız için “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” bu yıl da gerçek anlamda yerel gazete ve gazetecilerin sorunlarının konuşulduğu bir platformda gerçekleşmemiş… Meslektaşlarımızdan ve gazeteler ile sosyal medyadan öğrendiğimiz kadarıyla, birkaç etkinliğin dışında geçen yıl ya da bir önceki “10 Ocak Gazeteciler Günü” etkinliğinin basın açıklamaları dağıtılmış ve konuşmalar yapılmış… Burada anlaşılan o ki “Basın mensuplarını hoş tutalım, ayakta durabilecekleri kadar destek verelim, yeterli” görüşü ağır basmıştır…
Ne konuşulmalıydı? Yerel gazeteler kan ağlıyor konuşulmalıydı… Dövizin yükselişinden dolayı gazete kâğıt fiyatlarının neredeyse üçe katlamasının bölgemizdeki yerel gazeteleri zora soktuğunu konuşulmalıydı… Rize ve ilçelerinde çıkan günlük ve haftalık gazeteler sayfa adedini düşürürken, renkli olarak çıkan parmakla sayılabilecek gazeteler de siyah-beyaz olarak baskıya geçmiş… Bu konuşulmalıydı…
Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Kurulu, gazete kağıdındaki fiyat artışlarından sonra yazılı basında yaşanan sıkıntıları bir nebze olsun hafifletmek için olağanüstü toplanmış, kâğıt krizine yönelik; sayfa sayısını azaltma, sayfa yüzölçümlerini küçültme, kadro sayısını azaltma ve gazete satış adedini düşürme kararlar almıştı… Sadece bölgemizde değil ülke genelinde oldukça zor günler geçiren yerel gazeteler, kadroda küçülmeye giderken birçoğu sayfa sayısını düşürdü ve renksiz çıkarmaya başladı. Gündemden hiç düşmeyen ekonomik sıkıntılarla birlikte birçok haftalık gazete 15 günde bir, bazıları da aylık basılmaya başlarken, çok sayıda günlük gazeteyi de oldukça zor durumda bırakmıştır…
Gazete sahiplerinin, giderlerini azaltmak için yıllardır yanlarında çalıştırdıkları meslektaşlarımızı işten çıkardıklarını öğrenmiş buluyorum… Bu olumsuz duruma çözüm bulmaya çalışan bazı gazete sahiplerinin, işten çıkardıkları elemanlarına tazminatlarını ödeyebilmek için bankalardan kredi talep ettiklerini ancak bu taleplerine olumlu yanıt verilmediğinden dolayı şikayetçi olduklarını da öğrendim… Bu soruna acilen bir önlem alınması konusunda çağrıda bulunuyorlar.
Çare bulunmazsa, ne yazık ki bu acı tablo karşısında daha birçok meslektaşımız işinden olacak ve yerel gazete diye bir şey kalmayacak…
YORUMLAR