“Cumhuriyetimizin geleceği, geleceğimizin aydınlık yarınlarında daha da güçlenecektir.”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ve silah arkadaşlarının sınırsız destekleriyle yazılan kurtuluş destanımızın 98. yılını milletçe, ilk günkü coşku ve heyecanla kutluyoruz.
Türk Milletinin şanlı tarihindeki dönüm noktalarından biridir Cumhuriyetin ilanı…
Türk halkının tarihinde çok önemli bir yer tutan 29 Ekim 1923 tarihi, Mustafa Kemal Atatürk’ün 10.Yıl Nutkunda belirttiği gibi en büyük bayramımızdır ve 628 sayılı kanun ile bugün 1925'ten beri ülkemizde ve dış temsilciliklerde bayram olarak kutlanmaktadır.
Tüm zorluklara rağmen, yedi düvel karşısında dimdik durarak 98 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti, geçen yüzyıla yakın zamanda uluslararası alanda, siyasette çok önemli seviyelere gelmiş, askeri konular başta olmak üzere ekonomi, eğitim ve kültür alanlarında da önemli ilerlemeler kaydederek dünya devletleri arasında sözü geçen bir ülke haline gelmiştir. Bu durum gücünü milletinden aldığı demokratik bir Cumhuriyet yönetiminin olmasından kaynaklanmaktadır…
“Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Yalnız tek bir şeye ihtiyacımız vardır, çalışkan olmak. Servet ve onun tabii neticesi olan refah ve saadet yalnız ve ancak çalışkanların hakkıdır.” görüşünden yola çıkarak, ülkemizin, dünyanın en güçlü, en itibarlı ve önde gelen devletleri arasında yerini alması, Türk Milleti olarak vazgeçilmez ilk hedefimiz olmalıdır. Bunun için hiç durmadan zihnen ve bedenen çalışmalı ve gelecek nesillere çağdaş, demokratik, ilerici bir ülke bırakmak için ter dökmeye devam etmeliyiz…
Dinlediğim bir tanıtım filminde “29 Ekim, çarıkla bastığın toprağa sahip çıkmaktır. Mezarın olacağını bile bile, ellerinle siper kazmaktır. Bir tas hoşaf, yarım ekmekle doymaktır. 29 Ekim, 25 kiloluk mermiyi saatlerce sırtında taşımaktır. Süngüyle çarpışmak, günlerce uyumadan savaşmaktır. İmkansıza inanmaktır. 29 Ekim, köyden cepheye 1000 kişi çıkıp,1 kişi dönmektir. Hatta dönmeyeceğini bile bile, eşini, oğlunu beklemektir. 29 Ekim, bütün dünyanın karşısında dimdik durmak, biz Türkiyeyiz demektir.” ifadelerine yer verilmektedir. Türk’ün gücünü, kararlılığını, sabrını ve hedefe istikrarla ulaşmanın azmini tekrar tekrar vurgulayan bu sözler, geçmişin zorlu şartlarında doğan Cumhuriyet’imizin aydınlık yarınlara taşınmasında çağdaş, yenilikçi, girişimci ve ilerici bir bakış açısıyla geleceğe yön verecek genç nesillere büyük bir görev yüklemektedir. O gençlik ki, Atamızın gözbebeği, geleceğimizin güvencesi ve vatan sevgisinin en değerli örneğidir. O gençlik ki, yarınlarımızı teslim edeceğimiz güç, zekâ ve yetkinliktir. İyi bakmak, büyütmek, yetiştirmek, korumak, kollamak, eğitmek, okutmak gerekir ki bu da hepimizin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak görevidir. Unutmayalım ki Cumhuriyetimizin geleceği, geleceğimizin aydınlık yarınlarında daha da güçlenecektir.
Bu vesileyle, Cumhuriyet Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını şükranla anıyorum.
YORUMLAR