Art’aşeni şk’uni on, miti şi varon?
(Ardeşen bizim, kimsenin değil?)
Ma hakoni biç’i vorer, cenç’areri eç’opinuşeni Art’aşeni şk’unişa mulun, var vozitt’apam…
(Ben buranın çocuğuyum, para almak için Ardeşenine geliyor, dedirtmem…)
Bölge halkının yüzüne nasıl bakabilirim?
*
Bölgemizin en geniş çaplı festivali 90’lı yıllarda Ardeşen belediyesi tarafından dönemin belediye başkanı İmdat Sütlüoğlu başkanlığında tertiplenmişti… Adı da “Atmaca 53 Festivali” olarak belirlenmişti… O dönemde mesleğimi Rize merkezli bölgede sürdürüyordum… Meslektaşım, sevgili kardeşim Alihan Telatar ile Artvin’deki işlerimizi bitirmiş Rize’ye doğru yol almıştık… Günün yorgunluğunu ofisimizde demlediğimiz akşam çayıyla gidermiştik… O dönemde gazetecilik mesleği meşakkatli bir işti… Aslında hala öyle… Akşam olmuş, ofisi kapatacağımız sırada telefonumuz çalmıştı. Arayan kişi Ardeşen Beldiye Başkanı İmdat Sütlüoğlu’ydu… Beni bir gün sonra sabah saat tam 10.00’da başkanlık makamında bekleyeceğini söyledi.
Ertesi sabah Ardeşen Belediyesindeki randevuma 23 dakika erken gitmiştim… Özel kalemde görevli kardeşimiz Gülcan Kuleci (Buçan), geldiğimi başkana iletmek için kapısını çalıp içeri girmişti… Girmesiyle çıkması da bir olmuştu… “Sabri abi, başkanımız seni saat tam 10’da beklediğini söylemiş…”
Saatler 09.59’u gösterirken özel kalemin telefonu çaldı ve “Sabri beyi içeri al” sesine karşılık “tamam başkanım” olmuştu… Başkanlık makamına girdiğimde, sadece “hoş geldin” dendikten sonra, Halim Yıldız kardeşimiz tarafından getirilen taze demlenmiş çayı içene kadar aramızda kayda değecek konuşmamız olmamıştı… Başkan Sütlüoğlu bana, “Yarın sabah benim danışmanım olarak işe başlıyorsun. Gazetecilik mesleğini, bugüne kadar nasıl yapıyorsan aynı şekilde yapmaya devam edeceksin… Ardeşenin bütün mahallerine gidip, vatandaşın gözü-kulağı olacaksın. Sorunlarını, isteklerini, memnuniyetlerini tarafsızca yazılı ve görsel basında paylaşacaksın. Yapacağın haberlerde, belediye eleştiriliyor olsa da sansürsüz bir şekilde şikayetin ne olduğu, kimden ve hangi mahalleden geldiğini açıkça yazacaksın. Ve birlikte bu haberleri masaya yatırıp, çözüm ve önerilerin neler olduğuna bakacağız. Gerekirse halk meclislerinde açıkça tartışacağız… Belediyemizin öncülüğüyle yapacağımız Atmaca 53 Festivali için hazırlıklarımızı başlatalım. Genel hazırlıklarla birlikte, yerel ve devlet sanatçılarıyla diyaloğunu başlatmanı istiyorum…” dedikten sora odadan ayrıldı… Makamdan çıktım ve Rize’nin yolunu tuttum…
Ardeşen Belediyesi’ndeki ilk iş günümde Atmaca 53 Festivali için sanatçı davetine başlamıştım. TRT’den Eda ve Metin Özülkü çifti ve Reşat Karaoğlu’yla görüşmüş, iki hafta içinde tekrar dönüş yapacaklarını belirtmişlerdi…
Aralarında Ayhan Alptekin’in de bulunduğu yerel ve bölgesel sanatçılarla da diyaloğa geçilmesi için mesai arkadaşım, sevgili dostum Cavit Karadoğan’la birlikte bir çalışma başlatmıştık… Yaptığımız görüşmelerin sonucunda TRT sanatçıları ile yerel ve bölgesel sanatçıların tamamı Atmaca 53 Festivali’nde sahne alacaklardı…
Bilindiği üzere festival ve şenliklerde sahne alacak sanatçılar, belli bir ücret karşılığında anlaşma yaptıktan sonra kendilerine yapılan davete olumlu cevap vermekteydiler… Bu durum günümüzde de hala daha geçerliliğini korumaktadır…
İlk olarak 1982 yılında bir düğünde sahne alan Ayhan Alptekin, 1983 yılında Besim Özyıldız’ın önderliğiyle oluşturulan ve aralarında Engin Alptekin, Şahin, Sadık ve Cavit Karadoğan’ın da içinde bulunduğu “Grup Yıldızlar”ın içinde yer alarak, müzik kariyerinin ilk adımlarını atmıştı… Alptekin, Rize ve Artvin illeri ve bağlı ilçelerinde yapılan düğün ve çeşitli organizasyonlarda sahne almıştı…
Ardeşen Atmaca 53 Festivalinde o yıl Eda ve Metin Özülkü çifti tarafından söylenen birbirinden güzel parçalarla açılış yapılmış, Reşat Karaoğlu’da yerel türküleriyle devam etmişti… Festivalin son gününde, “Grup Yıldızlar”la sahne olan Ayhan Alptekin, 1993 yılında çıkardığı ilk albümünde yer alan ve çoğunluğunda Lazca sözlerden oluşun şarkılarıyla yöre halkını coşturmuştu… Öyle bir çoşkuydu ki, bölgede festivaller konuşulduğunda; “Ayhan Alptekin sahne alacaksa o festivale gidilir…” denilirdi.
Yazımın başında yer alan “Art’aşeni şk’uni on, miti şi varon?
(Ardeşen bizim, kimsenin değil?)
Ma hakoni biç’i vorer, cenç’areri eç’opinuşeni Art’aşeni şk’unişa mulun, var vozitt’apam…
(Ben buranın çocuğuyum, para almak için Ardeşenine geliyor, dedirtmem…)
Bölge halkının yüzüne nasıl bakabilirim?” sözlerini, sevgili kardeşim Ayhan Alptekin söylemişti…
Sözün özü, Ayhan Alptekin, kendi memleketine festival, etkinlik vb. yerlere davet edildiğinde ücret almazdı. Tertip komitesi sanatçı paralarını ayırmasına rağmen, güzel yürekli kardeşimiz kendi hakkı olan paraya el uzatmaz, ilgili komitedeki yetkililere; “Benim için ayırdığınız miktarı ihtiyaç sahibi öğrencilere dağıtın. Okumayan öğrenci kalmasın.” derdi…
Bölgemizin yetiştirdiği değerlerden biriydi sevgili kardeşimiz Ayhan Alptekin…Yakalandığı amansız hastalıktan dolayı tedavi gördüğü RTEÜ Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 6 Temmuz 2021 günü hayata gözlerini yumdu. Karıncayı bile üzmeyen kardeşimiz, 7 Temmuz’da doğduğu köydeki aile mezarlığında toprağa verildi…
Sözün bittiği yerdeyiz… Şarkılarıyla onu aramızda yaşatacağız…
Nur içinde yat güzel yürekli insan, sevgili kardeşim…
Değerli kardeşimizin ailesine, yakınlarına ve sevenlerine sabır, başsağlığı diliyorum…
YORUMLAR