Yönetim şekli krallık,padişahlık,sultanlık,diktatörlük, monarşi,demokrasi, vs vs ne olursa olsun mutlaka İKTİDAR vardır.Sadece demokrasilerde muhalefet vardır.Muhalefette olan(lar) her an iktidar olabilmek için çözümler üretmek zorundadır.Merkezi yönetimde muhalefet olan(lar)ın yerel yönetimlerdeki iktidarları projelerini hayata geçirebilme imkanı sunar.Bu da İKTİDARA ulaşmayı kolaylaştırır.Bu genel tanımlamadan günümüzdeki DİPLOMA tartışmalarına gelmek istiyorum.
Ülkemiz her daim olduğu gibi özellikle ORTADOĞU’da haritaların çizildiği bu günlerde zorlu bir dönem yaşıyor.Sözü olan herkesin ülkemiz için sözünü söyleme zamanı.Ne yazık ki sözler ya söylenmiyor söyleyenler de çözüm önermiyor.Üstelik koca koca adamlar,koca koca kurumlar anlamsız işler peşinde.Daha da garibi eşitlik,temel insan hakları,özgürlük gibi çağdaş kavramların öncülüğünü yaptıklarını iddia edenler Cumhurbaşkanı seçilmede “yüksek öğrenim yapmış “ şartının,”40 yaşı doldurmuş olmanın” niçin var olduğunu sorgulamıyor da Cumhurbaşkanının üniversite diploması yok ,var olan da sahte olduğu iddialarını resmiyete taşıyorlar.
Anayasa’da Cumhurbaşkanı seçilme şartlarında “Yüksek öğrenim yapmış” demekle ne kastediliyor acaba.2 yıllık açık öğretim ön lisans mezunu bir vatandaşımız müracaat etse ne diyeceksiniz.Maksat hasıl olmuş mudur? Yok illa 4 yıllık mı olacak,yoksa 3 yıllık mezuniyetler kabul olunmaz mı?.Hatta 1978 yılında 70.000 lise mezunu 45 günde gördükleri(!) kurs sonrası öğretmen olanlardan biri müracaat etse ne olacak.Bunların hepsi lise sonrası 3 yıl eğitim veren Eğitim Enstitüsü mezunu sayılmışlardı.Anayasadaki amir hüküm “YÜKSEK ÖĞRENİM YAPMIŞ”diyor.Ön lisans veya lisans mezunu demiyor ki.Bu anayasaya göre Eski Başbakanlardan Sn.Bülent Ecevit te Cumhurbaşkanlığı yapma hakkı var.Çünkü kolej sonrası Hukuk Fakültesi ve Dil-tarih fakültesine kayıt yaptırmış.Mezun olmamış amma herhalde kayıt yaptırdığı fakültelerde bir gün dahi olsa “YÜKSEK ÖĞRENİM YAPMIŞTIR”.
Bu istemezukçular Yüksek öğrenim şartı ne zaman ve niçin konmuş bilirler mi acaba?1961 Anayasasındaki seçilme şartları ile 1982 Anayasasındaki seçilme şartları arasında bir fark var mı yok mu bilirler mi acaba?.Evet var 1961 Anayasasında sadece milletvekili veya senatörler arasından seçilir derken 1982 de aynı şartlara sahip TBMM dışından da seçilebilir denmiş.Sn.Ahmet Necdet Sezer böylelikle seçilebilmiş.Niye 40 yaşını doldurmuş olmak gerekli de 35 yaş değil 30 yaş değil.Milletvekili seçilme şartları niye yeterli değil.
Gelelim günümüze .Yüksek yargıçlık yapan bir HAKİM ,Y.S.K.ya Cumhurbaşkanımızın Yüksek Öğrenim Yapmadığı iddiası ile Cumhurbaşkanlığının iptalini istiyor.Seçimlerin üzerinden 2 yıl geçmiş yeni aklına gelmiş Yüksek Yargıcımızın.İşin daha da trajikomik tarafı ise bu başvuruyu ciddiye alıp İPTAL durumunda geriye dönük yapılan tüm işlemlerin yok hükmünde olacağına inanan ENTELLERİMİZİN varlığıdır.HAKİKİ CAHİLLİK ANCAK TAHSİLLE OLURMUŞ.Ya HDP ye ne demeli.Eş genel başkanları SENİ BAŞKAN YAPTIRMAYACAĞIZ la uğraşacağına aday olduğu zaman itiraz etseymiş ya.Yoksa o zaman DİPLOMASI vardı da şimdi mi olmadığını öğrenmiş.
Bu iş öyle KEYİFLİ(!) ve KOMİK hal almış ki vatandaşlar DİPLOMALARINI sanal medya da paylaşır hale geldi.Ve de YEDEK SUBAY anılarını. Eee ben hekim olarak kısa dönem TABİP ER olarak askerlik yaptım.Yedek subaylık belgem yok.Ne olacak benim halim!!!.Bu kafalara kalsa askerlik yapmayan dolayesiyle de YEDEK SUBAY BELGESİ olmayan BAYAN adaylara da YASSAK diyecekler.
Ak Parti 14 yıllık iktidarını sadece yaptığı-yapmadığı icraatlara borçlu değil.Asıl ANA MUHALEFET-BABA MUHALEFET-DEDE MUHALEFET-KARDEŞ MUHALEFET-ÇOCUK ve TORUN MUHALEFET PARTİLERİNE ve diğer MUHALEFET ODAKLARINA borçludur.Kürt sorunu ile ilgili kendi partisinin hazırladığı 17 maddelik raporun 3 maddesini dahi hatırlayamayan ANA MUHALEFET,Seçimli Olağanüstü kurultayı, tüzüğüne dahi koyamayan MHP,Türkiyelileşmeyi; batıda deniz ve lüküs hayat,doğuda ise kardeşlerinin ölümüne benzin taşımak olarak algılayan HDP olduğu sürece Ak Parti iktidarı daha çok devam eder .Hele hele kendisinde asla ve katta hiç bir kusur eksik kabahat görmeyip GEZİCİLER olmadı LİSELİ GENÇLERİN arkasına sığınalım düşüncesinde olan ENTEL AYDINLARIMIZ(!) var oldukça Ak Partinin sırtı yere gelmez.Tabi ki dış etkenler hariç.
Cumhurbaşkanının diplomasi ile uğraşmaktan başka bir şey üretemeyen bir muhalefetimiz var.Bu günkü halleri ile muhalefetin hiç birinden umudum yok. Türkiye'nin geleceğini de Ak Partinin geleceğini de şu an büyük bir oranı Ak Partide siyaset yapan MUHAFAZAKAR DEMOKRAT lar belirleyecek.Bu öyle büyük bir sorumluluk ki bahsi geçen grup, bir şeyler yaptığında da bir şeyler yapmadığında da Türkiye'nin geleceğini radikal bir şekilde etkileyecek.
YORUMLAR