İki yılda bir NİSAN ayında yapılan ve üyelerinden katılmayana para cezası (Madde 13 )verildiği halde katılımın çok düşük olduğu(%20) ve de ülke gündeminde hemen hiç yer almadığı bir meslek odası seçimleri yaşıyoruz.Çeyrek asırdan fazladır hekimlik mesleğimi severek yaptığım halde “İYİ Kİ TABİP ODAMIZ VAR” dediğim bir cümle kurduğumu hatırlamıyorum.6023 sayılı meslek odası kanunumuz 23.1.1953 tarihinde yasalaşmıştır.Kanun maddelerine göre neler olduğunu-olmadığını irdelemek isterim.
“TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ ;6023 sayılı kanunu;
Tabipler arasında mesleki deontolojiyi ve dayanışmayı korumak,
Tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak,
Ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak amacıyla kurulmuş ...
Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.”..der demesine de amacı haricindeki her işle uğraşır amma amacına yönelik yaptıklarını işiten gören olmaz.
Birlik ve odalar protokol kurallarına göre resmi törenlere katılır, amacına uygun işlerde kullanılmak üzere taşınır ve taşınmaz mal edinebilir, lokal, misafirhane ve benzeri sosyal amaçlı tesisler açabilir....der demesine de bu ülkede öğretmen evi var,polis evi var,hakim evi var amma HEKİMEVİ yok.Taşınır taşınmazları hiç sormayalım.
Birlik, aşağıda yazılı hizmetleri yapmakla mükelleftir:
a)Halk sağlığına ve hastalara fedakârlık ve feragatle hizmeti ideal bilen meslek geleneklerini muhafaza ve geliştirmeye çalışmak,der amma bu konu ile ilgili bir mesleki gelenek ben bilmiyorum.Bildiğim ise “ne kadar az iş o kadar fazla kazanç”.
b)Azalarının maddi ve manevi hak ve menfaatlerini korumak ve bunları halkın ve Devletin menfaati ile en iyi bir şekilde denkleştirmeye çalışmak, c)Halkın sağlığını korumaya, azalarını muayyen refah seviyesine ulaştıracak gerekli iş sahaları bulmaya, İş Kanunu ile sosyal kanunların ve bunlara bağlı nizamname ve talimatname hükümlerinin tatbikatında meslek ve meslektaşların hak ve menfaatlerini korumaya ve her türlü iş tevziinin âdilâne bir surette düzenlenmesine çalışmak, der amma 12 Eylül darbesinin tek cezalı mesleği hekimler kaldı.Çünkü hala ve sadece hekimlere mecburi hizmet var.İşyeri hekimliği konusundaki başarıları(!)da ortada.Bu konularda TTB yaptığı mücadelesini bizlere aktaramamış herhalde.
d)Halk sağlığı ve tıp meslekleri ile ilgili meseleler için resmi makamlarla karşılıklı işbirliği yapmak,
e)Halk sağlığını ve tıp meslekini ilgilendiren işlerde resmi makamlardan yardım sağlamak.der amma herşeye muhalif olmaktan bu konulara sıra gelmez herhalde.
Tabip odaları idare heyetleri; tâyin hususunda vâki müracaatları, iş hacmi vazifenin tabipler arasında âdilâne bir surette tevzii, hizmetin iyi yapılması ve benzeri sebepler dairesinde tetkik eder ve esbabı mucibeli bir karara bağlar.der amma “ADİLANE” kelimesinin manası bilinmez herhalde.Yıllarca işyeri hekimlikleri bu konuda iyi bir örnektir(!).
Madde 13-(Değişik: 08.01.1985 - 3144/7. md.)Genel Kurul yılda bir defa Nisan ayında toplanır. Bu toplantılar üye tam sayısının salt çoğunluğunun katılmasıyla yapılır. Seçimle ilgili Genel Kurul toplantılarına oda üyelerini katılmaları zorunlu olup, geçerli bir mazereti olmaksızın katılmayanlar ile oy kullanmayanlar o yılki en yüksek yıllık üye aidatı kadar para cezası ile cezalandırılırlar. der .Bireyin özgürlüğünü önemseyen ve her platformda bunu dile getiren TTB ,özgür iradesi ile seçimli genel kurula katılmayan meslektaşına ceza verilmesine itiraz ettiğini duymadım.
İdare Heyetinin diğer vazifeleri şunlardır:
I-Sanat icrası hakkındaki kanunların ve bunlarla ilgili mevzuatın gereği gibi uygulanmasına yardım etmek. Bu arada:
a)Oda âzaları ile hastalar arasında aracılık yapmayı meslek edinenlerle oda âzalarının işbirliği yapmasını,
b)Meslek mensupları arasında karşılıklı gayrimeşru menfaat sağlanmasını,
c)Meslek âdabına uymayan ve tıp mesleklerinin icrasına dair kanunun kabul ettiği çerçeve dışında tabela kullanılmasını,
d)Sinema, radyo, müstahdemler veya sair yazılı ve sözlü vasıtalarla reklâm yapılmasını,
Önlemek.der amma bu konularda sıkıntısı olan bir hekim ve veya vatandaşın çözüm bulmak için aklına TABİP ODASI gelmez.Sorununu ADLİYE veya BASIN yoluyla çözmeye çalışır.
III-Oda âzaları arasında, oda âzaları ile iş verenler arazında, oda âzaları ile hastalar ve hasta sahipleri arasında çıkabilecek ihtilâfları uzlaştırmak veya icabında hakem usulüne müracaat etmek. Bu maksatla:
a)Oda âzaları arasında çıkacak mesleki ihtilâfları, deontoloji bakımından halletmek,
b)Oda âzaları ile iş verenler arasında çıkabilecek ihtilâfları uzlaştırmak, icabında hakem usulüne müracaat etmek,
c)Oda âzaları ile hasta veya hasta sahipleri arasında ücret veya tedavi ile ilgili çeşitli ihtilâfları tıp topluluğunun şerefini esas tutarak, hastalığın önemine, tedavi ve hizmetin gerektirdiği çalışmaya, hastanın ve oda âzasının vaziyetlerine göre uzlaştırma yolu ile halle çalışmak veya hakem usulüne başvurmak... der amma bu konularda da sıkıntısı olan bir hekim ve veya vatandaşın çözüm bulmak için aklına TABİP ODASI gelmez.Sorununu ADLİYE veya BASIN yoluyla çözmeye çalışır.
IV-Azaların daha yüksek bir meslek kültürüne erişmeleri için:
a)Kütüphane açmaya çalışmak,
b)Azaların mesleki tekâmülleri için gerekli teşebbüslerde bulunmak ve bu hususun yerine getirilmesi için resmi ve hususi sağlık teşekküllerinden faydalanmaya çalışmak.
V)Azaları memleketin sağlık meselelerini incelemeye ve bu hususta araştırmalar yapmaya teşvik etmek ve bunlardan çıkacak sonuçlara göre ilgili sağlık makamlarından dileklerde bulunmak,
VI-Meslekin haysiyetini ve meslektaşların hukuk ve menfaatlerini diğer makamlar nezdinde savunmak,
VII-Lüzum görülecek yerlerde belirtilecek salahiyetler dairesinde temsilciler tayin etmek...der amma oda kanunun amacı dışındaki işlerden bunlara sıra gelmez.Sıra geldiğinde de muhataplarının bu işleri bilmediğine bilenlerin ise art niyetli olduğunu düşünür.
Ve bu nedenlerden dolayı “oda” seçimlerinde aday olan kişi ve guruplar 6023 sayılı kanunun hükümleri gereği plan ve projelerini anlatmak yerine işi siyasi platforma taşıyıp “SON KALE” yi korumaktan başka bir şey vaat etmezler.
YORUMLAR