Yaklaşık 150 yıllık parlamenter geçmişimiz var. Önce meşrutiyet, sonra tek partili parlamento ve nihayet 1946 dan sonra çok partili parlamenter sisteme geçiş yaptık. Sistemin adı PARLAMENTER SİSTEM olsa bile esas yürütme erki “MALUM VESAYET ODAKLARINDA” oldu.16 Nisan 2017 de kabul edilen referandum ile parlamenter demokrasimiz “GÜÇLER AYRILIĞI” sistemi ile çalışacak. Yeni sistem, siyasetimizin tümünün kimyasını değiştirecek. Bu değişim mutlaka olacak. Nasıl ve ne şekil olacağını ise uyum yasaları ile beraber Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanununda yapılacak değişikler belirleyecek.
Yasama ile yürütmenin bir birinden ayrılmış olması her ikisini kendi içinde güçlendirecek. Geçişkenlik olmayacağı için siyaset mühendisliği sahası da kalmamış olacak. Bu durum bana göre siyasette beş önemli sonuç doğuracak.
1-Seçmen oy tercihini yaparken “HÜKÜMET” için güvenoyu sorunu olmadığından “kerhen de olsa” iktidara yakın olan partiye oy vermeyecek. “YASAMA” faaliyetinde bulunacak TBMM de ise kendini en iyi temsil ettiğini düşündüğü partiye oy verecek. Meclis, ülkemizdeki tüm siyasi düşüncelerin yansıdığı çok renkli bir hüviyet kazanacak. Hükümet ise kesintisiz 5 yıl sürecek.
2-Yürütmenin başı olacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise seçim öncesi uzlaşılar yapılacak. Çünkü ,seçimi %50 +1 ile tek başına alabilecek çoğunluğa sahip siyasi bir oluşum yok. Seçim öncesi yapılacak koalisyonlardan hangisine “YÜRÜTME” yetkisinin verileceğine MİLLET KARAR verecek. Milletvekili transferleri-tehditleri-şantajları yaşanmayacak.
3-“Aslında bizim güçlü bir millet desteğimiz var amma bu seçim barajı bize oy verilmesine engel oluyor “ gerekçeleri ile seçmen kandırılamayacak. Ülkeyi yönetmeye talip olan herhangi bir siyasi görüş en az “100.000” seçmenin aday göstermesi ile yarışa girebilecek. Bu da 2019 daki ilk seçim sonrası parti enflasyonunu sona erdirecek.
4-Yürütme organı olarak atanacak “BAKANLAR” meclis içinden seçilmeyecek, gensoru sorunu olmayacak. Bu durumda milletvekilleri bakanlara siyasi baskı yapamayacak. Milletvekillerinin bu gücü olmadığında PARTİ TEŞKİLATLARI da milletvekillerine baskı yapamayacak. Yürütmede gücü çok azalan milletvekilliği makamı için büyük yarışlar olmayacak. Parti teşkilatlarının siyasi güçleri artacak. Çünkü, Cumhurbaşkanının seçiminde direk rol oynayacaklar. Bu güne kadar bildiğimiz yaşadığımız “SİYASET YAPISI” değişecek.
5-İktidar alternatifi olabilecek partilerde de lider sultası da bitmiş olacak. Bir siyasi parti lideri “CUMHURBAŞKANI ADAYI” olmayacak ise parti genel başkanlığını bir dönemden fazla yürütemez. Günümüzde oy oranı “binde” ile değerlendirilen siyasi parti genel başkanları, taraftarlarınca“BAŞBAKAN BİZİM GENEL BAŞKAN” sloganları ile karşılanıyor. İktidara yürümeyen bir Gn Başkan, arkasında yürüyecek insan bulamaz.
Siyasi parti teşkilatlarında görev almak isteyenler de, milletvekili olmak isteyenler de, genel başkanlar da şapkalarını önlerine koyup yeni değerlendirmeler ve yeni hedefler belirlemek zorundalar. Bu devir 16 Nisan 2017 de resmen-hukuken-fiilen bitti. Deniz bitti kara görüntü. “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” der Hz.Mevlana.
YORUMLAR