Bütün dinlerde olduğu gibi bizim dinimizde de mezhep-cemaat-tarikat oluşumları var.Bu oluşumlar bir sosyolojik vakıa olup aralarında kavgalar cinayetler savaşlar da hep var olmuştur.Ve bütün dinlerdeki mezhepçiliğin hemen hepsi de SİYASİDİR.Çok az bir kısmı itikadı esaslar üzerinden oluşur.
Mezhep tarikat-cemaat vb oluşumlara toptancı yaklaşım ile hemen hepsi masum veya şer yuvaları değillerdir.Sosyolojik bir kurum olmaları hasebi ile var olanların şeffaf denetlenebilir ve amacı dışında hareket etmemeleri gerekir.Bulundukları ülkelerde bir STK olarak ta yaşamalılar.
Türk Dil Kurumuna göre Mezhep;
1. isim, din b. (***) Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri."Anasının hatırasına bu derin hürmet, ömrünün sonlarına doğru, babamda âdeta bir mezhep hâlini almıştı." - Y. K. Karaosmanoğlu
2. Anlayış, görüş
3. Öğreti
Olarak tanımlanıyor.İnanılan dine göre her bir insanın dinden anladığı--yaşantısı farklı olacağı için her biri bir anlayıştır,bir görüştür,bir öğretidir hatta bir mezheptir..Burada sorun olan MEZHEPLER değil MEZHEPÇİLİKTİR.Kendi mezhebini başkalarına anlatmanın da bir sakıncası yoktur. Sakıncalı olan kendi mezhebinin tek doğru olduğu ve mezhebine inanmayanı da zorlamak hatta öldürmektir.
Herkes dinini rahat yaşayabilsin diye Sünni-Hanefi düşüncesinin baskın olduğu Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması teklifi teorik olarak doğru olsa da pratikte çok daha fazla kargaşalara neden olur.Çünkü kendini imam-hoca-alim-şeyh-vs zanneden herkes toplumu ayrıştırır.Hatta mahalle cami imamlarının kavgası bile başlar.Onun için DİYANET kalmalı.tabi ki revize edilebilir edilmelidir.
Bence günümüzde Türkiye’nin ilk önce yapması gereken şey;Tüm dünyanın kabul ettiği ilmi otoritesi üst düzeyde olan ULUSLARARASI İSLAM ÜNİVERSİTESİ kurmaktır.Bu sayede ayrıştırıcı olan mezhepçilik,tarikatçılık vs önüne geçilip birleştirici,bütünleyici ve kapsayıcı olan İSLAM DİNİNİN öğretisi anlatılmış olur.
YORUMLAR