16 Nisan referandumundan sonra ülkemizdeki SİYASETİN KİMYASI değişmeye başladı. Çünkü yürütmenin başı olan CUMHURBAŞKANI ,parti Gn. Başkanı OLMAYABİLECEK. Bu güne kadar yürütmede söz sahibi iktidar ve muhalefet ile SİYASİ PARTİLER idi. Bu kimya değişikliği ile S.T.K. ların özellikle de MESLEK ODALARININ , etkisi çok artacak. Geleceğimizi bu açıdan planlamamız ve değerlendirmemiz gerekir.
Şehirlerin yönetiminde üç ana unsur vardır.
i-Atanmışlar(Vali-kaymakam vd)
ii-Seçilmişler(Belediye Başkanı-Üyeleri-İl Meclis üyelerivd)
iii-Eşraf(Meslek Odaları,Sendikalar,Vakıflar,Dernekler ve STK lar).
Atanmışlar ile seçilmişler belli bir süre için görev yaparlar. Lakin EŞRAF o şehrin ÇINAR ağaçlarıdır. Varlıkları yıllar değil yüzyıllar boyu devam eder. Bu nedenledir ki şehirlerin kaderlerini EŞRAF belirler. Belirlemelidir de .Lakin 110.000. nüfusa sahip şehrimizde dede-baba-torun aynı işi yapan kaç TACİR var. Bir elin parmakları kadar yok. Bu da EŞRAF kültürümüzün gelişmediğini gösterir. Durum budur diye oturup ağlayacak değiliz.
Mevcut yasalarımıza göre Oda ve Borsa Birliklerinin amacı; “Odalar; üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslekî disiplin, ahlâk ve dayanışmayı korumak ve bu Kanunda yazılı hizmetler ile mevzuatla odalara verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır” olarak belirlenmiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere çok geniş bir sorumluluk alanı içermektedir.
Ticaret olsun sosyal hayat olsun her ne iş yaparsak yapalım planlama yoksa başarı da yoktur. İyi bir planlama için;
I-Öncelikli olarak kendimizi tanımalıyız. Bunun için de
A-Gücümüz nedir?
i-Ekonomik güç
ii-İnsan gücü
iii-Bilgi gücü
iv-Kültür kapasitesi
v-Zihniyetimiz.
B-Bulunduğumuz çevreyi tanımak. İbn-i Haldun derki “COĞRAFYA KADERDİR”. Coğrafi şartlarımızı iyi tespit etmemiz gerekir.
C-Kurumsal yapı nedir?.
i-Kurum olarak personel kapasitesi nedir ne olmalıdır?
ii-Üyelerin sosyoekonomik durumlarının tespiti.
iii-Yasal mevzuat.
II-İhtiyaçların tespiti.
A-Bu konuda özellikle akademik dünyadan profesyonel destek almak gerekir.
B-Üyelerin ihtiyaçlarının tespiti.
C-Bölgenin ihtiyaçlarının tespiti.
III-Hedeflerin belirlenmesi.
A-Bölgenin hedefleri
B-Kurumun hedefleri
C-Üyelerin hedefleri.
Ve yukarıda sıralananların hepsi yapıldıktan sonra PLANLAMA yapılır.
I-Kısa vadeli planlamalar
II-Orta vadeli planlamalar
III-Uzun vadeli planlamalar.
Bu planlamalar ınteraktif olmalı ve süreç tüm paydaşlarla aktif olarak yürütülmelidir.
Bütün bunların yapılabilmesi ve başarılabilmesi için de misyonu “şehrimize hizmet etmek olan“ vizyon sahiplerine iş düşüyor.. Genç-dinamik-eğitimli bir güç ile tecrübeli-güvenilir-şahsi hedeflerine ulaşmış kadroların birlikteliği gerekir.
İYİ BİR T.S.O YÖNETİMİ İÇİN;
A-Organlar arasında uyumu olan;
i-Meclis Başkanlık divanı ile meclisin sürekli iletişim halinde olması,
ii-Yönetim Kurulu başkan ve üyelerinin diğer organ üyelerinin düşünce ve eleştirilerine 7/24 saat açık olması
iii-Meslek komitelerinin yasal zorunluluk olan toplantılarından daha fazla bir araya gelmeleri ve her komitenin meslek grupları ile iletişiminin 7/24 saat olması.
iv-Meslek komitesi başkanlarının her meclis toplantısına katılmaları
v-Meslek komitesi başkanlarının yönetim kurulu toplantılarına sürekli bilgi vermeleri.
B-Kurum içi işleyişi düzgün olan;
Organ üyeleri ve başkanlarının yasal olarak belirlenmiş yetki ve sorumluluklarını hakkıyla yerine getirmeleri gerekir. Seçimle göreve gelen üyeler ile atanmış personellerin yetki-sorumlulukları titizlikle takip edilmelidir. Ayrıca iletişim çağını yaşadığımız bir süreçte hem sosyal medyayı iyi kullanmak hem de üyelerle olan iletişimi iyi sağlamak için özel bir birim oluşturmak gerekir.
C-Akıl ve bilimin ışığında çalışmak için her kademede profesyonel paydaşlarla çalışılmalıdır. Üniversite-sanayici-ticaret erbabını bir araya getirmek gerekir. Yapılan çalışmaların değerlendirilmesi bilimsel olmalıdır.
D-Şehrin en güçlü EŞRAFI olan T.S.O sı;
i-Belirli aralıklarla; diğer meslek odaları, sendikalar ,vakıflar, siyasi partiler ,kanaat önderleri, medya ve tüm STK temsilcilerini bir araya getirmeli.
ii-Özellikle TBMM de temsil edilen siyasi parti milletvekilleri ve teşkilatları ile belirli aralıklarla bir araya gelmeli. Sorunların iletilmesi ve çözümlerin takibi için ANKARA “SU YOLU” yapılmalıdır.
iii-Belirli konularda komisyonlar kurulmalı(Eğitim-Sanayi-Liman-tersane-Turizm-Kentsel Dönüşüm vd gibi).
iv-Başarılı öğrenci-iş adamı-sanatçı-sporcu-siyasetçi-bürokrat gibi şehrin tanıtımına katkısı olanlar ödüllendirilmeli.
Yukarıda izah etmeye çalıştığım hususların mutlaka eksik ve yanlış olan tarafları vardır. Çözüm ise ORTAK AKILDIR. Bu hususta sorumluluk hisseden herkesi göreve davet ediyorum.
YORUMLAR