ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
2002 den günümüze kadar kesintisiz hükümet olan AK PARTİ siyasi tanım olarak HAKİM PARTİ unvanını hak etti.16 yıllık hükümet etme döneminde çok ciddi mücadeleler vermek durumunda kaldı. İktidar oldu demeyip hükümet etti dememin gerekçesi de bu mücadelelerdir. İç-dış vesayet odakları, PKK-DHKPC-DEAŞ-YPG-FETÖ gibi ulusal ve uluslar arası terör örgütleri, bürokratik oligarşi ve hedefi iktidar olmayan muhalefet partileri ile mücadeleyle geçen bir süreç. Bu süreçte parti ve hareketin doğal lideri Recep Tayyip ERDOĞAN girdiği her seçimi kazandı.2002 de AK PARTİ’nin aldığı %34 oy %49 lara kadar yükseldi. Halen %40-50 bandına yerleşmiş durumda. Referandum ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri ise ilk turlarda hep %50 nin üzerinde oldu.Bu başarı öyküsünün temelinde yatan en önemli etken; Recep Tayyip ERDOĞAN’ın siyasi liderliği oldu.Bu siyasi liderliğe giden yolun kuralı ise; Lideri ,MİLLETİN YÖNETMESİ olmuştur. 24 Haziranda BAŞKAN seçilen Sn.Recep Tayyip ERDOĞAN yaptırdığı anketler, araştırmalar, danışmanlar ve istişareler ile MİLLETİN İSTEMEDİĞİ HİÇ BİR ŞEYİ YAPMAMIŞTIR. Yapmak istediği farklı olsa da MİLLETLE İNATLAŞMAMIŞTIR. Yapılan yerel-genel-referandum gibi her seçimde sonuçları iyi değerlendirmiş ve millet neyi istiyorsa onu yapmıştır. Metal yorgunluğu görülüp yerel yöneticiler değiştirilmiş.3 dönem kuralı ile koltuk sevdası önlenmiş. Kadın kolları ve gençlik kolları ile toplumun ana gücü olan KADIN ve GENÇLER siyasete sokulmuştur. Tevazu ve millete hizmetin en kutsal değer olduğu teşkilata öğretilmiş. Herhangi bir seçim bittiği günün ertesi saba h gelecek seçim için çalışılmaya başlanması gerektiği öğretilmiş. İçerde ve dışarda diklenmeden dik durmanın gerekliliği vurgulanmış. Tecrübeyle enerji harmanlanarak beraberce yollar yürünmüş. Hatalardan dersler alınmış gerektiğinde özürler dilenmiş. Milletten helallik istenmiş. Seçim sonraları balkon konuşmaları ile yeni yol haritaları çizilmiş.
Her şey mükemmel mi seyretmiş. Hayır seyretmemiş. Adam kayırmalar olmuş ,ehliyetsiz insanlara görevler verilmiş, ihalelere fesatlar karıştırılmış. Teşkilatların her kademesine “önce ben” diyen insanlar doluşmaya başlamış. Üretmeden tüketmeye, çalışmadan kazanmaya, hak etmeden almaya çalışan insanlar olmuş. Fiziken ve ruhen yorgun olmasına rağmen koltuklardan ayrılmak istemeyenler olmuş. Bu durumları tespit eden kişi-kurumlar gereğini yapmış-yapmamış. Partilerin de ülkenin de devletin de asıl sahibi olan AZİZ MİLLETİMİZ seçimlerde gerekli uyarıları yapmış. Ders alınınca desteğini alınmayınca da dersini vermeye devam etmiş. Bu destek ve dersin en iyisini 24 Haziranda herkesin anlayacağı bir dilde verdi.
Cumhurbaşkanı adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 26.330.823 oy ve yüzde 52,59 seçmen desteğine sahip olurken kurucusu doğal-resmi ve fiili lideri olduğu AK Parti;21.338.693 oy yüzde 42,56 oranında oy aldı. Tamı tamına 4.992.130 kişi Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a oy verirken AK PARTİ’ den bu oyu esirgedi.
24 Haziran 2018 seçimlerini değerlendirirken seçime giren-gir(e)meyen tüm siyasi partiler için işin özeti; Bu millet seçimlerde verdiği destek ile siyasi partileri iktidara taşıdığı gibi yine seçimlerde vuracağı tokat ile yerle yeksan etmesini bilmiştir bilecektir de. Önemli olan her seçimi akıl ve bilimin ışığında değerlendirip gerekli okumaları yapmaktır. Bu okumayı yapanlar hizmete devam eder yap(a)mayanlar ise siyaset mezarlığındaki yerlerinde ebediyen uyurlar. Unutmayalım ki İslam Dininin ilk emri olan “OKU” emri de böyle bir OKUMAYI emrediyor.
YORUMLAR