16 Nisan referandumuna çok az bir zaman kaldı. Kalan bu süre için de kim kimlerin “YÜREĞİNE DOKUNABİLİRSE” onların dediği olacak. Bu güne kadar gördüğümüz şey; Anayasa değişikliği maddelerinin seçmen tarafından incelenmediğidir. Seçmen tanımını yaparken 59 milyon seçmenimizin hemen hepsini içine alan bir tanım. Koca koca akademisyenler, siyasetin en tepesinde olanlar, STK lar verdikleri EVET/HAYIR kararlarının gerekçelerini üretmek peşindeler. Aklın ve bilimin önderliğinde inceleme yok denecek kadar az.
Anayasa değişikliği neleri içeriyor ve bize ne sağlaması hedefleniyor;
*Rejim değişikliği değil ,sistem değişikliği yapılıyor.
*Seçilenler 5 yıl aynı görevde kalacak.
*Egemenlik hakkına sahip olan millet, yasama ve yürütmede kime yetki vereceğini birinci elden kendisi belirleyecek.
*5 yıl süreyle yasama ve yürütmeye siyaset mühendisliği yapılamayacak. Vesayet odakları bitecek.
*”TÜRK MİLLETİ ADINA” karar veren yargımız, meşruiyetini de TÜRK MİLLETİNDEN alacak.
* Yasama ile yürütme birbirinden kesin bir şekilde ayrılması. Bunun için de 2019’a kadar Siyasi partiler Kanunu ve Seçim Kanununda gerekli değişiklikler yapılmalıdır.
*Ülkemizin sosyo-kültürel yapısı herhangi bir siyasi oluşuma %50 + 1’i vermez. Bu rakama ulaşmak isteyen(ler) seçim öncesi ORTAK AKIL üretmek zorunda olacak.
*Yasama organından yürütme çıkmayacağı için “meclis çoğunluğuna hele hele nitelikli çoğunluğa” hiçbir siyasi parti ulaşamayacak. Yasama için SİYASİ UZLAŞMA şart olacak. Yürütme de yasama ile uzlaşmak zorunda olacak. Aksini iddia etmek;
i-Bu milleti tanımamak,
ii-Kendi siyasi partisine inanmamak demektir.
* Tanzimat’tan günümüze kadar değişik şekillerde devam eden Yürütmedeki İKİ BAŞLILIK sona erecek.
*Sınırsız sayılabilecek yetkileri ,sorumsuz kullanan Cumhurbaşkanlığı bitecek.
*Yürütmenin başında olacak TEK ADAMI millet, hiç bir vesayet odağını karıştırmadan kendi iradesiyle direk seçecek.
*5 yıllığına yürütmenin başına seçtiği Cumhurbaşkanını değiştirecek veya devam ettirecek olan MİLLETİN KENDİSİ olacak. Bunun olamayacağını, cahil-maceracı vs tanımlı birilerinin seçilebileceğini iddia etmek MİLLET İRADESİNE hakarettir. Bu güne kadar çok gördüğümüz hakaretleri yapanların görevleri bitecek.
*Milletin iradesinden şüphe duyanların 15 Temmuzu hatırlamaları yeterli olacaktır. Bu millet gerektiği zaman, canını verme pahasına da olsa ülkesini, bayrağını, devletini,inancını korumasını bilir.15 Temmuzda ATM ve akaryakıt istasyonlarında kuyruğa girenler bunu anlayamaz(sevinenlerin varlığını anmaya bile gerek yok).
*İki dönemden fazla seçilemeyecek olan Cumhurbaşkanı ,parti genel başkanı da olsa aktif siyasi hayatı bitmiş olacak. Bu vesile ile siyasette lider sultası da bitecek.15-25-50 yıl görev başında olan parti liderleri olamayacak.
Sonuç olarak;Evet/hayır kararımızı önemli derecede belirleyecek olan husus; Yürekten yüreğe kurulan gönül bağları olacaktır. Gönül bağını iyi kuranlar bu günde ,yarın da ve her zaman kazananlardır.
YORUMLAR