ODUN YANAR KÜL, İNSAN YANAR KUL OLUR
Reklam
BAYRAM ALİ KAVALCI

BAYRAM ALİ KAVALCI

ODUN YANAR KÜL, İNSAN YANAR KUL OLUR

14 Aralık 2022 - 13:42

Odun yanınca kül olur, insan yanınca kul olur! Sözü ne anlama gelir?

Kıymetli okuyucuların bu anlamlı manevi atasözümüzü detaylı olarak bilgilerinize sunuyorum.

Müminler genelde çok sıkıntı çekerler. Ancak çektikleri, Peygamberlerin ve âlimlerin çektiklerinin yanında çok azdır, deryada bir damla bile değildir. b.a.k

Abdiyet yâni kulluk makamı, kendini yok saymaktır. Böyle olan kimse, nefsini tanır, kendindeki bütün nimet ve meziyetleri Allahü teâlânın emaneti bilir. Bu emanetler ile iftihar etmek, öğünmek kimsenin hakkı değildir. Aksi takdirde, Kur’an-ı kerimde de bildirildiği gibi, Allahü teâlâ bunları bizden alır ve acı azap eder.

Ehli-sünnet âlimlerinin yolunda olan Müslümanlar genelde çok sıkıntı çekerler. Ancak çektikleri, Peygamberlerin ve âlimlerin çektiklerinin yanında çok azdır, deryada bir damla bile değildir. Peygamber efendimiz, hiçbir Peygamberin kendisi kadar sıkıntı, eziyet, acı çekmediğini bildirmiştir. Allahü telanın en sevdiği kulu böyle sıkıntı çekince, bizlerin ufak bir rahatsızlıktan dolayı isyan etmemiz, şikâyetçi olmamız uygun olur mu? Üstelik üzüntü, sıkıntı, dert, elem, keder, Allah’ın sevdiği kullarının boynuna attığı kementtir. İnsan, hep başkalarıyla meşgul olup gaflete düşer. Allahü teâlâ, mümin kullarına dert ve belâ vererek, bu gafletten uyandırır, onları başkalarına bırakmaz, sadece kendisiyle meşgul eder. Onlar da başka şeyle meşgul olmayıp dua eder, inler. Bu, Rabbimizin hoşuna gider. Cenab-ı Hak, meleklere buyurur ki:

Şu kötü kullarımı sevmiyorum. Onlar benim ismimi ağızlarına hiç almasınlar.

Ya Rabbi, peki biz bunlara ne yapalım ki, seni anmasınlar?

Onlara çok para, çok sıhhat, çok neşe verin! Dünyaya dalıp, beni unutsunlar. Şu iyi kullarımı ise, çok seviyorum. Onlar beni hep ansınlar, hiç unutmasınlar.

Ya Rabbi, bunlara ne yapalım?

Onlara dert, üzüntü, sıkıntı, hastalık verin! Böylece, her derde düştükçe duâ ederler. Bu hâlleri hoşuma gider. Onları sever, günahlarını affederim. Onlar benim has kullarımdır.

Din büyüklerimiz; “Bize çavuş değil, er lâzım!” buyurmuşlardır. Er, emir vermez, peki der. Er olmak, kul olmak, en şerefli meziyet, en şerefli rütbedir. Nefis hayır der, yaratılışı öyledir; ama peki derse, dünya ve ahiret saadetlerine kavuşur. Hazret-i Mevlâna buyurdu ki: “Odun yanınca kül olur, insan yanınca kul olur!” ( Kaynak: Ahmet Demirbaş Türkiye Gazetesi)

YORUMLAR

  • 0 Yorum