Her mü'mine birinci farz olan şey, imanı, farzları, haramları öğrenmektir. Bunlar öğrenilmedikçe, Müslümanlık olamaz. İman elde tutulamaz. Hak borçları ve kul borçları ödenemez. Niyet, ahlâk düzeltilemez ve temizlenemez. Düzgün niyet edinilmedikçe, hiçbir farz kabul olmaz.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki; “Bir saat ilim öğrenmek veya öğretmek, sabaha kadar ibadet etmekten daha sevaptır.” denilmektedir.
Bir kimseden sebepsiz, zor ile haksız olarak alınan bir kuruşu, sâhibine geri vermek, yüzlerle lira sadaka vermekten, kat kat daha sevaptır. Bir kimse, Peygamberlerin yaptığı ibadetleri yapsa, fakat üzerinde başkasının bir kuruş hakkı bulunsa, bu bir kuruşu ödemedikçe, Cennete giremeyeceği bildirilmiştir.
Her Müslümanın ölüme hazırlanması lâzımdır. Bunun için de tövbe etmelidir. Kul hakkı altında kalmamaya dikkat etmelidir. Yani haklarını sâhiplerine verip helalleşmelidir. Allahü telanın haklarını da ödemek lâzımdır. Bu hakların en mühimi, İslam’ın beş şartından biri olan namazı kılmaktır. Namaz kılmayan bir kimse, Müslümanların hakkını da vermemiş oluyor. Çünkü her namazda oturunca “Ve âlâ ibâdillahissâlihîn” diyerek müminlere dua etmek, vazifemizdir. Kaynak: Tam İlmihâl - Saadet-i Ebedîye (Sayfa: 989)
YORUMLAR