Her canlı gıdaya muhtaçtır. Yemeden içmeden yaşayamaz. Ancak, boğazımızdan geçen her lokmaya dikkat etmeliyiz. Helâl gıda kazanmak, kendisinin ve bakmakla mükellef olduklarının rızıklarını elde etmek ibâdettir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Helâl nafaka aramak, her Müslümana farzdır. “Öyle günahlar vardır ki; onları ancak çoluk çocuğunun rızkını helâlinden kazanmak için çekilen sıkıntılar affettirir.”
Hazreti Ömer radıyallahü anh buyurdu ki: “Çalışınız! Kimseye muhtaç olmadan hayatınızı devam ettirin! Çalışmadan oturup da; 'Ya Rabbi bana rızık ver!' diye kimse duâ etmesin! Biliyorsunuz gökten ne altın yağar ne de gümüş!..”
Sevgili Peygamberimiz aleyhi selam, Eshâbı ile otururken bir genç görürler. Sabah erken saatte hızlı adımlarla pazara gidiyordu. Bazıları dedi ki:
- Bu genç, gençliğini, gücünü Allah için harcasaydı daha iyi olmaz mı idi?
Bunun üzerine Peygamberimiz aleyhisselam şöyle buyurdu:
“Öyle demeyiniz, onun bu gayreti ibadettir ve Allah içindir.”
Hazreti Ömer bir adamı devamlı mescitte görür, dikkatini çeker ve sorar:
- Senin maişetini kim temin ediyor? İhtiyaçlarını nereden gideriyorsun?
- Biz iki kardeşiz, ben ibadet ediyorum, kardeşim de çalışıyor, beraber aynı evde yaşıyoruz.”
- Kardeşinin kazandığı sevap seninkinden daha çoktur.
İbrahim bin Ethem hazretleri buyuruyor ki:
“Kemâle erenler, midelerine gireni kontrol etmekle kemâle erebilmişlerdir.”
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Ümmetimin üzerine öyle bir zaman gelecek ki; üç şey çok az bulunacak, dolayısı ile de çok değerli olacaklar: Helâl para, Allah için seni seven bir dost, Bidatlerden uzak bir inanç ve ibadettir.”
En çok dikkat edeceğimiz en önemli şey, boğazımızdan geçecek her lokmayı, kasamıza veya cebimize girecek her kuruşu kontrol etmektir. Haram ve şüpheli olanlardan sakınmaktır.
YORUMLAR