Doğu Anadolu’da gazeteci denilince ilk akla gelen isimlerden biriside, bütün ömrünü doğduğu ve yaşadığı şehri Erzurum’a adayan kişi, meslek duayenimiz gazeteci-yazar sn. Kadir SABUNCUOĞLU ismi akla gelmektedir.
Doğu Anadolu’nun en önemli şehirlerinden olan ve benimde orta öğrenimimi tamamladığım, Erzurum şehri başta olmak üzere Doğu Anadolu Bölgesi şehirlerine yönelik yapmış olduğu gazetecilik mesleğinde onlarca gazetecide yetiştiren Kadir Sabuncuoğlu abimiz, “Dağda, Taşta, Karda, Kışta, BİR ÖMÜR, BİN HABER” isimli kitabı basın dünyasında bir hayli ses getirdi.
Erzurum’un siyaseten ve de Rize- İspir-Erzurum Ovit tüneli yapımına yönelik çalışmalarıyla tanınan Erzurum ve Rize basınına yıllardır yapmış olduğu açıklamalarla, memleketi Erzurum ve komşu ili Rize basını tarafından da iyi tanınan Erzurum Kent Konseyi ikici başkanı Sn. Tahsin Bayramoğlu bey, postayla bendenize, meslek büyüğümüz gazeteci- yazar sn. Kadir Sabuncuoğlu’nun Rönesans yayınlarından çıkan, 140 sayfalık kitabını gönderdi.
Yarım asırlık gazetecilik mesleğinin, acı, tatlı her anını yaşayarak, dağda, taşta, kışta, karda, buzda yapmış olduğu haber öykülerini özetle kitaplaştıran, Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti ve Erzurum Gazeteciler Cemiyeti Kuruculuğunu yapmış olan, Doğu Anadolu’nun en kıdemli gazetecisi olan, Kadir Sabuncuoğlu beyefendiyi meslektaşlarına kazandırmış olduğu bu güzel eserinden dolayı tebrik ediyorum. Sevgili eşine, sevgili kızına, sevgili damadına, sevgili oğluna ve sevgili güzel torunu Azra Nil hanımcığa ithaf etmiş olduğu kitabında, kıymetli aile bireyleri ve çok sevdiği meslektaşlarıyla, dostlarıyla birlikte, daha çok uzun yıllar, sağlıklı, mutluluk içerisinde bir ömür yaşamasını Allah’tan niyaz ediyorum.
Mesleki büyüğümüz, gazeteci-yazar sn. Kadir Sabuncuoğlu abimizin, kitabının arka kapağında kaleme aldığı, “BUZDAN DAMLALAR” başlıklı sözleriyle yazımı tamamlamış oldum.
Sn. Sabuncuoğlu, “Hürriyet haber Ajansı ve Doğan Haber Ajansı ile Günaydın’da 41 yıl boyunca gazeteci/ yönetici olarak çalıştım. Öncelikle meslek hayatımdaki deneyimleri, genç iletişimcilerle paylaşmak için yola çıktım. Yaşadığım, tanık olduğum ve birinci ağızdan dinlediğim olayları derledim. ‘ Bir ömür, Bin Haber’ de patronlarım Erol Simavi ile Aydın Doğan’ın kurumda çalışan personele karşı maddi açıdan bakışlarını değerlendirdi. Nazım’ın ‘’Erzurum’un kışı zordur balam/ tandırında tezek yakar Erzurum/ buz tutar yiğitlerinin bıyığı…’’ dizelerinde olduğu gibi, kar bir metre yağmış ısı sıfırın altında 30 dereceye düşmüş, kimin umrunda! Güneşin yüzünü gördük mü, ceketle dolaşırız biz. O güneşli anlarda sarkıtlar çatılarda erir ve damla damla düşer. Ancak akşama doğru hava yine soğuyunca, o damlalar; Evliye Çelebi’nin kedisi gibi hava donar! Kitaptaki anıları o’ Buzdan Damlalara benzetiyorum. Sizler de o buzdan damlaları, güneşte fazla bırakmayın; yoksa erir. “
YORUMLAR