Ayvazoğlu, son günlerde özellikle Trabzon üzerinde yapılan Arap turist spekülasyonlarının turizm ajanları tarafından yapılıyor olabileceği kanaatinde olduğunu belirtti.
Ayvazoğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü;
“SAHADAYIZ, İLÇE İLÇE MAHALLE MAHALLE GEZİYORUZ”
Bizim seçim çalışmaları başladı diye bir şey yok, seçimin ardından çalışmalara hemen başlayan bir partinin mensuplarıyız. Dolayısıyla 4 yıldır bu maratonun içinde ne yapıyorsak bugünde aynı şeyi yapıyoruz. Ama özellikle yaz dönemleri Genel Kurul kapalı olduğundan dolayı bizim için özel dönemler. Değerlendirilmesi gereken, halkla iç içe olabilme fırsatını bulduğumuz dönemler. O nedenle şehrimizdeyiz, sahadayız, ilçe ilçe mahalle mahalle geziyoruz. Elimizden geldiği kadar halkın nabzını tutup onların hem sorunlarını dinliyoruz, hem eleştirilerini alıyoruz hem katkılarını alıyoruz. Her yıl olduğu gibi Genel merkezimize bunu raporlayıp, üretebileceğimiz çözümleri birlikte değerlendiriyoruz. Bu geniş bir istişare mekanizması. Bu mekanizma içinde her milletvekili şehrinde üzerine düşen payı elinden geldiği kadar değerlendirmeye çalışıyor. 820 bin nüfusumuzun tamamına değemesek de sorunlar otak olduğu için nokta atışı yaparak ilçelerde nabzı tutabilmenin arayışı içerisindeyiz. Halk tarafından da olumlu karşılandığını belirtmeliyim.
“TÜRKİYE’NİN TURİZMDE REKABET İÇİNDE OLDUĞU ÜLKELERİN AJANLARI TARAFINDAN YAPILIYOR”
“Mülteci problemi” diye piyasaya sürülen ve bunun üzerinden farklı argümanlar geliştirilerek yerel milliyetçiliği, Milli Güvenlik konusundaki hassasiyeti, kırmızı çizgileri olan Trabzon insanı üzerinden harlanan organize bir durum söz konusu. Bu organizasyonu ben sadece ırkçılık üzerinden okumayı doğru bulmuyorum. Evet bu da bir parçası. Bu milliyetçilik bizim tasvip ettiğimiz bir milliyetçilik değil. Dolayısıyla yapılan bu çalışmayı sadece ırkçılık üzerinden okursak yetersiz olur. Ülkemizin farklı ülkelerle birlikte turizm alanında rekabet içerisinde olduğu, özellikle pandemi sürecinde şehrimizdeki canlılığı kabalağını görüyorsunuz. Bunun o ülkelerin ajanları tarafından yapılıyor olabileceği kanaatindeyim. Bu kanaatimi de dayandırabildiğim çok gerçekçi argümanlarım var. Bu ortamı oluşturanların birçoğu Trabzonlu değil. Bu şehirde yaşamayan, bu şehrin insanlarını tanımayan, nabzını tutmayan kişiler tarafından yapılıyor. Sosyal medya üzerinden de bir takım trollerle besleniyor.
“VERDİĞİMİZ CEVAP YERİNİ BULDU”
Trabzon sokaklarındayız, her gün bu şehirdeyiz. Trabzon insanının böyle bir problemi yokken, esnaf özellikle körfez ülkelerinden gelen turistlerle ekonomik anlamda belli bir düzeye gelmişken ve memnuniyetini ifade ediyorken, kim bu insanlar diye sormak lazım. Ben bu soruya cevap vermeye çalıştım. Bence amacına ulaştı verdiğimiz cevap yerini buldu.
“GÖREVDEN ALINMALARI TRABZONLULUK ÜZERİNDEN OKUMAMAK LAZIM”
Görev değişikliklerini aidiyet üzerinden okumamak lazım. Trabzonlu bürokratlar o görevlere gelirken yetkinlikleri ile geliyorlar, Trabzonlu oldukları için değil. Trabzon insan kaynağı açısından, potansiyel açısından zengin bir şehir. Çok önemli insanlar yetiştirdik Trabzon’dan. Bu topraklardan çıkıp 81 ile hizmet edebilen çok fazla insan var. Dolayısıyla bunu sadece Trabzonluluk üzerinden okumak doğru olmaz, yetkinlik üzerinden okumak lazım. Görevden alınmalarının çok farklı parametreleri vardır. Bence görev alınmaları da Trabzonluluk üzerinden okumamak lazım. Belki de o insanlar farklı yerlerde değerlendirileceklerdir. Alanlarındaki yetkinlikleri, potansiyelleri, yapabilme becerilerine göre, yine Trabzonlu oldukları için değil, ihtiyaç olduğu için farklı alanlara kanalize edileceklerdir. Bunun bu özne üzerinden okunmasının bize bir fayda getirmeyeceğini ve bunun doğru olmadığını düşünüyorum.
“KADINLARIN AK PARTİ’YE BAKIŞI ÇOK DAHA FARKLI”
Aslında kadınlarımız bir kadın milletvekili tarafından temsil edilmekten çok mutlular. Bu benim şahsıma özel bir şey değil. Neticede Doğu Karadeniz Bölgesi’nde seçilmiş olan tek milletvekili biziz ve sorumluluğumuz çok büyük. Kadınlar Cumhurbaşkanımızın onları siyasi sürece katması ile birlikte, daha önce verilmeyen birçok hakların verilmesiyle, özlük haklerinden, anneliklerinden, ev hanımlıklarından, ekonomik hayata, istihdam hayatına, sosyal hayata sokulmalarına kadar sunulan bütün katkıların ziyadesiyle farkında. Bunların sürdürülebilir olmasını, artarak devam etmesini, bu anlamda kendilerini bugün olduğu gibi bundan sonra da rahat hissetmeleri gerektiği noktasında bize taleplerini iletiyorlar. Bu zaten bizim olmazsa olmazımız. Cumhurbaşkanımız özellikle kadın siyasetçileri bu alanda yapacağı çalışmalar noktasında da sürekli destek olan bir insan. Kadın içinde değil, kadınla beraber siyaset yapalım diyen bir lider. Çok şanslıyız onunla aynı dönemde siyaset yapabildiğimiz için. Özellikle tarih yazdığımız bu dönemde eş zamanlı çalışabilme fırsatını bulabildiğimiz için. Sahada özellikle bizim en önemli destekçilerimiz, burada erkekler alınmasınlar elbette ki onlar da öyle ama kadınların AK Parti’ye bakışı çok daha farklı. AK Parti’ye karşı duydukları sevgi ve güvenden hiçbir eksilme olmadı. Tam tersi kendilerince yardım etmeye çalışan, “şunu da şöyle yapalım” diyerek aidiyet ekiyle birlikte çalışmanın içine kendisini de koyan çok cesur kadınlarımız var bizim. Buradan onlara selamlarını iletiyorum.BHA (Tanju Akıncıoğlu)
YORUMLAR