Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, partisinin il kongresi için geldiği Ardahan'da, önce iktidarı eleştirdi, daha sonra cezaevi önünden genel af çağrısında bulundu.
TDP Genel Başkanı Sarıgül, Ardahan Dursun Akçam Kültür Merkezi'nde yapılan partisinin il kongresine katıldı. İl Başkanı Adem Karabulut’un tek aday olarak girdiği seçimde güven tazeleyerek TDP Ardahan İl başkanı seçildi. TDP Ardahan İl kongresine komşu illerin İl ve İlçe Başkanları, Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci, Arıcılar Birliği Başkanı İlhan Evliyaoğlu, STK ve Siyasi Parti temsilcileri, partililer ve halk katıldı.TDP Ardahan İl başkanı Adem Karabulut’un açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan TDP genel başkanı Mustafa Sarıgül, önemli mesajlar verdi.
SARIGÜL: “ARDAHAN TÜRKİYE’NİN BEL KEMİĞİDİR”
Sarıgül: “Kazım Karabekir Paşa’nın, Türkiye’nin bel kemiği dediği Ardahan’da olmanın onurunu yaşıyorum. Ardahan, tarihi bakımdan, coğrafya, tabiat ve kültür varlıkları açısından çok zengin bir ilimiz. Ve ne yazık ki bu zenginlikleri değerlendirilememiş. Ardahan sağlık hizmetlerinde sorun yaşıyor, hastaneleri yetersiz, doktor sıkıntısı var. Esnaf iş yapamıyor, besiciler hayvancılıktan çekiliyor. Hava yolu, demiryolu ulaşımı yok, karayolları yetersiz. Sanayi yok, turizm olması gereken noktadan çok uzakta. İş yok. Gençler göç ediyor. Ardahan il olduğunda, 180 bin nüfusu vardı şimdi 100 bin nüfusu var, bu olacak iş mi? Ardahan il olalı 30 yıl oldu. Bunun 20 yılında ak parti iktidarı var. Ak Parti Ardahan’ı kalkındırabilirdi ama yapmadı. Ardahan, siyasetçileri ağırlık koyamadı, ne mecliste, ne Ak Parti içinde, Ardahan’ın sorunlarını dile getiren bir milletvekili çıkmadı. TDP’ni bu nedenle kurduk. Biz halk için siyaset yapıyoruz. TDP’nin farkı bu. TDP, derdi koltuk olanların değil derdi, Türkiye olanların partisidir. TDP, şahsi hevesleri olanların değil ülkesi için hayalleri olanların partisidir. Biz zengin bir Ardahan istiyoruz. Aktaş gölüyle, Çıldır gölüyle, Kura nehriyle, mutfağıyla, peyniriyle, kayak tesisleriyle, bir milyon turist neden Ardahan’a gelmesin. İktidarın yanlış politikaları yüzünden Ardahan hayvancılıktan para kazanamıyor. Son 12 yılda hayvan ithalatına 10 milyar dolar harcadılar. Et fiyatları düştü mü? Hayır, besici kazandı mı? Hayır. Peki, kim kazandı? Kazanan ithalatçı oldu. 10 milyar dolarla kendi besicilerimizi destekleseydik, hem besici kazanırdı. Hem de halkımız ete hasret kalmazdı. Hala, yanlışta ısrar ediyorlar, besicilerimizi, 100 liraya mal ettikleri karkas etini 85 liraya satmaya zorladılar. Dört gün önce 150 bin baş besilik sığır ithalatına izin verdiler. Benim besicimden esirgedikleri parayı Brezilya, Avustralya, Uruguay besicisine döviz olarak verecekler” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE AK PARTİ İKTİDARINDAN KURTULMALIDIR”
Ak Parti İktidarının 20 yıl ülkeyi yönettiğini ve Ağustos böceği gibi cır cır öttüğünü belirten Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarımı, hayvancılığı, sanayiyi, üretimi değil, ithalatı, betonu, rantiyecileri desteklediler. Aldıkları borçları, har vurup harman savurdular. Türkiye Ak Parti iktidarından kurtulmalıdır. Zira sorunun kaynağı Ak Parti iktidarıdır. Vicdanlı ve ehil kadrolar yönetime gelirse sorunlarımızı çözeriz. TDP kadroları vicdanlı ve ehil kadrolardır. İnşallah iktidara geleceğiz, ithalatçıdan yana değil, Ardahanlı besiciden yana olacağız. Aile işletmelerine destek olacağız. Çiftçilerin, besicilerin, bankalara, tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının faizlerini sıfırlayacağız. Gençlerimizi tarıma, hayvancılığa ve köyde yaşamaya özendireceğiz. Hazine arazilerini bedelsiz olarak, tarım ve hayvancılık yapmak şartıyla gençlere vereceğiz. Her köyde veteriner olacak. Gençlerimize büyük baş ve küçükbaş hayvan hibe edeceğiz. Gençlerimizi sigortalı yapacağız. Köylerimiz, ulaşımıyla, alt yapısıyla, internetiyle, sosyal hayatıyla, Hollanda’nın, Almanya’nın, İtalyan’ın köyleri gibi olacak. Ardahan’a havaalanı yapacağız. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı üzerinde Çıldır’da bir istasyon açacağız. Doğu Ekspresini, Kars'tan Ardahan'a uzatacağız. Ardahan’ı dünyaya tanıtacağız. Gastronomi, doğa, kültür turizminde Ardahan’ı şaha kaldıracağız. Esnaf kazanacak, otelci kazanacak,
TOZU DUMANA KATACAĞIZ
Taksici kazanacak, besici kazanacak, Ardahan kalkınacak. Ardahanlının yüzü gülecek. Türkiye artık bir seçim ortamına girmiştir. Gücümüzü, kuvvetimizi göstermemiz, proje ve hedeflerimizi halkımıza anlatmamız lazım, zaman artık, koşma zamanıdır. Zaman artık, coşma zamanıdır. Zaman artık, fırtına gibi, fişek gibi olma zamanıdır. Bize yakışan tozda dumanda kalmak değil, tozu dumana katmaktır. Bismillah çekip, samimiyetle, iyi niyetle milletin rızasını kazanmak için çok çalışacağız. Sıkmadık el, çalmadık kapı, gidilmedik yer bırakmayacağız. TDP, tarafsız cumhurbaşkanı, güçlü meclis, bağımsız yargıdan yanadır. TDP ne Amerika ne Rusya ne Çin her şey Türkiye için diyen bir partidir. TDP, kavga değil, çare partisidir. TDP, ulusal birlik demektir. İnançlara saygı demektir. TDP, kardeşlik hukukunun ve toplumsal barışın adresidir. TDP, Türkiye için atan bir kalp, millet için çarpan bir yürektir. TDP, gökyüzünde parlayan yıldız, dipten gelen bir dalga, milletimizin ortak noktasıdır. Türkiye’yi varlığa, berekete, adalete ve huzura, kavuşturacak olan parti TDP’sidir. Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyor, kongremizin önce ülkemiz ve milletimiz için sonra partimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
ALLAH BİZİ VİCDAN, MERHAMET VE BEREKET ÇİZGİSİNDEN AYIRMASIN
Daha sonra partisinin il binası açılışında konuşan TDP Lideri Sarıgül, “Açılışını yaptığımız bu bina inşallah hayırlara vesile olsun. Vatanımız için, milletimiz için, ülkemiz için çalışma yeri olsun. Allah’ım bizi, vicdan, merhamet ve bereket çizgisinden ayırmasın. Burada halisane duygularla bir araya geldik. Ülkemizde, varlık olsun, huzur olsun, bereket olsun istiyoruz. Herkesin barış içinde, eşitlik içinde, refah içinde, adalet içinde yaşadığı bir Türkiye istiyoruz. Allah’ım, bu yolda çalışmayı, başarılı olmayı nasip etsin. Allah’ım bizi, toplum menfaati için çalışanlardan, davasına inananlardan, doğru yolda yürüyenlerden, adaleti ayakta tutanlardan, hak ve hakikatten ayrılmayanlardan eylesin, Allah yardımcımız olsun.
“AF TALEBİMİZ SİYASİ BİR TALEP DEĞİL, VİCDANİ BİR TALEPTİR”
Partisinin açılışından sonra Ardahan Kapalı Cezaevi önüne giden TDP Lideri Sarıgül, 9 Nisan'da af çağrısında bulunduğunu hatırlattı.
Sarıgül, "Af talebimiz siyasi bir talep değil, vicdani bir taleptir. Pandemi koşulları nedeniyle online yargılamalar ve gözden kaçan bazı konular oldu. Yine pandemi koşulları nedeniyle esnafımız büyük bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıya kaldı. Çeklerini ve senetlerini ödeyemediler. Maalesef bir grup adeta gençlere dokundu ve binlerce gencimiz, uyuşturucu kullandığı için uyuşturucuya bulaştığı için binlerce gencimiz şu anda kader mahkumu durumunda. Vicdanlı devletimiz, merhametli devletimiz, şefkatlidir bizim devletimiz. Şu anda içeride 5 binin üzerinde çocuk var, daha yaşamla tanışamadılar, doğumlarını orada yaptılar. Binlerce çocuk babalarına kavuşamadı. Pandemi nedeniyle cezaevlerinin fiziki koşulları da yeterince uygun bir ortamda değil. Çocuklar için affet Türkiye'm, anneler için affet Türkiye'm, babalar için affet Türkiye'm. Yüce devletimiz 280 binin üzerindeki kader mahkumlarına inşallah kucak açacak, onları toplumla barıştıracağına inanıyorum" diye konuştu.
DIŞ POLİTİKAYA DA DEĞİNEN MUSTAFA SARIGÜL, ŞUNLARI SÖYLEDİ:
"Dış politika devletimizin politikasıdır. Dış politikayı siyasiler iç politika malzemesi yapmamalıdır. Özellikle komşularımızla barış içerisinde olmayı arzu ediyoruz ama her siyasi parti başkanı kalkar da kendine göre, 'Şu ülkeyle konuşayım, bu ülkeyle konuşayım' derse Türkiye'mizin dış politikası zaafa uğrar. Dış politika konusunda tüm siyasi partiler iş birliği ve güç birliği yapmalıyız. Bütün komşularımızla barışmalıyız. Bu konuyla ilgili gerekirse tüm siyasi partiler bir araya gelmeli görüşlerini Dışişleri Bakanlığı'na açıklamalı ve Dışişleri Bakanlığı da bu konuda gerekeni yapmalı. Özellikle şu anda parlamentoda görüşülecek olan Finlandiya'nın NATO'ya girmesi konusunda bütün siyasi partiler bir araya gelmeli ve 6,5 milyon mülteci Avrupa Birliği ülkelerine eşit olarak alınma kaydı ile Finlandiya'nın NATO'ya girmesine TBMM'ne onay vermeliyiz. Aksi takdirde Türkiye NATO'dan dahi çıkmalıdır. NATO'nun çifte standart politikalarını kabul etmemelidir. NATO ülkeleri nasıl Ukrayna'dan gelen 6,5 milyon mülteciye kucak açtıysa Türkiye'deki 6,5 milyon mülteciye mutlaka kucak açmalıdır. Aksi takdirde NATO, Yunanistan'a verdiği önemi Türkiye'ye vermemektedir. NATO Ukrayna'ya verdiği önemi Türkiye'ye vermemektedir. O nedenle bütün siyasi partileri mültecilerin Avrupa Birliği ülkelerine eşit bir şekilde dağıtılması konusunda NATO kartını ortaya sürmek üzere iş birliği ve güç birliği yapmaya davet ediyorum."
Sarıgül, daha sonra Göle ilçesini ziyaret ederek burada ki parti binasının açılışına katıldı ve esnafla bir araya geldi. (Özkan Karakaya)
YORUMLAR