ULUS-KUMLUCA (BHA)- Kestanenin anavatanı konumunda bulunan Türkiye’de kestaneye gerekli önem verilmiyor.
Türkiye’nin belli başlı illeri olan Bursa, Aydın, Bartın ve Tokat gibi illerde yetişen kestaneye gereken önem verilmiyor.
Kestanenin yetiştiği bölgelerde, yada köylerde, kestane tamam o bölgenin insanı tarafından korunurken, kestane ağacı orman ürünü olarak kabul ediliyor ve ziraat ürünü olarak kabul edilmiyor.
Kestanelerde bir aralar kuruma başlamasının akabinde oldukça verim düşüklüğü yaşanırken, Bursa Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi bu anlamda önemli çalışmalarda bulundu ama kanser adı verilen kurumlara genel bir önlem yapılamadı ve kestaneler yine kurumaya devem etti.
Bunlardan birsi de Bartın ili olarak biliniyor. Bartın ilini sahil kesimlerinde, iç kesimlerinde, özellikle Kumluca civarında, Kirsin köyü, Döngeller, Dibektaş, Kızıllar gibi köylerde çokca yetişen bir ürün.
Kestane Ağaçları kuruyor:
Köylüler burada kestaneye musallat olan hastalık nedeniyle kestanelerin kurumaya başladığını ve oldukça da verim düşüklüğü yaşandığını belirttiler.
Kestane ağaçları genel itibariyle orman ürünü olarak bilinirken, kestanelerin tamamı köylüler tarafından koruma altında tutularak ürünlerinden faydalanıyorlar.
Kestane ağaçlarında Mürekkep hastalığına (Phytophthora cambivora Petri) neden olmaktadır. Hastalık, yapraklarda küçülmeye ve kloroza, kök boğazında çöküntü ve çatlak oluşumuna, kabuk altında ise alev şeklinde nekroz oluşumuna, daha sonraki aşamada ise ağaçların tamamen kurumasına neden olan önemli bir hastalıktır.
Keçideresi İnciler Mahallesinden Sabahattin Aydoğan adlı vatandaş, kestanelerde görülen hastalığın ne olduğunu tam anlamıyla bilen olmadığını söyledi.
Bu yüzden kestane ağacına sahip çıkması gerek orman Bakanlığımı, köylümü, Ziraat mı, tam belirgin değil. Kime giderek sıkıntıları anlatacaklarını bilemediklerini belirten “Aydoğan, devletimiz bu işe el atacak. Köylü bu üründen faydalanıyor ve Ağaçlarını da koruyor. Hal böyle iken, devletimiz köylüsüne sahip çıkacak. Biz bunu istiyoruz. Bir vatandaşın tek başına altından kalkabileceği bir durum değil.
Kestane balı çok değerli:
Bölgede, yörede vadide kestane ağacı çok olduğu için kestanenin tam çiçek zamanı arılar için vazgeçilmez bir polen deposu olarak biliniyor. Kestane balı, birçok derde deva olarak akıllarda bulunsa da, Anzer balından sonra en iyi(deli) bal olarak biliniyor.
Yüksek tansiyonun tam ilacı:
Yöre halkı, kestane balının sabahları aç karına 1-2 çay kaşığı alınması sonrasında yüksek tansiyon hastalarının gün boyu tansiyonlarının yükselmediği işaret edildi. (Yaşar Tonbak)
YORUMLAR