Tolga Çevik ile Komedi Dükkanı, Tolgshow, Arkadaşım Hoş geldin programlarda birlikte çalışan ve projelerin yapımcılığını ve yönetmenliğini yapan Fırat Parlak ‘’Her bölümde iki ayrı konu vardı ve beş binin üzerinde senaryo oynamışız birlikte.’’ diyerek projenin ortaya çıkışını anlattı. Parlak ‘’Tolga bu projeyi yapmak üzere geldi. Bu projeyi başlattı. Tolga'nın 97-98'li yıllardan video kayıtları vardı, kız kardeşiyle yapıyordu evde. Kız kardeşini yönetiyor, kız kardeşi onu yönetiyor. O görüntülerden yola çıkarak böyle bir şey yapalım mı diye başladık. Hiç kimse ne Tolga ne ben ne de bir başkası beş bin tane doğaçlama oyun oynayabileceğimizi, böyle bir potansiyel olduğunu bilmiyordu. Kendimizi garantiye almak için bir arkadaşımız ilk bölümü yazdı. Fakat biz tanıtımı çekerken Tolga ile doğaçlama yaptık. Ben tanıtımı çekerken Tolga'ya seslendim. O cevap verdi. Seslendim, cevap verdi. Çok komik oldu. İki dakika tanıtım çekmem lazımdı. 40 dakika çektim. Sonra program başladı ve sanırım bir yarım saat falan başka birisi var yönetmen olarak ve onu yazılı bir şeyi Tolga’ya söylüyor, Tolga cevap veriyor ve olmamaya başladı. Sonra işte ben devreye girip Tolga işte öyle tanıtımdaki o performansımızı tekrar yapalım dedim. Doğaçlama yapınca oldu. Ve o günden itibaren 16 yıldır oynuyoruz. Hala şu anda Türkiye turnesindeyiz. ‘’ dedi.
16 yıldır Tolga Çevik ile çalışan Fırat Parlak, Çevik’ten övgüyle söz etti ve onun hayatının bir parçası olduğunu söyledi. Parlak Tolga Çevik ile ilgili ‘’Sahnede Tolga Çevik gibi bir oyuncu olması çok büyük şans. Tolga inanılmaz zeki ve çok iyi oyuncu. Şimdi zekasını, vücuduna da yansıtan bir adam olduğu için, bunu bulmak çok nadir, dünyada da nadir bulunur.. Söylediğim her şeyin üç fazlasını veriyor geriye. Öyle olunca bende de bir coşku oluyor, aşırı motive oluyorum. Sahneye gelen seyirci ya da konuk da bize ayak uydurursa en çok eğlenen ben oluyorum. Benim hayatımdaki en eğlendiğim anlar.. Tolga benim hayatımın bir parçası. Çok sevdiğim birisi, bir de arkadaş olarak onunla seyahat etmekten aynı şeyleri paylaşmaktan da çok zevk alıyorum. Bu kadar işin gücün arasında en eğlendiğim, en rahatladığım yer orası benim için. Bunu yapmıyor olursak benim hayatımdan çok büyük bir parça kopmuş olur. Sahneye Tolga geldiğinde seyircinin alkışı sırasında ben çok karışık şeylere aşırı heyecanlanıyorum. Çünkü çılgınca alkışlıyorlar. Tolga'nın bu kadar çok sevilmesinden gurur duyuyorum. Çok mutlu oluyorum. Bir parçası olduğum için aslında 16 yıl olmasına rağmen ben hala işin bu noktaya gelmesine inanamıyorum. Yani sanki akşam yatmışız sabah kalkmışız ve böyle olmuş gibi hissediyorum. O yüzden çok şükür.’’ dedi.
Burcu Kara ile evli olan Fırat Parlak eşinden övgüyle söz etti. Parlak ‘’Burcu ile olmak, Burcu ile bir aile olmak çok güzel. Çok zarif birisi ve beni çok mutlu ediyor. Allah razı olsun ondan. Gerçekten bir eş olarak çok mutlu ediyor beni. Ben evimden çıkarken çok mutlu ayrılıyorum ve evime dönmek için can atıyorum. Bu benim için çok önemli bir şey.’’ dedi.
Yazdığı şeyleri kafasında tam oturtmadan kimseye anlatmadığını söyleyen Fırat Parlak ‘’Hikayeleri genellikle kendim bulduğum için, önce hikayeleri ben kafamda oturturum. Oturttuktan sonra da mutlaka zaten hiç birisini tek başıma yazmış değilim. hep bir partnerimiz olur, bir partnerim olur işin içinde. Ben kafamda oturtamadığım bir şeyi kimseye anlatmam. Anlattığım zamanda mutlaka reaksiyon almayı beklerim. Yoksa uzun süre bir şey anlatamam kimseye. Yani anlattığım şeyi mutlaka 12’den vurmam lazım. O yüzden kafamda iki üç bölümünü hazır etmeden hiç kimseye söylemem ve anlatmam. Bazı hikayelerim var. onlar sinema filmi olabilir, onları da yapıyorum. Kariyer olarak şunu da sinema filmi yapayım diye yola çıkmadım ya da bundan sonrası içinde seneye de mutlaka bir film yapmalıyım diye bakmıyorum. Ama bazı hikayelerim var. Sadece sinema filmi olabilir. Onları sırayla yapmak istiyorum.’’ dedi.
Kıvanç Tatlıtuğ’un rol aldığı, Hadi Be Oğlum filminin Türkiye’den çok yurtdışında büyük başarı gösterdiğini söyleyen Fırat Parlak ‘’ Dünyada da çok büyük başarı gösterdi. Birçok ülkede yeniden çekmek istediler. Ortak olduğum şirketin dünyanın her yerinde televizyon kanalları vardı, oralarda gösterdiler. Türkiye’dekinden daha büyük başarıyı İspanya'da ve Amerika'da gösterdi. O da çok gurur verici bir şey.’’ diyerek filmin nasıl ortaya çıktığını da paylaştı. Parlak filmin çıkış hikayesini ‘’Filmdeki çocuk aslında biraz benim çocukluğuma benziyor. Yani ben otistik biri değildim ama çok yakındım. Benim çocukluğumda hep psikiyatrlarda geçti. Durup dururken bayılmalar, kendi kendine uzun süre kalmalar gibi durumlar yaşadım. Biraz bana öyle benziyordu. İlkokuldan itibaren müzikten çok iyi anlardım. Elektronik konularına yatkındım. Baba olduktan sonra da büyük oğlumla biz uzun süre beraber yaşadık. Ben onu turnelere ve her yere götürdüm. Sahnede Tolga varken ben yönetmen olarak konuşurken o da yanımda uyuyordu. Bu hikaye yine hep kafamda döndü. Bir gün beraber ortak yapımcısı olduğum şirkette arkadaşlara anlattım. Onlar çok ilgilendiler. Esas filmin hayata geçme sebebi benim Kıvanç’a anlatmam oldu. Kıvanç’a filmi anlattım, hiç beklemediğim bir tepki ile karşılaştım. Senin çok iyi bir baba olacağını düşünüyorum, dedim. Çok iyi bir oyuncudur. Kıvanç da bana, ben bu filmi oynayacağım başka hiç kimse olamaz bu filmde, dedi. Öyle deyince süreç hızlandı ve hayata geçirdik filmi. Ama benim de çok gurur duyduğum bir iş oldu. Oradaki kelimler içimden gelerek yazdığım şeylerdi, bu da ajitasyon olsun ya da bu da seyirci çeksin diye yazdım bir şey değildi. Hepsini tamamen gerçekten kalbimden yazdım.’’ diyerek anlattı.
YORUMLAR