Öksürük, tüm dünyada çocukluk çağında en sık hastaneye başvuru sebeplerinden biri. Son dönemlerde artan enfeksiyon vakaları nedeniyle de öksürükler aylar boyunca sürebiliyor. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Dr. Özge Yılmaz Topal, bu yıl artan grip vakalarının çocuklarda uzayan öksürüklere yol açtığını söyleyerek, “Alerjik çocuklarda hışıltı ve astım ataklarının en önemli tetikleyicileri arasında yer alan viral enfeksiyonlar sebebiyle bu sene alerji poliklinikleri ve acil başvurularında artış mevcut. Maske, sosyal mesafe, hijyen önlemlerine dikkat edilmeli” dedi.
Öksürük, tüm dünyada çocukluk çağında en sık hastaneye başvuru sebeplerinden biri. Kronik öksürük ise, 4 haftadan uzun süren öksürük olarak tanımlanıyor. Çocuklarda öksürüğün uzaması yani kronik öksürük önemli endişelere neden olabiliyor. Kronik öksürüğün en önemli sebeplerinden biri de geçirilen viral solunum yolu enfeksiyonları. Üst solunum yolu enfeksiyonlarını takiben görülen akut öksürük, tipik olarak 1 ila 3 haftalık zaman diliminde düzelse de hastaların yüzde 10'unda 25 günden uzun da sürebiliyor.
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Dr. Özge Yılmaz Topal bu yıl uzamış öksürük sebebiyle çocukların poliklinik başvurularının arttığı söylüyor. Mart 2020’de ülkemizde ilk vakanın görülmesiyle başlayan COVID-19 salgını sırasında alınan tedbirler, kapanma dönemleri, maske uygulaması ve sosyal mesafe sayesinde geçtiğimiz iki yıl boyunca üst solunum yolu enfeksiyonlarında azalma olduğunu belirten Yılmaz, “Öyle ki yapılan bir çalışmada viral enfeksiyonun görülme sıklığı pandemi öncesi %55 iken pandemi önlemleri ile bu oran %9,4 gerilediği ortaya konuldu. Bu yıl ise okullar da dahil olmak üzere birtakım toplu yaşam alanlarındaki maske zorunluğunun kalkması ve alınan önlemlerin gevşetilmesi ile solunum yolu enfeksiyonlarında giderek artış oldu ve bu oran tekrar %39,5’a yükseldi. Birden fazla virüsün rol oynadığı bu enfeksiyonlarla birlikte uzamış öksürük şikayetlerinde artış gözlemledik. Bilhassa alerjik çocuklarda hışıltı ve astım ataklarının en önemli tetikleyicileri arasında yer alan viral enfeksiyonlar sebebiyle bu sene alerji poliklinikleri ve acil başvurularında da artış mevcut” diye konuştu.
VİRÜSLERİN DAVRANIŞ ŞEKİLLER DEĞİŞTİ,
ARTIK ENFEKSİYONLAR AĞIR VE UZUN SÜRELERDE GEÇİRİLİYOR
Ekim ayından itibaren toplumda yaygın olarak influenza, Covid-19 ve RSV gibi virüslerin tespit edildiğini belirten Yılmaz, “İnfluenza virüsü her sene Kasım, Ocak ve mart aylarında, aralarda iniş yapsa da 3 kez pik adı verilen yükseliş dönemleri gösterir. Ancak bu sene influenza, Ekim ayından itibaren azalış göstermeden devam etti. Pandemi öncesinde hafif semptomlarla atlatılabilecek enfeksiyonlar bile daha ağır ve uzamış semptomlarla geçiriliyor. Bunun nedeni pandemi sürecinde baskılanan virüslerin davranış şeklini değiştirmesi ve virüslerle daha az karşılaşılan dönemde bireylerin immün sisteminde gelişen değişiklikler olabilir” dedi.
Önlem hakkında da açıklama yapan Yılmaz, solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşını azaltmak amacıyla COVID-19 korunma önlemlerine benzer olarak maske, sosyal mesafe, hijyen önlemleri almak; kalabalık ortamlardan çok bulunmamak ve bulunduğumuz ortamların iyi havalanmasını sağlamak gibi önlemlerin etkili olacağını söyleyerek, “Solunum yolu hastalıkları içinde COVID-19 ve influenza için geliştirilmiş aşılar, hem hastalığa karşı koruma hem de hastalık şiddetinde azalma ile ilişkili olduğundan çok önemlidir ve önerilmektedir” diye konuştu.
YORUMLAR