ALİHAN TELATAR/RİZE-BHA
2025 yılı yaş çay sezonu için geri sayımı başladığı şu günlerde ÇAYKUR Genel Müdürü Alim, 1 Mayıs İtibariyle tüm hazırlıkları tamamlamış olacaklarını belirterek;
"Bizim zaten biliyorsunuz her sene kampanya için de diğer senenin demontajı işlemlerini yapıyoruz. 2024’ün sonunda 2025 yılının kısmi de olsa bir kısmının demontaj işlemlerini yapıyoruz. 2025’ e girince normal bakım onarılmalar devam ederken bakım onarım daha hızlı oluyor. Şu an da bakım onarım işlemleri tamamen olmasa da hazır haldeyiz diyebiliriz. 1 Mayıs itibariyle tüm hazırlıklar tamamlanmış olacak. Hiçbir sıkıntı olmadan, bazı fabrikalarda ufak tefek yeniliklerde var hepsi birleştiği zaman bunlar beraber kampanyaya hazır hale geleceğiz" İfadesini kullandı.
Bu sezon önceki senelere göre daha sağlıklı ve kaliteli bir çay olacağını ifade eden ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, Mayıs ayının çayının tamamına alacaklarını bir kez daha yenileyerek sözlerini şöyle sürdürdü ;
" Mayıs ayı çayının tamamına talibiz"
"Zaman zaman eski yıllarda da olduğu gibi hava şartlarına bağlı olarak, 2021- 2022’de de olmuştu, hava çok soğuk gitmişti, ister istemez çaya başlama tarihimiz gecikmiş oluyor. Gecikmeli açılmış olabiliyor. Bu sene daha biraz daha farklı nisan da da kar yağdı ve yukarıda hala karlar var. Sahil kesim orta kesim ve üst kesim olarak üçe bölüyoruz, biliyorsunuz kampanya başlangıcını… Nisanın 15 inden sonra hava açarsa ve hızlı bir şekilde normalin üzerine çıkarsa tabii gece sıcaklığı da çok önemli, o zaman yetişebilir, yetişmezse kendiliğinden bir tarih ortaya çıkacak. Ama çay üzerine kar yağdığı için ve havalar yağışlı geçtiği için bu sene önceki senelere göre daha sağlıklı, kaliteli bir çay olacak diye düşünüyoruz. Verim olarak da iyi olacağını düşünüyoruz. Mayıs ayının tamamına talibiz zaten. Mayıs ayının çayının tamamını alacağımızı açıklamıştık, buna talibiz" dedi.Gübreyi fazla değil, dekarına göre verelim uyarısında bulunan Alim;
"Çayımızın 100. Yılını kutladık. 100. Yıla özel olarak bazı yenilikler bazı değişiklikler bazı dokunuşlar bazı farkındalıkları oluşturmak için çalışmalar yaptık. 100. Yılında Zihni Derin’in, Prof. Dr. Ali rıza Erten’in İsimleri yaşatabilmek için adlarını toplantı ve konferans salonlarına verdik. İsimleri unutulmasın istedik. Kim bu isimler dendiğinde açıklamasını yapmak için. Bunu böyle yaşatırken çayın daha sonraki kuşaklara aktarılması için üreticilerimizin de çaya bazı değerlerin vermesi gerekiyor. Mesela, 100 yıl önce çay bahçelerine çocukların girmesi istenmezdi ve hatta çocuklardan bahçeler korunur desem yanlış olmaz. Şimdi çocukları istesek de bahçeye sokamıyoruz. Bunu herkeste biliyor. Çay toplamak için yevmiyeci alıyoruz. Çayın Toprağını hiçbir şekilde havalandırmıyoruz. Havalandırmadığımız için kalite ve verimden de geri geliyor çay. Bu anlamda Çay Araştırma Enstitüsüne yaptırdığımız toprak bilgilerini de dikkate aldığımız zaman toprak yapısı 5-10 sene sonra çok çok daha aşağı inecek. pH’ı 4,5-6 arası olması gerekirken bu değerlerin dışına çıkmış. Tamamen öldürüyoruz. toprak istenilen gücü veremezse çayında geleceği sağlıklı olamaz. Biz de üreticiyiz, üreticilerimizden de çayımıza birazcık olsun bakalım istiyoruz. Toprağı havalandıralım istiyoruz. Gübreyi fazla değil dekarında verelim istiyoruz. Budama yaparken motorlarla değil de eskisi gibi makaslarla yapmamız çay bitkisi için sağlıklı olacağını ve verimini arttıracağını da bilinmesini istiyoruz.
Bu sene ilk defe el broşürleri dağıttık. Muhtarlara ve üreticilere. Burada da toprak yapısını budama tekniğini gübrelemeyi öz bir şekilde açıkladık. Bakmazsak elimizde tamamıyla gideceğini düşünüyoruz. Daha sonra da ne yaparsak yapalım bir daha geri dönmesinin kolay olacağını düşünmüyorum. Üreticilerin çay bahçelerine 15 günde bir bile olsa girmesi çok önemli. Maalesef çaydan bahçeden tamamıyla kopacak noktaya geldik" cümlesini kullandı.
ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, Avrupa'nın zengin insanı köylerde yaşadığına dikkat çekerek ; " Bahçede olmak doğayla iç içe olmak sağlık açısından da çok değerli. Yaz döneminde çayın aile fertleri içinde olsun ya da diğer dışarıdan gelenlerin yevmiye ile çay toplaması para kazanması çok önemli. Elimizde ciddi bir maddi gelir kapısı da bulunuyor. Bunu değerlendirmemiz gerekir diyerek sözlerini şöyle sürdürdü;
"Benzinli makinelere yasak koyduk"
"Biz bunu birkaç sene önce “Haydi Çaya Bakalım” Mayıs girişinde, kampanya açılışında, slogan olarak birçok yerde söylem olarak söyledik, büyük pankartlar yaptık, görseller yaptık, broşürler hazırladık ama maalesef istediğimiz yere götüremedik bunu. Ayrıca bu benzinli ve şarjlı toplama makineleri çıkınca birazcık olsun dışarıdan gelen işçi sayısında azalma oldu ama benzinli olan makineleri istemiyoruz. Buna yasak koyduk, sağlık ve doğallık açısından. Şarjlı olanlara müsaade ediyoruz, bununla çok rahat çay hasadı yapılabiliyor ve bir başkasına gerek kalmıyor. O anlamda sanırım bu son zamanlarda birazcık olsun dışarıdan yabancı işçiler gelmediği için çay hasadını insanlar kendileri hasat edebiliyor. Bu da çay için güzel bir şey. Gürcistan’da da artık eskisi gibi işçi gelmiyor.Hastalıktan medet umulmaz ama pandemi de bile herkes kendi çayını toplamak için gayret gösterdi. Herkes bahçesine bir şekilde girmişti. Bayramda bile, kimse kimseye nasıl olsa gitmiyor diye, biz de üreticiden çay alımlarına devam etmiştik. Türkiye’nin bizden başka yevmiyesi yüksek olan hiçbir il yok. Artvin, Rize Trabzon’da çay yevmiyeciliği, işçiliği bayağı yüksek rakamlar. Bu neden oluyor? Biz kendimiz girmiyoruz, çocuklarında bahçelere girmesi için bir çaba göstermiyoruz, dışarıdan gelen işçiler yapmak zorunda kalıyor. Burada çok güzel bir para kaynağı var. Ben her zaman söylerim, biz yaş çay arabası da yüklemişiz çay yarılığı da yapmışız, bu paraysa para her yerde değer olarak aynıdır. Evinin dibinde yakınında kendi bölgende sabah 8 de giriyorsun akşam 5’te çıkıyorsun, dışarıda alacağın yevmiyenin1- 2 katını alıyorsun, bence küçümsenmemesi gerekir. Yapılabilecek bir şeydir. Bahçede olmak doğayla iç içe olmak sağlık açısından da çok değerli. Avrupa Avrupa deniliyor, Avrupa’da şehrin zenginleri köylerde yaşıyor, hem sağlık açısından hem de doğallık açısından... Bizde de tam tersi herkes şehirlere göç ediyor. Yaz döneminde çayın aile fertleri içinde olsun ya da diğer dışarıdan gelenlerin yevmiye ile çay toplaması para kazanması çok önemli. Elimizde ciddi bir maddi gelir kapısı da bulunuyor. Bunu değerlendirmemiz gerekir. Değer verdikçe de değerleneceğini düşünüyorum" dedi.
Kuru çay satışlarımız normal seyrinde gidiyor açıklamasında bulunan ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim ; " Önceki yıllarda olduğu gibi ocak, şubat, mart aylarında genelde satışlar diğer aylara göre farklı oluyor; Piyasaya satılan çayla bizden çıkan çay arasında dengesizlik şöyle oluyor, tüketiciye giden çay daha fazla oluyor. Stoklarda eritiliyor, bitiyor. Bu yılda yine önceki yıllarda olduğu gibi Mayıs ayına 30-40 bin ton stokla girmiş olacağız. Bu da kontrol edilebilir bir stok. Yıl içinde de yine alımlarımız devam edip bu şekilde devam edeceğiz" cümlesini kullandı.
"Kalite ön planda olacak"
ÇAYKUR'un 80’in üzerinde markası 118’in üzerinde çeşidi var diyen ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim ; " Bunların tabii son 5-10 yılda bu çeşitlilik bayağı bayağı farklılaştı. Yeşil çayın farklılıklarından bitki çayları, bazı otellere girebilmek için, çünkü otellerde siyah çayın yanında yeşil çay istiyor bitki çayı istiyor, onlara toplu çay verebilmek için ister istemez çeşitliliğimiz arttırdık. Mağazalarımızın artması konusunda da mağazalarımızda hediyelik çay olması için çalışmalarımız oldu. Hediyeliklerimizde artış gözlemliyoruz. Bu da bizim hem satışlarımıza etki ediyor hem bilinirliğimizi arttırıyor hem de piyasada ki çay çeşitliliğinde hediyelik anlayışı ortaya çıkıyor. Bundan 5-6 yıl önce hediyelik çay anlayışı diye bir şey yoktu. Marketten kimse çay alıp hediye götürmezdi, mantıklı bulunmazdı. Şimdi bir yere giderken çikolata yerine hediyelik çay çantası alınıp götürülüyor. Bizde reklam olsun diye “Bayramda hediyelik çaylarınız burada” diye kampanyalar yapmıştık. Bu bizim bilinirliğimiz arttırıyor hem de hediyelik anlamında çok iyi yerlere gittiğimizi görüyoruz. Biz bu mağazayı 81 il de dedik ama henüz acele etmiyoruz. 15 tane mağazamız var bu mağazalarda bin tonun üzerinde çay satılıyor ve bunların çoğunluğu da hediyelik çaylar oluyor. Hediyelik çantaların içerisine fındığıyla beraber farklı konseptlerde de çantalar yapılıyor. Oldukça dikkat çekiyor. Bunu sadece çay içilir diye düşünmemek lazım. Çay tohumundan yağ yapılması, Çayın atıklarından pelit yapılıp yakacak olarak kullanılması, nihai atıklardan farklı ürünler elde edilmesi için çaykopit gibi başka bir çalışmamız var. AR-GE olarak çalışmalarımız devam ediyor. Buna çok ağırlık veriyoruz. Önümüzdeki günlerde çok farkı konularda karşınıza çıkacağız. Çayın tam değerinin ortaya çıkarılması için bu çalışmalara çok önem veriyoruz. Çayın farklı alanlarda kullanılmasını sağlayacağız. Ama tabii ki her şeyin başı bahçede ki çayın değerlendirilmesinden geçecek. Kalite ön planda olacak" ifadesini kullandı.ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, açılması gereken veya taşınması düşünen yeni ÇAY fabrikaları hakkında bilgi vererek şu cümleleri kullandı ;
"Yaptığımız her fabrikada ön soldurma ilavesi yapmamız gerekiyor"
"Aslında 4-5 fabrika üzerinde çalışma var. Mesela Arhavi fabrikamızın tüm fizibilite çalışması yapıldı yeri hazır. Onun taşınması için her şeyimiz hazır bekliyoruz. Belki bu seneye yetişmeyebilir ama kazmayı vurun dedikleri an biz onu tonajı arttırarak taşıyacağız. O fabrikamız 195 tonluk bir fabrikadır biz 350 ton bir fabrika olarak düşünüyoruz. Yaptığımız her fabrikaya da ön soldurma ilave yapmamız gerekiyor. Yükleme konusunda sıkıntılar görülebiliyor. 350 tonluk fabrikaya en az 250 tonluk bir ön soldurma yapmayı düşünüyoruz. 500 tonluk gibi bir şey olacak. Alım yerlerinde çay sermek, araba sıkıntısı… ortadan kaldırılacak, Üretici de Çaykur da herkes rahat etmiş olacak.Arhavi gibi buna benzer 1-2 farklı fabrikanın da yerinin değişmesi ve yeri değişirken tonajının da arttırılması gündem de. Şimdi bunların adını vermeyeyim, farklı algılanabilir. Rize’de var genelde. Mesela, şehir hastanesinin olduğu yerde iç içe kaldı… onların hepsi ön soldurma konularak ve tonajlarının arttırılmasıyla değişiklikler yapılacak. Yaş çay fabrikalarında birkaç tanesi yenilecek ve her fabrikada ön soldurma eklenecek, bu şart olacak artık. Yarıdan bir fazlası ön soldurma olacak. Bir pilot projemiz var zaten. Hem çayın kalitesi açısından hem üreticinin korunması açısından hem de kalite ve doğallık açısından bunu yapacağız. Şimdi değil de 2026’da başlar bu çalışmaların hızlanması…
Paketlemede şu an da 500 tonluk üretimimiz devam ediyor bir sıkıntı yok. Bize yeterli üretimi yapmaya çalışıyoruz" dedi.
Genel Müdür Alim, bu sezonki kapasitenin hava şartlarına göre değişebileceğin dikkatini çekerek;
783 bin ton sadece Çaykur’un aldığı çay oldu. Her senenin kendi hava şartlarına göre değişkenlik gösteriyor ve verimi etkiliyor. Geçen sene özel sektör dâhil 1 milyon 440 bin ton çay alımı oldu. Bir önceki sene 1 milyon 360 bin tondu. Daha önceki sene 1 milyon 260 bin tondu. Rekolte değişebiliyor. Bu sene hava şartları soğuk gidiyor ama 1 milyon 350 bin ton civarında bir rekolte bekliyoruz" ifadesini kullandı.
ÇAYKUR Genel Müdür Yusuf Ziya Alim: “Çayımızın kalitesini arttırmak öncelikle bahçeden yani üreticimizden başlıyor uyarısını bir kez daha yenileyerek sözlerini şöyle sürdürdü;
“Çayın kalitesi bahçeden başlar”
"Çay bizim için olmazsa olmazdır. Kalitede bahçeden başladığı için dolayısıyla üreticilerden başlıyor. Üreticilerimiz bahçeye ne kadar önem gösterirse, hatta mesela otun temizlenmesini makinelerle yapıyoruz ya dibi kaldığı için bir hafta da çıkmaya başlıyor, otun koparılmasından yanayız. Yanlış anlaşılmasın koparılması derken. Ne kadar temizlersek, ot bırakmazsak o kadar verim artacak. Verdiğimiz gübrede yerini bulacak. Yoksa tam temizlenmeyen otlar gübreyle beraber daha da büyüyecek.Çayımıza ne kadar değer verirsek, onunla iç içe olursak o da bize o kadar verim verecektir. Ayrıca çayın bezlere dökülerek satılmasını istiyoruz. Bu sene o konuda biraz daha hassas davranacağız. Her sene söylüyorduk ama uygulayamıyorduk bu sene inşallah uygulayacağız bu bizim aslında üreticiye zahmet vermek değil amacımız sadece çayın kalitesini arttırmak, kaliteden ödün vermemek adına yaptığımız bir uygulamadır" cümlesini kullandı.
"Çaykur işçi alımına yakın zamanda başlarız"
ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim son olarak işçi alımı konusunda kısa bir bilgi vererek ; " Oturmuş bir sistem var, biz de o sistem üzerinden gidelim istiyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor, inşallah yakın zaman da başlarız ifadesini kullandı.
YORUMLAR