7. KAYSERİ FİLM FESTİVALİ'NDE HEYECAN ÜÇÜNCÜ GÜNDE DE TÜM HIZIYLA DEVAM ETTİ
Talas Belediyesi ev sahipliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü destekleriyle, Anadolu Sinemacılar Derneği tarafından gerçekleşen Kayseri Film Festivali'nin üçüncü günü de sergiler, söyleşiler ve film gösterimleri ile devam etti.
Festivalin üçüncü gününde Talas Osmanlı Sokağı Tol Kilise'de gerçekleştirilen "Yeşilçam Sergisi" ziyaretçilerini ağırlamaya devam etti ve sinemaseverler, Türk Sineması'nın hafızalara kazınmış sahnelerini görme imkanı yakaladı. Günün ilerleyen saatlerinde serginin yanı sıra iki önemli etkinliğe daha ev sahipliği yapan Tol Kilise'de festival heyecanı etkinliklerle yaşandı. "Yeşilçam Sohbetleri" adı altında Suna Yıldızoğlu ile gerçekleştirilen söyleşide Yıldızoğlu, sevenleriyle buluştu ve oyunculuk hayatına dair unutamadığı anılarını dinleyiciler ile paylaştı. Söyleşinin yanı sıra ödüllü görüntü yönetmeni Andreas Sinanos ile de bir Master Class gerçekleştirildi ve Sinanos deneyimlerini sinemaseverlere aktarma fırsatı buldu.
Festivalin gösterim mekanlarından olan Kayseri Park'taki etkinlik alanında da festivalin üçüncü gününde iki önemli söyleşi vardı. Festival direktörü Kadir Turna'nın moderatörlüğünde oyuncu ve festivalin kısa film jürisinde de yer alan Emre Kızılırmak ile gerçekleştirilen söyleşide sinema ve oyunculuk ile ilgili merak edilen soruları Kızılırmak tüm içtenliği ile cevapladı. Etkinlik alanındaki bir diğer söyleşide ise Yağmur Ün kendisine yöneltilen sorulara cevap vererek sinemaseverlerin merakını giderdi.
Festivalin üçüncü gününde de devam edilen Ulusal Uzun Metraj Yarışma filmlerinin gösterimlerine sinemaseverler büyük bir ilgi gösterdi ve filmler, ekip katılımları ile ilgiyle takip edildi. Yarışma filmlerinden "Omar ve Biz"in ekip katılımlı gösteriminde filmin yönetmenleri Mehmet Bahadır Er ile Maryna Er Gorbach ve oyuncusu Taj Sher Yakub film sonrasında seyircilerden gelen soruları yanıtladı. Mülteci ve göç konusunda aynı temalı filmlerden nasıl ayrıldığı sorusuna yanıt veren filmin yönetmenlerinden Mehmet Bahadır Er; "Bizim için çok önemli bir konuydu. Uzun zamandır bir göç coğrafyası içindeyiz. Uzun yıllardır da bu böyle. Zaman içerisinde bir sürü insanla tanıştık. Politik olarak zor bir zamandan geçiyoruz. Mültecilik aslında bir uluslararası hukuk terimi, aslında doğrudan insanları ilgilendiren bir tanım değil. Biz bu filmi, karşımızdakini kim olduğunu, hangi milletten, hangi dinden olduğunu düşünmeden önce nasıl bir insan olduğunu düşünmek üzerine tasarladık. Riskli bir konuydu.” dedi. Filmde Omar karakterine hayat veren Taj Sher Yakub da Omar karakterinin her ülkede, her ırktan olabilecek bir karakter olduğunun altını çizerek, filmin bir insan hikayesi olduğunu söyledi. Omar'ın hayatta kalmak istediğinin, bir insan olarak kabul edilmek istediğinin altını çizen filmin diğer yönetmeni Maryna Er Gorbach da "Tamamen duygusal bir yol bu. Hayatta kalmak isteyen bir karakter Omar. Biz onun A noktasından B noktasına gidişini seyrediyoruz." ifadelerini kullandı.
Festivalde günün ekip katılımlı bir diğer gösterimi olan "Dilsiz" filminde de sinemaseverlerin yoğun ilgisi mevcuttu. Filmin yönetmeni Murat Pay, başrol oyuncusu Ozan Çelik ve yapımcısının katıldığı "Dilsiz" filminin gösteriminde de ekip, gelen sorulara içtenlikle cevap verdi. Hat sanatının hayatındaki yeri hakkındaki soruya cevap veren yönetmen Murat Pay; "Geleneksel sanatlar uzun süredir benim zihnimde dolaşan bir konu, aynı zamanda ilgilendiğim de bir husus. Hat sanatı da bir durak oldu. Bu projeye de ilk olarak belgesel olarak düşünerek başlamıştık ama biraz senaryo üzerine çalışırken bu tarafa evrildi. Ben de daha iyi anlayabilmek için hat sanatıyla ilgilendim ve zamanla sevmeye başladım. Daha sonraları da senaryo yazımı kolaylaştı. Senaryo kurmaca olunca biz de akışına bıraktık." diye belirtti. Filmin başrol oyuncularından Ozan Çelik de filmin çekim aşamasıyla ilgili olarak; "Benim için zor bir çalışma ortamıydı. Biçimsel olarak belirli çizgilere uymak gerekti. Bu da biraz görüntü yönetmenimiz Andreas Sinasos'un zanaatıyla ilgiliydi. Zordu ama güzel bir deneyimdi." diye konuştu. Sinemaseverlerden şiirsel dil konusunda da övgü alan filme dair seyircilerden gelen soru üzerine görüntü yönetmeniyle uyumu konusunda konuşan yönetmen Pay; "Sette genellikle Türkçe konuştuk ama konuşamadığımız zamanlarda da görüntü diliyle anlaştık. Bence filmdeki bir avantaj da o. Görsel çözümleme üzerinden anlaşmak durumunda kaldığımız oldu." diye belirtti.
Festival, ulusal uzun metraj yarışma filmlerinden yönetmeni Can Evrenol’un katılımıyla Peri filmini ve yönetmen Seyit Çolak ve film ekibinin katılımı ile Kapan filmini ağırladı. Film gösterimlerinin sonunda gerçekleşen soru cevaplarda seyircilere geldikleri için teşekkür eden yönetmen Çolak, filmi çekmeye bir dergide gördüğü bir adadan esinlenerek yola çıktığını ifade etti. Bir seyircinin filmdeki uyku meselesine dikkat çekmesi üzerine yönetmen Çolak, uykunun kendisinde masumiyeti temsil ettiğini ve uyurken iyi insanın da kötü insanın da hemen hemen aynı kimliğe büründüğünü ifade etti.
7. Kayseri Film Festivali'nin dördüncü ve son günü ise bugün Kayseri Park AVM'de saat 11.00-17.00 arasında ziyaret edilebilecek "Hülya Koçyiğit Sergisi" ve film gösterimleri ile ERÜ Sabancı Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek ödül töreni ile sona erecek ve ödüller sahiplerini bulacak.
YORUMLAR