Törene Kozlu Kaymakamı Hüseyin Ece, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, TTK Genel Müdürü Muharrem Kiraz, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreter Yener Arslanbuğa, Genel Mali Sekreter Yalçın Yiğit, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir, Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt, CHP İl Başkanı Devrim Dural, Maden Mühendisleri Odası Başkanı Erdoğan Kaymakçı, GMİS’e bağlı şube başkan ve yöneticileri, işçi ve memur sendikalarının şube başkan ve yöneticileri, siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının yönetici ve temsilcileri ve madenciler katıldı.
GMİS Genel Sekreteri Arslanbuğa, törende yaptığı konuşmada, madende hayatını kaybeden tüm işçilere Allah'tan rahmet dileyerek, “Bundan tam 32 yıl önce, hepimizi derinden yaralayan, evlerimize ateş düşüren büyük bir grizu faciası yaşadık. Tarifsiz acı yaşadığımız o gün 263 arkadaşımızı kaybettik. Arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. 7 Mart 1983’de Armutçuk’ta 103 arkadaşımız şehit oldu. Yine burada 7 Ocak 2013 tarihinde taşeron şirketin çalıştığı alanda meydana gelen kazada da 8 arkadaşımızı kaybettik. Yakın zamanda da Amasra’da 43 kardeşimizi kaybettik. Ben hepsine Allah’tan rahmet ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm maden şehitlerimizi bir kez daha rahmet, sevgi ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun. Bugün burada bizim acımızı paylaşan tüm dostlara teşekkür ediyorum.
Madencilik, dünyanın en zor, en ağır ve en riskli mesleklerinden biri. bizler, bunun farkında olarak yıllardır atalarımızdan gelen gelenek ile yerin metrelerce altında alın terlerimizle taşkömürünü yerüstüne çıkartarak ekonomiye kazandırıyoruz.
Taşkömürü günümüzde de eskiden olduğu gibi milli ve yerli kaynak olarak önemli yere sahiptir. Bunu ülkemizin çevresinde yaşanan savaşlardan ve pandemi döneminde yaşanan enerji krizinde net bir şekilde gördük. Artık enerjinin hayati öneme sahip olduğu bir çağdayız. Bunun için yerli ve milli kaynaklarımız korunmalı ve üretimin arttırılması konusunda ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Ülkemizde sadece Zonguldak Havzası’nda bulunan taşkömürü, demir-çelik sektörü ile diğer sanayinin ana hammaddesi olan stratejik bir enerji kaynağıdır. Enerji temelli savaşlar, taşkömürü gibi stratejik bir kaynağın önemini daha da arttırmıştır.
Bugün bizler havza tarihinin en zor şartlarında çalışmaktayız. çalışan sayımız 7 binlere kadar gerilemiştir. Biliyorsunuz 2 bin işçi alımı süreci devam etmektedir. öncelikle işçi alımında emeği olan herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Lakin kurumumuzda emekli olanlarla birlikte işgücü her geçen gün düşmektedir.
Kurumumuzdan 2023 yılında emekli olan arkadaşlarımız ile 2024 yılı ocak ayında emekli olan arkadaşlarımızın sayısı oldukça fazladır. Yeni alınan işçilerimiz zaten emekli olan işçilerimizin sayısının yakın olması dikkat çekmektedir. Hep birlikte üretimi arttırmanın planlarını yapmalı ve kurumumuzu ayakta tutmalıyız.
Gerek iş sağlığı ve güvenliği risklerinin ortadan kaldırılması, gerekse taşkömürü üretimini artırarak ülkemiz sanayisine ve ekonomisine daha çok katkı verebilmek için norm kadroya dönülmeli ve her yıl emekli sayısı kadar işçi alınarak norm kadro sayısı korunmalıdır. 176 yıllık üretim tarihimiz ve sendikamızın 78 yıllık mücadele tarihi ülkemizin geleceğine ışık tutmaktadır. Tüm sorunlarımızı bu tecrübe ışığında çözeceğiz. Sizin sağlığınız ve can güvenliğiniz her şeyden önce gelir. Yeraltında birbirimize emanetiz. Çalışma ortamınızın güvenli olmasını sağlayarak yeni arkadaşlarımıza tecrübelerinizle katkı vermeniz çok önemli.
Yeni arkadaşlarımızda aldıkları eğitimleri ve amirlerinin, şeflerinin direktiflerine harfiyen uyması gerekmektedir. Hepinize kazasız belasız çalışma hayatı ve emeklilik diliyorum. Bu duygularla maden şehitlerimize bir kez daha rahmet diliyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
Konuşmaların ardından Maden şehitleri için Kuran-ı Kerim okundu, dualar edildi.
YORUMLAR