Bizler, Türkiye'nin bütün emekçileri, kadınları, erkekleri, gençleri, emeklileri, yaşlıları, engellileri, işsizleri, yoksulları, meslek sahipleri olarak; tüm dünya emekçileriyle birlikte bugün yine 1 Mayıs'ta birlikteyiz.
HAK-İŞ olarak, 1 Mayıs ruhunu en güçlü şekilde yansıtmak için, ekranlarda, dijital platformlarda, illerde ve her yerdeyiz.
Salgının etkilerinin devam etmesi nedeniyle emekçi kardeşlerimizle omuz omuza alanlarda olamasak da, 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde;
- Emekçilerin hakkı için,
- Daha fazla gelir güvencesi ve adaletin tesis edilmesi için,
- Sosyal ve ekonomik refah için,
- Sorunların çözümü için taleplerimizi Türkiye’de 81 ilde ve dijital platformlarda sunuyoruz.
HAK-İŞ olarak 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde;
- Tüm emekçilerimiz için daha fazla iş ve gelir güvencesi istiyoruz.
- Geçici ve mevsimlik işçilerin sorunlarının çözüme kavuşturulmasını istiyoruz.
- Herkes için düzenli asgari gelir yardımı sisteminin kurulmasını istiyoruz.
- Güvenceli esneklik düzenlemelerinin insana yakışır iş çerçevesinde ele alınmasını istiyoruz.
- Mevcut işyerlerinin ve çalışanların dijitalleşmeye ve yeşil dönüşüme uyum sağlayabilmeleri için adil bir geçişi mümkün kılacak politikaların hayata geçirilmesini istiyoruz.
- Kamu çerçeve protokolünün kalan maddelerinin uygulanmasını talep ediyoruz.
- Kamu Çerçeve Protokolü kapsamında KİT’lerdeki işçilerin kadroya geçirilmesi, geçici işçilerin daimi kadroya geçirilmesi, kadroya geçen işçilerin tayin, becayiş hakkının verilmesi ve erken emekliliğin engellenmesi gibi özlük haklarına ilişkin sorunlarının çözülmesini istiyoruz.
- 6772 sayılı kanun uyarınca ilave tediye alan kamu işçilerinin kapsamına belediye şirketlerinde çalışanların da dahil edilmesini istiyoruz.
- Toplu iş sözleşmeleri ile elde edilen hak ve kazanımların enflasyon karşısında ezilmemesini talep ediyoruz.
- Tekelci yapıda bulunan sosyal diyalog mekanizmalarının katılımcı bir anlayışla yeniden oluşturulmasını talep ediyoruz.
- COVID-19 salgınının tüm işçiler için meslek hastalığı sayılmasını istiyoruz.
- İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin daha fazla yaygınlaştırılmasını istiyoruz.
- Kayıt dışı istihdam ve ekonomi ile etkin mücadele edilmesini istiyoruz.
- İşsizlik oranlarının düşürülmesini, genç, kadın ve engelli bireylere yönelik istihdam fırsatlarının oluşturulmasını istiyoruz.
- Ülkemiz çalışma hayatının ihtiyaçlarına uygun şekilde istihdam seferberliği oluşturulmasını talep ediyoruz.
- Tüm dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik dalgalanmalara yönelik tedbirler alınmasını ve emekçilerin enflasyona karşı korunmasını talep ediyoruz.
Bizler bugün, 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde;
Güvenceli istihdam için,
Refah dolu yarınlar için,
Güçlü gelecek için,
Sağlığımız için,
İşimiz, ekmeğimiz ve tüm emekçilerimiz için taleplerimizi yine yüksek sesle haykırmak için meydanlardayız.
Emekçi kardeşlerimize “Hakkın HAK-İŞ’e emanet” demek için buradayız.
Tüm emekçilerimizi, erdemli ve şeffaf sendikacılık için, dünya sendikal hareketi ile dayanışma için, demokrasi ve sosyal adalet için HAK-İŞ ile birlikte mücadeleye davet ediyoruz.
Bizler;
- Daha fazla dayanışma,
- Daha çok refah,
- Daha çok güvenceli istihdam,
- Daha çok iş güvenliği ve sağlığı,
- Örgütlü toplum ve daha güçlü bir Türkiye için 1 Mayıs’ta yine meydanlarda, ekranlarda ve her yerdeyiz.
Tüm emekçilerimizle hep birlikte üretmeye, büyümeye ve güçlenmeye devam edeceğiz.
HAK-İŞ olarak; 1 Mayıs’ta ülkemizin, bölgemizin ve küremizin bütün emekçileri, mağdurları, mazlumları ile tüm insanlık adına dayanışmamızı yinelemek için buradayız.
Biliyoruz ki Dünyamız bir, derdimiz, kederimiz, mutluluğumuz bir.
Ülkemizin bütünlüğü, birliği, beraberliği, mağdur ve mazlumların şefkatli eli olmak için bu uğurda canını feda eden tüm aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de acil şifalar diliyoruz.
Biz 84 milyon vatandaşımızla hep birlikte Türkiye’yiz diyoruz. Hepimizin eşit haklardan, eşit şartlarda ve eşit sorumlulukla yararlanmasını istiyoruz.
HAK-İŞ olarak istihdam yaratacak yatırım alanlarının artırılmasını, sürdürülebilir kalkınmayı, ekonomik alt yapının güçlendirilerek sosyal ve ekonomik refahın artırılmasını talep ediyoruz.
Sendikal örgütlenme önündeki engellerin kaldırılmasını, sendikalaşmanın teşvik edilmesini istiyoruz.
Tüm Dünyada yeni bir sendikal düzenin inşası için sendikal hak ve özgürlüklerin daha ileriye taşınmasını talep ediyoruz.
İnsanı merkeze alan, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya ve Türkiye ekonomisi istiyoruz.
Biz emekçiler, milli gelirden, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı istiyoruz.
Emeklilik sistemindeki eksikliklerin ve emekli aylığı bağlama oranından kaynaklı haksızlıkların giderilmesi için gerekli adımların atılmasını istiyoruz.
Emekli aylığı ve bayram ikramiyelerimizin alt sınırının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini talep ediyoruz.
Çalışanlara yönelik her türlü şiddet ve mobbingin önlenmesini istiyoruz. ILO’nun C190 sayılı sözleşmesinin ülkemiz tarafından onaylanmasını ve gerekli mevzuat düzenlemelerinin sosyal diyalog anlayışıyla hayata geçirilmesini talep ediyoruz.
Çalışma hayatında şiddet ve tacizin önlenmesi için “Sıfır Tolerans” anlayışının tüm işyerlerinde hakim olmasını istiyoruz.
Çocuk istismarının önlenmesini, kadına yönelik şiddetin son bulmasını istiyoruz.
Çocuk işçiliğinin her türüyle mücadele edilmesini istiyoruz.
İstihdamda kadın, genç ve engelli bireylere daha çok yer verilmesini ve sorunların çözülmesi için politikaların geliştirilmesini istiyoruz.
Kadın, genç ve engelli bireylerin sosyal, ekonomik ve sendikal hayata katılımının artırılmasını istiyoruz.
Annelik hakkının korunmasını, kreş ihtiyacının ve bakım hizmetlerinin karşılanmasını istiyoruz.
Eğitim ve istihdam arasındaki ilişkinin güçlendirilmesini, nitelikli işgücünün artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmasını talep ediyoruz.
Gençlerin eğitim, staj ve işe giriş imkânlarının geliştirilmesini istiyoruz.
Sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde yeşil ekonomiye geçiş süreçleri ve iklim değişikliği ile mücadelede yeni ve sürdürülebilir stratejilerinin geliştirilmesini talep ediyoruz. Paris İklim Anlaşması’nın ülkemiz tarafından onaylanmasını çok değerli buluyor ve önemsiyoruz.
Hangi ülkeden olursa olsun ülkemize sığınan mülteci ve göçmen kardeşlerimiz için, entegre edilebilir, sürdürülebilir, ulusal ve uluslararası uyum politikaları ve işbirliklerinin geliştirilmesini istiyoruz.
Dünyanın dört bir yanında mazlumların uğradığı zulmün son bulmasını, tüm dünyada barışın, özgürlüğün, adaletin, demokrasinin tesis edilmesini ve insan haklarının geliştirilmesini istiyoruz.
Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya yönelik haksız ve hukuksuz işgalini bir an önce durdurmasını istiyoruz. Rusya ve Ukrayna başta olmak üzere bölgemizde yaşanan bütün ihtilafların barışçıl yollarla çözülmesini istiyoruz.
Suriye’deki savaşın bir an önce bitmesini ve toprak bütünlüğünün korunmasını istiyoruz.
Filistin’de, Ukrayna’da, Yemen’de, Mısır’da, Suriye’de, Myanmar’da, Arakan’da, Doğu Türkistan’da ve dünyanın neresinde olursa olsun yapılan zulümleri, soykırımları ve vahşetleri lanetliyoruz.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine yönelik uluslararası izolasyonların kaldırılmasını talep etmekteyiz.
Türkiye olarak "dayanışma" içinde olduğumuz Kazakistan'ın toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Kazakistan’ın toprak bütünlüğüne yönelik muhtemel tehditlerin karşısında ve dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtmek istiyoruz.
Tunus’ta sivil iradeye yönelik saldırıların ve haksızlıkların giderilmesini istiyoruz. Darbelere karşı demokrasiden yana tavır alan Tunus halkı ile dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtmek istiyoruz.
Askeri darbelerden dolayı Sudan’da kapatılmış sendikaların hizmet binasının bir an önce açılmasını ve gözaltına alınan tüm sendikacıların serbest bırakılmasını istiyoruz.
Karabağ Zaferi'nin 2. yılına girerken, 26 Şubat 1992’de Azerbaycan’ın Hocalı kasabasında yapılan işgalde hayatını kaybeden aziz şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.
Refahın, kardeşliğin, huzurun ve hoşgörünün artarak hâkim olduğu bir Türkiye için mücadele ediyoruz.
Ülkemizin insanına, emekçisine, potansiyeline, gücüne ve geleceğine yürekten inanıyoruz.
HAK-İŞ teşkilatı olarak geleceğimiz ve emeğimiz için umutluyuz.
Sendikasız ve örgütsüz bütün çalışanlara 'Örgütlü ol, Sendikalı ol, HAK-İŞ'li ol' diyoruz.
HAK-İŞ olarak yapacak daha çok işimiz olduğunu biliyor ve emekçilerimizle omuz omuza, mücadele etmeye, güçlenmeye ve büyümeye devam ediyoruz.
Güzel günler yakın, yine tüm heyecanımızla meydanlarda buluşacağız.
HAK-İŞ OLARAK BUGÜN;
EMEK, BARIŞ, ÖZGÜRLÜK, ADALET, REFAH ve DEMOKRASİ İÇİN 81 İLDEN ve DİJİTAL PLATFORMLARDAN HAYKIRIYORUZ.
YAŞASIN ALIN TERİ DÖKEN YİĞİT EMEKÇİLER
YAŞASIN ULUSLARARASI SENDİKAL DAYANIŞMA
YAŞASIN 1 MAYIS
YAŞASIN HAK-İŞ
1 MAYIS ULUSLARARASI BİRLİK, MÜCADELE ve DAYANIŞMA GÜNÜ TÜRKİYE’DE ve DÜNYADA TÜM EMEKÇİLERE KUTLU OLSUN.
YENİDEN MEYDANLARDA BULUŞMAK DİLEĞİYLE, RAMAZAN BAYRAMINIZI TEBRİK EDİYORUZ.
YORUMLAR