Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Düzce Üniversitesi ev
sahipliğinde düzenlenen “Cumhuriyet’in 100. Yılında Türkiye’nin Bilim, Teknoloji ve Sanayi Vizyonu” konferansına katıldı. Başkan Özlü burada yaptığı konuşmada Türkiye’de AR-GE ve sanayi yatırımlarında yapılması gerekenleri anlattı. Düzce Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Cumhuriyet’in 100. Yılında Türkiye’nin Bilim, Teknoloji ve Sanayi Vizyonu konferansı Cumhuriyet konferans salonunda çok sayıda davetlinin katılımı ile düzenlendi. Üniversite öğrencilerinin de ilgi gösterdiği organizasyonda konuşmacı olarak kürsüye çıkan Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Türkiye’nin ilk yüzyılı tamamladığını ve artık gelecek on yıllarda teknoloji geliştirme, sanayileşme ve bilimsel çalışmalar konusunda sıçrama yapması gerektiğini kaydetti. SON 20 YILDA YAŞANAN DEĞİŞİMİ ANLATTI Konuşmasına Cumhuriyet’in 100. Yılını kutlayarak ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarını anarak başlayan Başkan Özlü 20 yıl içinde ortaya koyulan gelişme sürecinden kısaca bahsederek şunları söyledi: “Bugünkü konferansın konusu sanayi ve sanayi politikaları olarak belirlenmiş. Öncelikle belirtmek isterim ki; ‘orta gelir tuzağından kurtulmuş, bilgi üreten ve ürettiği bilgiyle katma değer oluşturan, temel bilimlerde söz sahibi bir Türkiye’ hedefliyoruz. Bu yüzden; bilimi, sanayiyi ve teknolojiyi çalışmalarımızın temeline almak zorundayız. Türkiye son 20 yılda çok büyük aşamalar kaydetti. Ulaşımdan altyapıya, havalimanlarından bölünmüş yollara kadar çok sayıda temel altyapı sorunlarını çözen bir Türkiye var. Yine sosyal-politik anlamda vesayet sisteminin ortadan kaldırılması ve seçimlerle iktidara gelmiş bir milli iradenin egemen olması yönünde çok büyük mesafe aldık. İlk yüzyılı tamamladık, bundan sonra büyük sıçramaları gerçekleştirme zamanı. Dünya sürekli gelişiyor, değişiyor. Bizim bu değişimi yakalamamız gerekiyor. Bunun içinde üzerinde durmamız gereken konular, bilim, sanayi ve teknolojidir.” GEÇMİŞ DÖNEMLERDEN ÖRNEKLERLE YOL HARİTASINI ÇİZDİ Gençlere hitap eden Başkan Özlü, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler kategorisinden gelişmiş ülkeler kategorisine geçişi için izlenmesi gereken yolları, bakanlık dönemi ve öncesinde savunma sanayinde edindiği tecrübelerden örnekler vererek açıkladı. Başkan Özlü: “Türkiye’de insanların aslında hepimizin en çok israf ettiği şey zamandır. Eğer hayallerimize ulaşmak istiyorsak çok çalışmalı, verimli çalışmalıyız. Türkiye çok donanımlı ve vasıflı insanlarla sıçrama yapabilir. Rakiplerimizin önüne geçmek için bu şarttır. Türkiye, gelecek 10 yılda hayal ettiği yerde olabilmek için teknoloji odaklı bir kalkınma ve büyüme öngörüsü geliştirmek zorundadır. Böylece Türkiye’nin sanayi üretimi bazlı gelirlerini iki katına çıkarabiliriz ve Türkiye’nin yanına bir Türkiye daha koyabiliriz. Geçmişte Türkiye’nin sanayi gelirlerine ilişkin bir çalışma yapmıştık. O yıllarda 2018’de ülkemizin sanayi gelirleri 158 Milyar Dolar civarındaydı. Bunu nasıl iki katına çıkarırız diye çalışma yaptık. Türkiye yanına bir Türkiye daha koymak için ne yapmalıyız? Bunun için bütün ekonomi politikalarımızın merkezine bilimi, teknolojiyi ve sanayileşmeyi koymalıyız” dedi. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BÜTÜNLÜĞÜNÜ ANLAMAK İÇİN ‘AĞAÇ’ MODELİ Türkiye’nin büyük bir kaynak ve fon ayırması gerektiği üç başlık olduğunu belirten Başkan Özlü, bilim, sanayi ve teknoloji olan bu konu başlıklarının birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Bilim, Teknoloji ve Sanayi arasında güçlü bir bağ kurmazsak hiçbir şey yapamayız. Bunun için ağaç modeli uygulanır. Nedir bu? Bilgi ağacın kökünün beslendiği toprak, içerisinde her türlü minerali, madeni yani zenginliği barındırıyor. Toprak ne kadar zenginse ağacın beslenmesi o kadar iyi. Ağacın gövdesi ise teknoloji. Yani ağacın cins olma durumu. Çünkü ağaç var 50 kg ürün veriyor, ağaç var 500 kg ürün veriyor. Sanayi de ağacın meyvesi. Toplayan kazanıyor, satan kazanıyor, yiyen memnun oluyor. Dolayısıyla bizim mutlak surette bilgi ile sanayi arasındaki o süreci doğru anlamamız ve doğru yönetmemiz gerekiyor. Aksi halde, ne yazık ki teknolojiyi üreten değil tüketen bir toplum oluruz.” “GELİŞMİŞ ÜLKELERDE %4 İKEN TÜRKİYE’DE BU ORAN %1” Teknoloji ve sanayiye ayrılan kaynaklardan örnekler veren Başkan Özlü, uygulanacak politikaların geçmişte örnekleri olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: “Şimdi şöyle bir, dünyaya ve gelişmiş ülkelere bakalım… Bir konuda başarılı işler yapmak istiyorsanız, önce iyi bir teşkilat kurmalısınız. 1985 yılında Turgut Özal’ın yaptığı budur. İki şey yapacaksınız. Hangi alanda ilerlemek istiyorsanız sadece onunla ilgilenecek bir teşkilat kuracaksınız. Tek işi o olacak. İkincisi o alana ciddi bir kaynak ayıracaksınız. Bugün her bakanlığın ve üniversitenin AR-GE bütçesi var. Bunlar küçük bütçeler, bir şey olmaz. Benim hazırladığım TÜBİTAK Yasası’nda iki önemli madde vardı; bir TÜBİTAK’ın yapılandırılması; 20’den fazla enstitü var. Burada insanlar birbiriyle uğraşmaktan bilimle uğraşamaz. İkincisi kaynak, para. Bizim AR-GE ve teknolojiye ayırdığımız pay %1 civarında. Arada bir korelasyon olduğuna inanın. Türkiye’nin dünya çapındaki ticaretten de aldığı pay bu seviyede. Bunun için hedef odaklı olarak çalışmamız lazım. AR-GE’ye ayırdığımız pay gerçekten çok düşük. Gelişmiş ülkelerde bu oran %4 civarlarında, ciddi bir oran. Yalova’da bir kongreye gittim, araştırma görevlisiydim. Oraya tamamen kendi imkanlarımla gittim. Daha sonra Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nda işe başladım. Bu alanlara ciddi kaynak ayırmak zorundayız.” Tecrübe ve bilgi birikimleri ile üniversite öğrencilerine tavsiyelerde bulunan Başkan Özlü, konuşmasının sonunda konferansta emeği olanlara teşekkür etti. Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir ve akademisyenlerin de katılımcılara teşekkür etmesi sonrası program sona erdi.“TÜRKİYE EN BÜYÜK KAYNAĞI TEKNOLOJİYE AYIRMALI”
23 Ekim 2023 - 16:20