Türkiye'nin müreffeh bir seviyeye ulaşmasına giden yolda savunma ve güvenlik noktasında engellileri ortadan kaldırmak için gece gündüz çalıştıklarının altını çizen Bakan Akar, şunları kaydetti:
"Güvenlik ve savunma önemli. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, onun verdiği talimatlar doğrultusunda asil milletimizin savunması ve güvenliği için Mehmetçik, gece gündüz demeden dağda bayırda, yurt içinde, yurt dışında, çok zor hava koşullarında, çok zor arazi şartlarında, gözünü kırpmadan, gerektiğinde canını feda etmek suretiyle, 'ölürsem şehit kalırsam, gazi' demek suretiyle büyük bir mücadele içinde. İnşallah en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadele devam edecek ve en son terörist etkisiz hale getirildikten sonra rahat ve huzur içinde, birlik ve bütünlük içinde artan bir tempoda bu davamızı sürdüreceğiz. Arkadaşlar bizim tek hedefimiz teröristler. İçeride, dışarıda, bazı mihraklar bunu saptırmak istiyorlar. Bizim Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok. Türkler ve Kürtler kardeştir. Türkler ve Kürtler bir bütün halinde. 85 milyon tek yumruk, tek yürek olarak mücadelemizi sürdüreceğiz.
Hepinizin gördüğü, hepinizin bildiği gibi artık Türkiye Yüzyılı'na geldik. Türkiye Yüzyılı başladı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, uluslararası ilişkilerde özne haline geldi. Artık uluslararası konularda, uluslararası olaylarda, bölgemizde, dünyada nerede ne varsa Türkiye'nin de bir sözü, bir söyleyeceği var. Bu manada üç kıta, atalarımızın at koşturduğu, barışı, huzuru, istikrarı, adaleti sağladığı, atalarımızdan aldığımız ilhamla, Afrika'da, Asya'da, Avrupa'da Türkiye bir şekilde söz sahibi olduğunu gösterdi, göstermeye devam edecek. İlgi alanımızsa bütün dünya. Biraz önce söylediğim gibi Ticaret Bakanımız Venezuela'da. Artık Türkiye kabına sığmıyor. Türkiye gerçekten ayağa kalktı ve inşallah bundan sonra çok daha başarılı faaliyetleriyle, layık olduğu yeri alacak ve ülkemiz güven ve refah içinde yaşayacak. Buna gayret gösteriyoruz."
TÜRKİYE GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDA
Türkiye'nin kimse için tehdit olmadığını vurgulayan Bakan Akar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri güçlü, güvenilir, etkin bir müttefiktir. Herkesin bunu böyle bilmesi lazım. Kimseye karşı bir tavrımız yok. Türkiye'nin geldiği ve bulunduğu noktada, aldığı pozisyonda herkesin görmesi lazım. Tahıl koridorunu açan Türkiye. Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşta esir değişikliğini yapan Türkiye ve buna benzer birçok konuda Türkiye gerçekten söz sahibidir. Alçakça yapılan eylemlere karşı, haince yapılan eylemlere karşı, ahlaksızlara karşı, Kur'an yakan şerefsizlere karşı Türkiye var. Türkiye'ye karşı, dinimize, dinimizin kutsal değerlerine karşı yapılan şerefsizliklere karşı da Türkiye var. Maalesef, diğer dostlarımızın ve kardeşlerimizin sesi çıkmıyor. Batı'da, özgürlükten, insan haklarından bahsedenler, kişilik hürriyetinden, inanç özgürlüğünden bahsedenler açık bir şekilde, milyarlarca insanın inancına karşı hakaretlere karşı maalesef suskun kalıyorlar. İşte bunun için de Türkiye güçlü olmak zorunda. Türkiye'nin bu gelişen ve değişen rolünden dolayı doğal olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin de Bakanlığımızın da görevi arttı. Dolayısıyla artan görevlerimizi artan sorumluluklarımızı en etkin şekilde yerine getirmek için Türk Silahlı Kuvvetleri gece gündüz demeden gerçekten büyük bir fedakarlıkla, 'ölürsem şehit kalırsam gazi' anlayışıyla kendisine verilen görevleri yapmanın, azim ve kararlılığı içindedir."
Bakan Akar, barış için mücadele ettiklerini belirterek, "Bir taraftan hudutlarımızın korunması ve kollanması için diğer taraftan bahsettiğimiz terörle mücadelenin gerçekleşmesi için diğer taraftan da Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Azerbaycanlı kardeşlerimiz ve Libyalı kardeşlerimiz başta olmak üzere Somali'de, Sudan'da, Kosova'da, Bosna'da olabilecek bütün coğrafyalarda, dünyanın 19 değişik yerinde binlerce askerimizle beraber bölge ve dünya barışına katkı sağlamak için gece gündüz çalışmalarımızı sürdürüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kıbrıs halkının hakkını hiçbir zaman çiğnetmediklerini vurgulayan Bakan Akar, şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi artık Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Başta, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmak üzere, Ege'de, Doğu Akdeniz'de hem kendi hem de Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve hukukunu korumak için yapılması gereken ne varsa hepsini yaptık. Karada, denizde, havada... Ve yapıyoruz. Biz hiçbir zaman için savaştan yana değiliz. Biz barış diyoruz, diyalog diyoruz. Biz görüşelim diyoruz ve görüşmeler yoluyla barışçıl yol ve yöntemlerle sorunlarımızın çözülmesini istiyoruz. Fakat diğer taraftan da diyoruz ki hiçbir şekilde ama hiçbir şekilde, ne kendimizin ne Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını, hukukunu çiğnetmedik, çiğnetmeyeceğiz. Hiçbir şekilde, hiçbir oldubittiye bugüne kadar müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. Bunu herkes böyle bilsin."
Bakan Akar, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde gelinen noktada İHA, SİHA ve birçok silahın artık Türkiye tarafından yapıldığını dile getirdi.
Yerlilik ve millilikte önemli bir aşamaya gelindiğine değinen Bakan Akar, "Silahlı helikopterlerimizi, her çeşit mühimmatımızı kendi kendimize yapacak hale geldik ve şu anda savunma sanayimiz çok şükür millilik ve yerlilikte yüzde 80'leri aşmak üzere. Dolayısıyla bu bizim silahlı kuvvetlerimiz için ordumuz için Türkiye için sadece bizim için değil, diğer bizden medet uman, bizden yardım bekleyen dost ve kardeşlerimiz için de büyük bir güvence, büyük bir teminat, büyük bir rahatlama. Parasını verdiklerimizi dahi alamadık, dostumuz dediğimiz, müttefikimiz dediğimiz ülkelerden şu anda dahi maalesef. Çatlasalar da patlasalar da uçağımızı da motorumuzu da yapacağız. Kızılelma'yı da uçuracağız." ifadelerini kullandı.
İSVEÇ VE FİNLANDİYA’NIN NATO ÜYELİĞİ
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği sürecine değinerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Madrid'de haziran ayında bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımız İsveç Başbakanı, Finlandiya Cumhurbaşkanı, savunma bakanları, dışişleri bakanları toplandı ve NATO Genel Sekreteri'nin huzurunda bir kağıt imzalandı. Dediler ki, 'teröristleri buradan çıkaracağız. Finlandiya'dan ve İsveç'ten çıkaracağız ve Türkiye'ye karşı uyguladığımız ambargoyu kaldıracağız. Şu anda bunlar, meclisimizden bunların NATO'ya katılmasıyla ilgili onay bekliyor. Biz hiçbir şey söylemiyoruz. Attığınız imzanın gereğini yapın diyoruz. Bu kadar basit. Arkadaşlar Türkiye gerçekten son derece kişilikli, son derece kimlikli bir politika uygulamaktadır. Gerçekten tarihimize, şanımıza, şöhretimize yakışır bir politika uygulamaktır fakat bunu bir şekilde karartmaya çalışıyorlar. Bu oyunlara gelmemek lazım."
Konuşmasının ardından Bakan Akar'a, "Millî Savunmanın Gücü" ödülü, Hilye-i Şerif ve "Yetim Hamilik Sertifikası" takdim edildi. (Birlik Haber Ajansı-BHA)
