Reklam

MHP Lideri Devlet Bahçeli'den Akşener'e tepki: Partisinde ülkücü bırakmadı!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Nevşehir'de gerçekleştirilen "14 Mayıs'ta Aziz Milletim Sıra Sende" temalı açık hava toplantısında konuşu. MHP Lideri Devlet Bahçeli, Nevşehir Milli İrade Caddesi'nde halka hitap ederek İP Genel Başkanı Akşener'e "parlamenter sistem" üzerinden tepki gösterdi ve "Partisinde ne ülkücü ne de milliyetçi bırakmıştır" dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'den Akşener'e tepki: Partisinde ülkücü bırakmadı!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Nevşehir'de gerçekleştirilen "14 Mayıs'ta Aziz Milletim Sıra Sende" temalı açık hava toplantısında konuşu. MHP Lideri Devlet Bahçeli, Nevşehir Milli İrade Caddesi'nde halka hitap ederek İP Genel Başkanı Akşener'e "parlamenter sistem" üzerinden tepki gösterdi ve "Partisinde ne ülkücü ne de milliyetçi bırakmıştır" dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'den Akşener'e tepki: Partisinde ülkücü bırakmadı!
25 Nisan 2023 - 17:09

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle;

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:

28 Haziran 1923 tarihinde 2’inci dönem Milletvekilliği Genel Seçimi yapılmış, Cumhuriyet’i ilan eden Meclis tablosu ortaya çıkmıştı. O dönem seçilen milletvekilleri hem yeni bir rejimi ihdas etmişler, hem de yeni Türk devletinin hedeflerini gerçekleştirmek için fedakarca çalışmışlardır. 1923 seçimlerinden sonra tecelli eden TBMM, önündeki yüz yılın ilke ve esaslarını belirlemişti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci yüzyılı devlet, rejim ve sistem tartışmalarını olağanüstü şartlarda sergilenen uzlaşma ahlakıyla, milli iradenin muhkem ve muteber vasfıyla düğümlemişti. Kurtuluş Savaşı’nın eseri olan tam bağımsız yeni Türk devleti, Cumhuriyet’in faziletiyle pekişmiş, demokrasiyle perçinlenmiş, milli birlik ve kardeşlikle bezenmişti. Cumhuriyet’in ilk yüzyılı, bir önceki yüzyılın ağır yüklerini tevarüs etmekle birlikte, tesiri halen hissedilen küresel komplolara direnişle geçmişti.

1923 yılından 1946’ya kadar uzanan dönem, yeni devletin kurum ve kurallarıyla oturmasına, 1946’dan 2017’ye kadar süren dönem de demokrasi ve çok partili hayatın kökleşmesine sahne olmuştu. Ancak çok partili siyasal hayatta yönetim sistemi olarak tercih edilen Parlamenter Sistem bir türlü istikrarı sağlayamadı, bir türlü beklenen huzur, refah ve iyileşmeyi tahkim ve takviye edemedi. Nitekim sosyal, siyasal ve ekonomik krizler yakamızı hiç bırakmadı.

detail-photo-fancybox-0

"Bilinmelidir ki, Türkiye geriye sarmayacaktır"

Darbeler, siyasi kutuplaşmalar, koalisyon kavgaları, kurulamayan, kurulsa bile ömrü kelebeğin ömrü kadar kısa süren hükümetler ülkemizin talihini makus bir istikamete çevirdi. Kaldı ki Türkiye 1946’dan 2017’ye kadar rahat nefes alamadı. Üstelik 15 Temmuz 2016 tarihindeki FETÖ darbe ve işgal teşebbüsü yönetim sisteminde acilen bir reform yapılmasını zorunlu hale getirdi.

İşte böyle bir ortamda 16 Nisan 2017 tarihli halkoylamasıyla milletimiz cerrah titizliğiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni kabul etmiş, bu yeni sistem 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren resmen uygulamaya başlanmıştır.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi geçmişten kopuş değil, bilakis tarih, kültür ve medeniyet mirasımızı çok daha güçlü bir şekilde sahiplenme ve geleceğe taşıma kararlılığıyla eklemlenip birleşti. Temsilde adalet, yönetimde istikrar çok şükür sağlandı ve sağlam bir zemine kavuştu.Türkiye eskisinden çok daha muktedir bir seviyeye ulaştı.

Cumhuriyet’in ilk 100 yılından çıkarılan ders ve sonuçlarla yeni yüzyılın eşiğinde Türk ve Türkiye Yüzyılının vizyonu belirlendi, yol haritası çizildi. Hamd olsun dev uyandı ve ayağa kalktı. Bu başarı cumhurun başarısıdır. Bu başarı Cumhur İttifakı’nın hissesine düşen onur payesidir. Bilinmelidir ki, Türkiye geriye sarmayacaktır.

Türkiye gelişmeleri ve tarihin akışını yedek kulübesinden takip etmeyecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin imkanlarıyla, Cumhur İttifakı’nın akıl ve ahlakla karılmış iradesiyle Türkiye, dünya çapında devam edegelen milletler ve medeniyetler mücadelesinde mukayeseli üstünlüğünü göstermeye, bu alanda rüştünü ispat etmeye başlamıştır.

Küresel siyaset denkleminde ülkemizin ihmal ve inkarı artık mümkün değildir. Türkiye sözü geçen bir ülke mevkiindedir. Türkiye ne diyeceği merak uyandıran bir ülke mertebesindedir. Ulaştığımız sonuç zor ve zahmetli olsa da, kazanan Türkiye ve Türk milleti olmuştur.

 

Soruyorum sizlere;

 Cumhuriyet’in yeni yüzyılında, yepyeni bir Türk zaferine hazır mısınız? (Evet)

√ 14 Mayıs 2023 tarihinde sandığa gidip varlığınıza, birliğinize ve geleceğinize sahip çıkacak mısınız? (Evet)

 “Sana söz baharlar gelecek” diyen zillet ve melanet zihniyete, bahar diye vaat ettiği kara kışı, karanlık planları, kargaşa ve kaos hazırlıklarını aynen iade edecek misiniz? (Evet)

√ Milliyetçi Hareket Partisi’nin Nevşehir milletvekili adaylarını TBMM’ne gönderecek misiniz? (Evet)

√  Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a oy verecek misiniz? (Evet)

Nevşehirli kardeşlerim evet cevabıyla sıra bende diyor. Hakkınız var, helaliniz var, hedefleriniz var ve sıra hepinizde. Aziz milletim, siyasi ve hukuki esaslara bağlanan istikrar için sıra sende.

detail-photo-fancybox-2

"Umudunu koalisyon hükümetlerine bağlayan bir siyaset anlayışından hayır gelmez"

Aziz milletim, istiklalimizi müdafaa etmek, istikbalimizi güvenceye almak için sıra sende. Sıra sizde Nevşehirli kardeşlerim. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne sahip çıkmak için sıra sizde. Türk ve Türkiye Yüzyılına destek vermek için sıra sizde.

Terör örgütlerine boyun eğen zillet ittifakını sandığa gömmek için sıra sizde. Al bayrağımızı daha da yükseltmek için sıra sizde. Milli bekamıza, milli haklarımıza arka çıkmak için sıra hepinizde.

CHP’den İYİ Parti’ye, Deva’dan Gelecek Partisi’ne, HDP’sinden diğer sol, marjinal ve bölücü partilere kadar alayının ana gayesi Parlamenter Sisteme geri dönmektir. İYİ Parti Başkanı, 22 Nisan 2023 tarihinde Ankara’da aynen demiş ki: “Koalisyon hükümeti faydalıdır. Devletin hafızası gitmiştir.”

Umudunu koalisyon hükümetlerine bağlayan bir siyaset anlayışından hayır gelmez. Ortaklık kuran partiler arasında çatışma ve çekişmelerle ülkemizi kilitleyen koalisyon hükümetlerini övmek akılsızlık ve aymazlıktır.

Türkiye ne çekmişse bu arızalı kafalardan çekmiştir. Bu sancılı kafalar istikrara muhaliftir. Bu sakat mantık sahipleri milletimizin huzur, güvenlik ve refah beklentisine hepten mugayirdir. Devletin hafıza kaybına uğradığı söylemek ise katmerli bühtandır. Böylesi siyasi zihniyetlerin derdi koltuktur.

Başbakan olacağım propagandasıyla FETÖ projesinin gönüllü temsilcisi olanlar, geldiğimiz bu aşamada kendi partisinde ne ülkücü bırakmış, ne de milliyetçiye tahammül etmiştir. Hepsini birden dışlamış, kapının önüne koymuştur. Muhataplarını uyarıyorum, devletin hafızası canlıdır.

Türk devlet felsefesinin 2500 yıllık hafızası saat gibi çalışmaktadır. Devlet nedir bilmeyenler, millete yürekten bağlılık hissetmeyenler, siyasi hayatını çıkarcılıkla örtüştürenler Nevşehir’in yüzüne bakamaz, Nevşehir’in takdir ve teveccühüne layık olamaz.

Biz doğruları söylemekten korkmayacağız. Biz yalan, yıkım ve yozlaşma failleriyle mücadeleden kaçmayacağız. Haksızlık ve hayasızlık karşısında susan dilsiz şeytanlardan da olmayacağız. Rahmetle andığım merhum Sezai Karakoç bakınız ne diyordu:

“Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.

Halbuki biz sussak, tarih susmayacak.

Tarih sussa, hakikat susmayacak.

Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.

Hâlbuki bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar.

Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar.

Tarihin azabından kurtulsalar, Allah’ın gazabından kurtulamayacaklar.”

Şimdi de sorduğum sorulara çok güçlü cevap vermenizi bekliyor, hür ve haysiyetli iradenizin her yerden işitilmesini istiyorum:

√ 14 Mayıs 2023 tarihinde sandığın başına gittiğinizde Türkiye’nin yürüyüşüne pranga vurmaya çalışan CHP’ye, İYİ Parti’ye ve bunların icazetli Cumhurbaşkanı adayına Nevşehir’in tepkisini gösterecek misiniz? (Evet)

√ Elinize aldığınız mühürle, önünüze gelen oy pusulasında bir yanda Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, diğer yanda da Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy verecek misiniz? (Evet)

√ Nevşehir milletvekili adaylarımızı seçip TBMM’ne gururla uğurlayacak mısınız? (Evet)

√ Cumhur İttifakı’na destek olacak mısınız? (Evet)

√ Söz mü? Bir miyiz? Beraber miyiz? (Evet)

Bu evetler karşısında zilletin adayı Kılıçdaroğlu nasıl tutunacaktır?

Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun tek bir projesi, tek bir hazırlığı, geleceği kuşatan parlak tek bir vizyonu yoktur. Kılıçdaroğlu iflas bayrağını çoktan çekmiştir. Kazanamayacak adaylarını kazandırmak için oturduğu masadan kumar masası diyerek önce kalkan, sonra tıpış tıpış tekrar geri oturan ve milleti kandıran İYİ Parti başkanı ve yönetimi iyice çuvallamıştır.

detail-photo-fancybox-3

"Mehmetlerimize kurşun sıkan katiller Kılıçdaroğlu’nun yanı başındadır"

Bunlara güven duyulamaz. Bunlara itibar edilemez. Çünkü bunlar sabah başka, akşam başkadır. Dün dediklerini bugün yalanlayan, bugün söylediklerini de gelecekte çiğneyecek olan ilkesizler güruhu zillet ittifakında buluşmuştur. Bölücü terör örgütü PKK Kılıçdaroğlu’nun havarisi ve destekçisidir.

Mehmetlerimize kurşun sıkan katiller Kılıçdaroğlu’nun yanı başındadır. FETÖ’cüler, bölücüler, dünün ali diboları, Türk düşmanları, emperyalizmin piyonları CHP ve İYİ parti listelerinde milletvekili adayı olarak gösterilmişlerdir.

Kılıçdaroğlu eroinmanlardan, esrarkeşlerden temiz para alacağını iddia ediyor. Kılıçdaroğlu ve siyasi kadrosu utanmadan, sıkılmadan ABD’yi tatmin edeceklerini açıklıyor. HDP’nin kayyum partisi, PKK’nın maske takmış yeni oluşumu Yeşil Sol Parti Kılıçdaroğlu’nu alkışlayıp arkasında duruyor.

Küresel düzeyde faaliyet gösteren düşünce kuruluşlarının sözcüleri, eli kalem tutan gayri milli sefiller, sözde aydınlar, yerli ve yabancı kiralık gazeteciler, haçlı beslemeleri, Mondros artıkları, Sevr hayranları, mütareke lobisi, müzakereci çevreler Kılıçdaroğlu’na şakşakçılık yapıyor.

Onların zalim efendileri varsa, bizim asil milletimiz vardır. Onların terör örgütleri varsa, bizim de onların başını ezecek bıçkın irademiz vardır. Onların çıkarcı ortakları varsa bizim Nevşehirli kardeşlerimiz vardır ve dimdik ayaktadır.

Bir kez daha soruyorum, ama cevaplarınızdaki şiddetin az evvelkini geçmesini ümit ve temenni ediyorum:

√ 14 Mayıs’a hazır mıyız? Sandığa gidiyor muyuz? (Evet)

√ Türkiye’mize sahip çıkıyor muyuz? (Evet)

√ Terör örgütleriyle emel ve eylem birlikteliği yapanları pişman ediyor muyuz? (Evet)

√ Milliyetçi Hareket Partisi’ne destek veriyor muyuz? (Evet)

√ Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a durmak yok, yola devam diyor muyuz? (Evet)

detail-photo-fancybox-4

"Bu ittifaka, bu ittifakın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na ülkemizin geleceği bırakılamaz"

Allah razı olsun sizlerden, bu evetleriniz mücadelemize cesaret ve özgüven aşılıyor. Sizler var oldukça, hiçbir hainin hükmü Türkiye’ye geçemez. Sizler var oldukça, Türkiye’nin önünü hiç kimse kesemez. Zillet ittifakı, aynı zamanda terör ittifakıdır. Zillet ittifakı, aynısıyla günah ittifakı, milli güvenlik sorunudur.

Bu ittifaka, bu ittifakın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na ülkemizin geleceği bırakılamaz. Deprem olur, siyasi hesap yaparlar. Bırakınız tek göz güvenli konut inşa etmelerini, bari bir kümes yapın deseniz, üç maymunu oynarlar.

Başarısızlıkları, basiretsizlikleri ve becerisizlikleri gün gibi meydandadır. Yetersizlikleri, kabiliyetsizlikleri, cehaletleri, hamiyetsizlikleri had safhadadır. 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremden 75 gün sonra yapımı tamamlanan köy evleri hak sahiplerine teslim edilmiştir.

Bu kadar kısa sürede muhteşem bir irade gösterilmiştir. Ancak zillet ittifakı 12 ay 21 günde, toplam 13 defa toplanmak suretiyle eğreti ve zoraki bir Cumhurbaşkanı adayını düşe kalka tespit etmiştir.

75 günde mucizelere imza atan bir devlet yönetimi, hükümet marifeti ve Cumhur İttifakı varken, 387 günde bir Cumhurbaşkanı adayını bile güç bela bulan zillet ve ziyan içinde bocalayan bir siyasi ittifak karşımızdadır.

Allah muhafaza, bunlar yetki alsa, Türkiye’yi üç günde batırırlar. Çünkü bunlarda liyakat yoktur. Bunlarda ehliyet yoktur. Bunlarda samimiyet, dirayet ve adanmış bir yürek yoktur. Bunlarda önce ülkem anlayışı değil önce makam ihtirası, önce milletim kavrayışı değil öncelikle rant ve ikbal hırsı hakim ve havidir.

Biz diyoruz ki: “Devlet ve Milletiyle Her Şeyden Önce Türkiye” Biz Hep Birlikte Türkiye’yiz. Biz Türk milletiyiz.

14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak seçimlerin ardından,

En acil birinci gündemimiz, depremin hasarlarını tümüyle onarmak, yaraları sarmak, yeni ve güvenli 650 bin konutu inşa ederek depremzedelere teslim etmektir.

İkinci acil gündemimiz, sosyal ve ekonomik reformlarla toplumsal refah ve rahatlamayı daha da güçlendirmek, daha da genişletmek ve nihayet her kesime yaymaktır.

Üçüncü acil gündemimiz, terörle mücadeleyi mutlak bir başarıyla sonuçlandırıp bu kanlı döngüyü milletimizin ve ülkemizin gündeminden tamamıyla çıkarmaktır.

Dördüncü acil gündemimiz, yeni, demokratik, kapsayıcı, mutabakata dayalı, milletimizin beklentilerine uygun, yeni hükümet sisteminin doğasıyla uyumlu, yeniçağı kavrayan, Türk ve Türkiye Yüzyılının hukuki altyapısını kuran bir anayasayı ülkemize kazandırmaktır.

Beşinci acil gündemimiz, adaletten sanata, sanayiden eğitime, ulaştırmadan sağlığa, spordan kültürel hayata, tarımdan teknolojiye, çevre ve iklim değişikliğinden kentsel dönüşüme, diplomasiden turizme, ekonomiden siyasete varıncaya kadar her alanda yeni yüzyılın ruhunu kavrayan ve aslında devam eden yapısal dönüşüm hamlesini hızlandıran, önümüzdeki yüzyılı Türkçe okuyan milli stratejiyi el birliğiyle hedefine ulaştırmaktır.

Altıncı acil gündemimiz de, çevremizi barış kuşağına alarak komşularla iyi ve dostane ilişkiler geliştirmek, Türk ve İslam dünyasıyla sıkı diyaloglar kurmaktır.

Bunu yapabilecek irade Cumhur İttifakı’nda mahfuzdur. Türkiye’nin yürütme ile yasama yapısı arasında tam bir dengenin tesisiyle birlikte,  Cumhuriyet’in 110’uncu yıl dönümü olan 2033’te temel meselelerini çözmüş,  İstanbul’un fethinin de 600’üncü yıl dönümü olan 2053’de Süper Güç seviyesine tırmanmış bir Türkiye asıl ve ortak gayemizdir. Yaparsa Cumhur İttifakı yapacaktır.

“Hep Birlikte Türkiye” inancıyla başaracak olan Cumhur İttifakı’dır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin devamının yanı sıra, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni dönemde de çok güçlü şekilde seçilmesi, Cumhur İttifakı’nın TBMM’de nitelikli çoğunluğa erişmesi yeni yüzyıla Türk ve Türkiye mührünün vurulmasını sağlayacaktır.

Soruyorum sizlere;

√ Bu hedeflere beraberce yürüyecek miyiz? (Evet)

√ Türkiye’yi gelişmiş, zenginleşmiş, kalkınmış, kronik ve konjoktürel sorunlarından kurtulmuş yüksek bir aşamaya çıkarma mücadelesinde yanımızda mısınız? (Evet)

√ TBMM’de güçlü MHP, güçlü Cumhur İttifakı’na onay veriyor musunuz? (Evet)

√ Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a tertemiz iradenizle destek oluyor musunuz? (Evet)

O halde söz sırası sizdedir.

detail-photo-fancybox-5

"FETÖ’cüleri, PKK’lıları serbest bırakacağını vaat eden Kılıçdaroğlu ve zillet partilerine haddini bildirmek için Aziz Milletim Sıra Sende"

İHA’lara, SİHA’lara, insansız savaş uçağımız Kızılelma’ya, milli muharip uçağımız Hürjet’e, TSK’nın envanterine alınan Altay tankımıza, denize indirilen TCG uçak gemimize, uzaya fırlatılan gözlem uydumuz İMECE’ye, enerjide dışa bağımlılığa darbe vuran doğal gaz rezervimizin hanelerle buluşmasına, düşmana korku salan Atmaca ve Tayfun füzelerimize seviniyor, helal olsun diyorsanız, söz sizlerde, karar elinizde.

FETÖ’cüleri, PKK’lıları serbest bırakacağını vaat eden Kılıçdaroğlu ve zillet partilerine haddini bildirmek için Aziz Milletim Sıra Sende. Terörist Demirtaş’a, Soros’çu Osman Kavala’ya avukatlık yapan Kılıçdaroğlu’nu tasfiye etmek için Aziz Milletim Sıra Sende. Yapılan köprüleri kötüleyen, ayağa kalkan savunma sanayini çarpıtan, tam altın dağıtma vaadini marifet sayan kifayetsizlere meydanın boş olmadığını göstermek için Aziz Milletim Sıra Sende. HDP ile işbirliği yapıp Irak ve Suriye tezkerelerine karşı çıkan, bu kapsamda teröristlere evet, şehitlerimize ve gazilerimize hayır diyen şer cephesini çökertmek için Aziz Milletim Sıra Sende.

FETÖ’cülerle ABD’deki bir benzinlikte bulunan hamburgercide, tefecilerle de Londra’daki bir restoranda Türkiye aleyhine kurgu yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nu evine göndermek için Aziz Milletim Sıra Sende. İstikrar içinde istiklalimizi koruyup istikbale hep birlikte ulaşmak için Aziz Milletim Sıra Sende. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kemiklerini sızlatanlardan hesap sormak için Aziz Milletim Sıra Sende.

Seccadeye ayağıyla basanlardan, PYD’yi sınır komşusu görmeyi dileyenlerden, YPG bize mi saldıracak ihanetini ağzına alanlardan, yani bugünkü CHP ve İP yönetimine bedeli ödetmek için Aziz Milletim Sıra Sende.

Tekrar soruyorum:

√ 14 Mayıs’ta sıra size geldiğinde, gereğini yapıp sevdalılarınıza kol kanat gerecek misiniz? (Evet)

√ Zillet ittifakını mağlup, Cumhur İttifakı’nı muzaffer edecek misiniz? (Evet)

√ Milliyetçi Hareket Partisi’ne tam destek verecek misiniz? (Evet)

√  Etnik ve mezhep provokasyonundan medet uman Kılıçdaroğlu’na ve diğer zillet paydaşlarına şamarı indirecek misiniz? (Evet)

Çok güzelsin Nevşehir. Allah nazarlardan korusun sizleri. Sonuna kadar biriz, sonuna kadar beraberiz, sonuna kadar da Hep Birlikte Türkiye’yiz.” Vakit, hiçbir ayrım yapmadan, “bayrak”, “vatan” ve “millet” ortak paydasında kucaklaşma vaktidir.

"Güvence Cumhur İttifakı’dır"

Bizim düşünce ve inanışımıza göre, Türkiye’de yaşayan 85 milyon vatandaşımız Cenab-ı Allah’ın kutsal bir emanetidir. Her yöremizi, bin yılın barışından ve kardeşliğinden doğmuş her insanımızı bağrımıza basıyoruz. Herkese elimizi uzatıyoruz. Ancak bölünme gayreti içerisinde olanları da affetmemizin mümkün olmadığını buradan ilan ediyoruz. Bilinmelidir ki, bu vatan sokakta bulunmamıştır. Bu devlet icazetle kurulmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milli kimliği şehit kanlarıyla kazanılmıştır. Hiç kimse merak etmesin, enflasyon çıktığı gibi inecektir, hayat pahalılığı son bulacaktır. Güvence Cumhur İttifakı’dır.

Demokrasi, doğal farklılıklarımızı hukuk zemininde koruyan yegâne sistemdir. Fakat demokrasi vatanın bölünmesinin ve milletin ayrışmasının gerekçesi olamayacak, zillet ittifakının elinde istismar edilmesine göz yumulmayacaktır. Çağrımız birliğe, dirliğe ve kardeşliğedir. Çağrımız, önce ülkem ve milletim diyen her kardeşimedir. Çağrımız, bu millet, bu vatan, bu bayrak benim diyen her kardeşimedir. Çağrımız, milli birlik ve huzurlu yarınlara ulaşmak isteyen her kardeşimedir. Çağrımız, her insanımızı kardeş, her yöremizi aziz bilen Türkiye sevdalılarınadır.

Paylaşılacak vatanım, vazgeçilecek insanım yok diyen her vatan evladıyla kaderimiz birdir. Biz birlikte Türkiye’yiz diyen herkes bizim özbeöz kardeşimizdir. Milletvekili adaylarımıza ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a çok güçlü desteğinizi bekliyorum. Hepinize şükranlarımı sunuyorum. Devlet ve Milletiyle, Her Şeyden Önce Türkiye. Sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyor, Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.