Türkiye 2017 yılında insani yardımlar noktasında dünyanın en cömert ülkesi olmuştur

09 Aralık 2018 - 22:38

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Karaaslan, rengine, cinsiyetine, milliyetine, dinine bakılmaksızın tüm insanların temel insan haklarından eşit şartlarda yararlanabildiği, huzur, barış ve adaletin hakim olduğu bir dünyada yaşamanın tüm insanların hakkı olduğunu vurguladı.

Bir insanın canına kastetmenin bütün insanlığa kastetmek olduğunun öğütlendiği, insanların can ve mal güvenliğinin öncelikle güvence altına alınmasının kutsal bir vazife sayıldığı şerefli bir dine ve tarihe sahip olduklarını belirten Karaaslan, bu düsturu kendine ahlak edinen onurlu bir milletin mensupları olarak hakların kullanılmasının kolaylaştırılması, sürdürülmesinin sağlanması için durmadan çalıştıklarını kaydetti.

Karaaslan, masum ve mazlum insanların çıkar kavgaları nedeniyle dünyadaki en ağır bedeli ödemek zorunda bırakıldığını aktararak, "İnsanlığı ayakta tutan kadim değerlerin zedelendiği, insanın ikinci plana atıldığı, bunun yerine güç ilişkilerinin, çıkar kavgalarının boy verdiği bir dünyada en ağır maliyeti ne yazık ki masum ve sivil insanlar ödemektedir. Tarihin pek çok dönemi bunun ağır bedellerinin ödendiği acı örneklerle doludur. 21. yüzyılın henüz ilk çeyreğini bile doldurmamışken dünyada milyonlarca insan haksızlığa, kötü muameleye, zulme uğramış, savaşların hiç değişmeyen kaybedeni olmuştur." ifadesini kullandı.

Dünyada yaşananlara değinen Karaaslan, şöyle devam etti:

"Yanı başımızda, komşumuz Suriye'de 7 yıl önce başlayan savaşın bilançosu bir istatistik olarak dünyanın gözünde adeta anlamsızlaşmış, milyonlarca masum insan, küçük çocuklar ve kadınlar evini, yurdunu terk etmek zorunda kalmış, yüz binlercesi de hayatını kaybetmiştir. Halep'te enkaz altında kalan sadece masum çocuklar değil, tüm insanlıktır. Kıyıya vuran sadece Aylan bebek değil, insanlığın vicdanıdır. Yemen'de açlıktan ölen annenin başında acıyla bekleyen çocukların yürekleri titreten hali tüm insanlığın acısıdır. Myanmar'da Arakanlı Müslümanlar'ın maruz kaldığı zulüm tüm insanlığın üzerine karanlık gibi çökmüştür. Tüm bunlar yaşanırken dünya olan biteni sessizce izlerken sınırlarına dikenli teller çektirip kalın duvarlar ördürürken Türkiye hiçbir ayrım gözetmeden dünyanın mazlum milletlerinin güçlü sesi olmuş, kendine uzanacak bir yardım eli arayan tüm mazlum ve biçarelerin yanında olduğunu göstermiştir."

Karaaslan, insan haklarının ancak vicdanlı ve cesur yüreklerin kararlı mücadelesiyle güvence altına alınabileceğini vurgulayarak, "Bu nedenle Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın dünya mazlumlarını kastederek 'Bize karşı duyulan eğer sadece sevgi olsaydı teşekkür ederek karşılık verebilirdik ama bir de umut var ki ona yalnızca teşekkür ederek karşılık veremeyiz. Gereğini yapmakzorundayız.' ifadesinde hayat bulan gerekliliği yerine getirebilmek için çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin 2017 yılında insani yardımlar noktasında dünyanın en cömert ülkesi olduğuna dikkati çeken Karaaslan, dünyada yapılan 27,3 milyar dolar tutarındaki toplam yardım miktarının üçte birini sadece Türkiye'nin karşıladığını, bunun yanı sıra Türkiye'nin 3,5 milyondan fazla Suriyeliye barınma imkanı sağlamasıyla da dünyada en çok sığınmacı barındıran ülke olduğunu ifade etti.

Karaaslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletler kürsüsünden tüm dünyanın gözünün içine bakarakverdiği "Dünya beşten büyüktür" mesajının mevcut düzenin değişmesi gerektiğini ifade etmekle birlikte geleceğin müreffeh ve huzur dolu dünyasının da anahtarı olduğunu kaydederek, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonunca temel hak ve hürriyetlerin korunmasını güvence altına alan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin imzalanmasının 70. yılı vesilesiyle dünyada adaletin, iyiliğin, barışın hakim olmasını diledi.