Ramazan Ayı ve Beslenme
Ramazan ayı, gün boyunca güneş batana kadar besin ve sıvı alımının olmadığı ancak enerji kısıtlamasının bulunmadığı bir oruç türüdür. Bu ay boyunca, öğün sıklığı, içeriği, enerji ve besin öğeleri alımı değişiklik gösterir. Ramazan orucuyla ilgili yapılan araştırmaların sonuçları çeşitlilik gösterse de, uzun süreli açlık ve beslenme alışkanlıklarındaki değişimler, uyku düzeni ve fiziksel aktivite seviyesi bazı fizyolojik değişikliklere neden olur.
Ramazan ayı boyunca beslenme ve yaşam koşullarına bağlı olarak enerji ve besin öğelerinin alımında farklılık gözlenmiştir. Enerji alımı genellikle Ramazan’ın ortasında artarken, Ramazan sonunda tekrar başlangıç seviyelerine yaklaşır. Ayrıca, erkeklerin enerji alımı genellikle kadınlardan daha yüksektir.
Beslenme alışkanlıkları başlangıçtan ortaya ve ardından sona doğru değişir. Ramazan’ın ortasında karbonhidrat ve yağ tüketimi artarken, protein tüketimi azalır. Ramazan sonunda ise karbonhidrat tüketimi artar, ancak protein, yağ ve lif tüketimi azalır. Su tüketimi Ramazan ayında önemli ölçüde artar. Başlangıç ve son arasındaki beslenme alışkanlıklarına göre, bazı vitaminlerde ve minerallerde düşüşler gözlemlenir.
Ramazan orucu sırasında açlık kan glukozu, kreatinin, toplam kolesterol ve LDL kolesterol düzeylerinde artışlar görülürken, HDL kolesterol ve HbA1c düzeylerinde azalmalar meydana gelir.
Yapılan bazı çalışmalarda da Ramazan orucunun sonunda, katılımcıların bel çevresi, kalça çevresi ve bel kalça oranlarında anlamlı bir azalma görülür. Ancak, cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerde yağ oranında azalma, kadınlarda ise BKİ değerlerinde artış tespit edilir.
Sonuç olarak, Ramazan orucunun sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirebilmek için sağlıklı bir beslenme önemlidir. Bu süreçte enerjinin yağdan gelen yüzdesinin normal sınırlar(total enerjinin %25-30’ unu geçmemeli) içinde tutulmasına dikkat edilmeli ve tekli ve çoklu doymamış yağ içeren besinler tercih edilmelidir. Ayrıca, karbonhidrat, protein ve yağdan gelen enerji oranlarının dengelenmesi ve bol sıvı tüketimi de önemlidir. Besin çeşitliliğinin sağlanmasıyla vitamin ve mineral alımında azalmalar önlenebilir.
Dyt. Feyza Çağlar