Hiç kimse ÇAYKUR'u, çay ürününü özel sektöre devredemez
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Rize Ziraat Botanik Çay Bahçesinde, Meclis Başkanlığına sunulan Çay Kanunu teklifi ile ilgili açıklama yaptı.
Yazıcı, çayla ilgili son düzenlemenin 1984 yılında 5 maddelik olduğunu anımsattı.
Çaydaki sorunların çözümü için 15 maddelik teklifin Meclise sunulduğunu belirten Yazıcı, kanun teklifinin amaç ve kapsamının yaptırım gücü olduğunu söyledi.
Yazıcı, çayla ilgili bazı maddelerin bilmeden tartışmaya açıldığını vurgulayarak, görüş ve kanaatlerin ifade edilmesinin doğal olduğunu ancak eleştirilerin yapıcı olması gerektiğini dile getirdi.
Kanun teklifini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakından takip ettiğini, çay üreticisi, tüketicisi ve Türkiye ekonomisi aleyhinde düzenlemeye kimsenin tevessül edemeyeceğinin altını çizen Yazıcı, şu değerlendirmede bulundu:
"Yıllardır tartışılan bir şey var, 'Çayın fiyatı paydaşların katılımı ile yapılsın. Katılımcı bir anlayışla gerçekleşsin.' Dolayısı ile 5. maddede çay yaprağının fiyatının belirlenmesi için düzenleme yer almış. Burada düzenlemenin, Ulusal Çay Konseyi tarafından yapılacağına ilişkin bir düzenleme yer almış. Ulusal Çay Konseyi yeni ortaya konan bir kavram değil. 2006 yılında Tarım Kanunu'nun 11. maddesinde ulusal konseyler yer alıyor."
"Bu kanunun haksız yere eleştirilmesine asla yol vermeyiz"
Hayati Yazıcı, konseyde üretici, tüketici, ziraat odaları, sanayiciler, ÇAYKUR ve Bakanlık temsilcilerinin yer aldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bu kanunun haksız yere eleştirilmesine asla yol vermeyiz. İlişkili Bakanlıkta bu fiyat belirlemesi aşamaları sürecinde kesinlikle devre dışı olacak bir algıya yol açacak düzenlemeyi savunmayız. Bu konuda ısrarcı olmayız. Bunu Mecliste komisyonda yeniden ilişkili bakanlık, Tarım ve Orman Bakanlığında fiyatın belirlemesinde en etkili aktör konumunda yer almasına ilişkin düzenlemeyi hazırladık. Komisyonda o değişikliği inşallah sağlayacağız. Dolayısı ile hiç kimse kendisine buradan bir ekmek çıkarmaya çalışmasın. Böyle bir şeye fırsat vermeyiz."
Kanun teklifinde çok önemli düzenlemeler olduğunu vurgulayan Yazıcı, şunları kaydetti:
"Çay sektöründe gerçek kişiler, tüzel kişiler karmakarışık durumda. Kimisi çayın yaş yaprağını alıyor, dökme çay haline getiriyor, paketliyor, satıyor, borsada, dışarıda satıyor. Bunlarda müstahsilin özel sektöre çay satışı fiyatı üzerinde etkili oluyor. Bunları önlemek amacıyla çay ticareti yapan, ÇAYKUR dışındaki müteşebbisleri, gerçek ve tüzel kişileri sınıflandırmaya ayırıyoruz. A, B ve C lisansına sahip firmalar. Her kurum faaliyetleri itibariyle lisans alacak. Daha önce kurulmuş olan işletmeler, lisans şartlarına uygun hale getirmek durumundalar."
Yazıcı, çuvallarla dökme çayın piyasaya arzının borsalar aracılığı ile olacağını belirterek, "Fiyatlar görülecek, alım satım fiyatları belli olacak. Bu da piyasadaki kuru çayın fiyat regülasyonunu sağlayacak ve aynı zamanda bu tür çayı elde edip satanların müstahsilden yaş çay yaprağı alıp fiyatlar üzerinde de önemli ölçüde etkili olacak." diye konuştu.
Piyasaya çay çöpü süren firmaların lisansı iptal edilecek
Çay atıklarının bazı art niyetli kesimlerce kuru çaya katılarak piyasaya sürüldüğüne işaret eden Yazıcı, "Tüketiciye arz edilecek eylem ve davranışlara tanık olmuş bir ülkeyiz. Bu konuda çok önemli yaptırımlar getiriyoruz. Her çay sanayicisi, işlediği yaş çay miktarı itibarı ile hesap edilecek atık miktarını kontrol ve denetleyici organ ÇAYKUR'a veya Tarım ve Orman Bakanlığının denetim birimlerine bildirmek zorunda olacak." dedi.
Yazıcı, böylece denetim mekanizmasının devreye gireceğini dile getirerek, "Buna aykırı davrananlar, çay çöpü vesaireyi çay ürününe karışım yapmak suretiyle piyasaya arz edenlerin tespiti halinde lisansları iptal edilecek ve faaliyetlerinden men noktasında varıncaya kadar yaptırım uygulanacak." ifadelerini kullandı.
Yıllardır çay bölgesinde özellikle özel sektörün müstahsile yaş çay bedelini geç ödediğini vurgulayan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir yıl, dokuz ay sonra ödenmesine dair yakınmalar vardı. Buna bir düzen kuralı getirdik. Altı ay içinde ödenmek zorunda. Bunu ÇAYKUR ile ilgili olduğunu söylüyorlar. ÇAYKUR, Türkiye'yi yönettiğimiz 20 yıl süre içerisinde satın aldığı ürünün bedelini satın aldığı tarihten bir sonraki ay ödeme yapıyor. Bu 20 yıldır devam ediyor. Bu uygulama devam edecek. Bu 6 aylık düzenleme, özel sektörün üreticiden aldığı çayın bedelini ödenmesine ilişkin. Gecikme olması halinde ne olur? Genel Borçlar Kanunu hükümleri burada da uygulanacak. Böylesine kapsamlı bir düzenleme getirdik."
Yazıcı, bütün detayların kanun metninde yer almadığını, detayların yönetmeliklerle düzenleneceğini belirterek, "İkincil düzenleme dediğimiz yönetmeliklerin düzenlenmesi daha da pratiktir. Vizyoner bir kanun üreticimize, müstahsilimize hayırlı olsun. Meclis tatile girdi. Tatile girmeseydi bu hafta komisyonda görüşülecekti. Tatile girdiği için Meclis açılınca 1 Ekim'de Tarım Komisyonunda ilk görüşülecek teklif bu olacak. Orada bu düzenlemeleri yapacağız." diye konuştu.
ÇAYKUR'un kanun düzeyinde kendine özgü düzenlemesi olduğunu aktaran Yazıcı, 1996 tarihli düzenleme ile yönetim biçimi, çay ürünü ile ilgili yapacaklarının da yer aldığını, dolayısıyla bu kanun içinde yeniden yer almasına gerek olmadığını ifade etti.
5. madde yeniden düzenlenecek
Yazıcı, tartışılan 5. madde, "Çay fiyatı, Ulusal Çay Konseyi tarafından belirlenir." şeklindeki kurala algı oluşturmak suretiyle itiraz olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Vatandaşımız öyle istemiyor. 'ÇAYKUR, ilgili bakanlık mutlaka devrede olsun' deniliyor ki devrededir. Bu devrede olmuş halini kanun muhtevasında daha görünür hale getireceğiz. Orada görecekler. Tarım Bakanlığı, ÇAYKUR bunun dışında olamaz. Mümkün değil. İşte, 'ÇAYKUR yok edilecek.' Hiç kimse ÇAYKUR'u, çay ürününü özel sektöre devredemez, biz etmeyiz, hiç kimse de devredemez. Böyle bir düşünce akla ziyan bir düşüncedir. O görünürlüğü komisyondaki çalışmada gerçekleştireceğiz."
Yazıcı'ya toplantıda, AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak ve AK Parti İl Başkanı İshak Alim de eşlik etti.