"Ergenlik dönemini sınava hazırlık süreci ile eş zamanlı yaşayan öğrencilerin ailelerine de büyük bir sorumluluk düşüyor. "

17 Ocak 2023 - 20:40

Sınav süreci, ergenlik çağındaki bir öğrenci için çok uzun ve yorucu olabiliyor. İTÜ GVO Beylerbeyi Ortaokulu Psikolojik Rehberlik ve Danışmanlık PDR Birimi,   LGS hazırlık sürecinde anne baba tutumlarının da çok önemli olduğunu vurgulayarak, öğrencilere olumlu yönlendirme yapmakla ilgili yararlı bilgiler paylaşıyor.

Ergenlik dönemi ile LGS hazırlık sürecini eş zamanlı yaşayan öğrencilerin ailelerine de büyük bir sorumluluk düşüyor. Anne ve babaların sınav öncesinde çocuklara sağladığı psikolojik destek, onların bu sıkıntılı dönemlerinde yanlarında olduklarını hissettirmeleri ve olumlu yönlendirme yapmaları başarılarına katkı sağlıyor. İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Beylerbeyi Ortaokulu Psikolojik Rehberlik ve Danışmanlık Birimi, LGS hazırlık sürecinde anne baba tutumlarıyla ilgili önerilerde bulundu.

Sınava hazırlık sürecinde aşağıdaki adımları izleyerek çocukların başarılarına katkı sağlamak mümkün;

 Sorgulamak yerine samimi bir ilgi gösterin: "Kaç doğrun var, arkadaşın kaç puan aldı, senden önde olan kaç kişi var?” demek yerine, "Sınavın nasıl geçti?” "Günün nasıl geçti?” cümlelerini kurabilirsiniz.

Başkasıyla değil kendisiyle karşılaştırın:  Çocuğunuzun olumsuz tepki vermemesi için, onu başkalarıyla değil sadece kendisiyle karşılaştırmalısınız. Çocuğunuzun önceki başarısı ya da başarısızlığı, önceki davranış biçimleriyle şimdiki durumunu karşılaştırmak çok daha olumlu sonuç verecektir.
 

Evde olağanüstü hal ilan etmeyin: Sınava hazırlık sürecinde veya sınava kısa bir süre kaldığında evdeki düzen ve genel hava "her zamanki gibi” olmalıdır.
 

Sahip olduğu imkanları fark etmesini sağlayın ama borçlu hissetmesine sebep olmayın: Anne baba olarak bizim tercihimiz ve seçimimiz olan, imkanlar dahilinde yapmaya çalıştığımız fedakarlıklarımızı dillendirmenin sonuca yönelik hiçbir katkısı yoktur. "Biz hayatımızı sana adadık.” "Her istediğini yaptık.” "Seni okutmak için emekli bile olamadık.” gibi sözler öğrencinin kendini ailesine ve çevresine karşı borçlu hissetmesi dışında hiçbir şey sağlamaz. Sahip olduğu imkanları maksimum farkındalık ve verimlilikle kullanmasını sağlayacak hatırlatmalar yapmak her zaman için en iyisidir.

 

Yasaklamayın, kısıtlayın: Çocuğunuzun tüm yaşantısını sadece ders çalışarak geçirmesini, sürekli ev-okul-dershane üçgeni içinde gidip gelmesini beklemeyin. Dersin dışında her şeyi yasaklamak başarıyı arttırmak yerine motivasyonu olumsuz etkileyebilir.
 

Dozunda sorumluluk verin: Öğrenciye sınava hazırlanıyor diye hiç sorumluluk vermemek asla doğru değildir. Elbette öğrenciye evde üstesinden gelemeyeceği ve özgüvenini olumsuz etkileyecek sorumluluklar vermek doğru değildir ancak, evin bazı küçük alışverişlerini yapması, kendi odasını toplaması, sofra hazırlaması veya toplaması gibi doğal sorumluluklar öğrenciye ev içerisinde verilmelidir.

 

Güvenmek ile beklenti içine girmeyi birbirinden ayırın: Anne ve babaların çocuklarını yüreklendirmek adına kullandıkları "sana güveniyorum” ifadesini öğrenciler genelde "senden bunu bekliyorum” şeklinde algıladıklarından bu ifadeyi sıkça kullanmak olumlu bir etki yaratmamakta ve kaygıyı artırabilmektedir.
 

Eleştirin, suçlamayın: Eleştirilmesi gereken durumlarda eleştirin, ancak suçlayıcı olmayın.


Birlikte hedef belirleyin: Hedef belirleme sürecinde aile bireyleri kendi yaşantılarıyla model olmalıdır. Özellikle LGS sürecinde çocuğunuzun ilgi ve yeteneklerini fark etmesini desteklemek hedef oluşturma konusunda katkı sağlayıcı olacaktır.
  

Sınav sonuçlarını birlikte değerlendirin: Her deneme sınavı sonrası okuldan gönderilen sınav sonuç karnelerini birlikte inceleyerek akademik başarısını arttırması konusunda motive edebilirsiniz. Eksik kaldığı konuları belirlemesine yardımcı olun. Okul ile iletişime geçerek bu konularda nasıl kendini geliştirebileceği ile ilgili öğretmenleri ile yakın iletişimde olabilirsiniz.