DEMİR, ÜZÜLMEZ'DE MADENCİYE KONUŞTU
‘İŞİ BİTEN MADENCİYİ YERALTINDA ISLAK VE TERLİ BEKLETEREK HASTA EDİYORLAR’
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessese Müdürlüğü’nde maden işçilerinin yaşadığı sorunlar ve mobbing iddialarına yönelik açıklamalarda bulundu. Kuyu başında işçilere konuşan Demir, işi bittikten sonra maden ocağından çıkmak için kuyu dibine gelen işçilerin ıslak ve terli şekilde bilerek bekletildiğini ve işçilerin bu nedenle hasta olduğunu ifade ederek, “Dolayısıyla siz hastalandınız diye de ceza yazmaya kalkıyorlar. Siz nerede yaşıyorsunuz hangi milletin insanısınız da işçiye bunu yapıyorsunuz?” dedi.
GMİS Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir, TTK Üzülmez Müessese Müdürlüğü’nde maden işçilerine konuşma yaptı. Gece vardiyası ve gündüz vardiyasında işçilere konuşma yapan Demir, müessesede işveren tarafından işçilere mobbing yapıldığını ve taleplerinin karşılanmadığını söyledi. Özellikle müessese yönetimi tarafından işçilere baskı uygulanmaya çalışıldığını ifade eden Demir, şöyle konuştu:
“İşçi arkadaşlarımızın üzerine baskı oluşmaya başladı. Biz bunları uzlaşı ile çözeriz düşüncesindeydik ancak ocakta işi biterek kuyu başına ıslak gelen arkadaşımızın yarında çalışmaya devam edeceği için soğukta beklememesi için yukarıya çıkması lazım. Çiplerle alakalı son 3-4 aydır hafta sonları primini ve aynı zamanda sıfır kotunda veya lüzumlu hallerde çalışmamıza katkı sağlayan arkadaşlarımızın aylık 2-3 bin TL bir kayıpları söz konusu. Hepinizin üzerinde incecik yazlık montunuz var. Bize ne montumuz, ne çizmemiz veriliyor ama kuyu dibine gelince sinyalci arkadaşlarımız sayın müessese müdürümüz veya genel müdürlükten emir geldiğini söyleyerek işçileri bekletmesi sonucu madencilerimizin hasta olduğunu hepsinin biliyoruz. Dolayısıyla siz hastalandınız diye de ceza yazmaya kalkıyorlar. Siz nerede yaşıyorsunuz, hangi milletin insanısınız da işçiye bunu yapıyorsunuz?
‘ASLA KABUL ETMEYECEĞİMİZİ BİLSİNLER’
Biz üretimi nasıl arttıracağız diye işveren ve işçi olarak ortak bir çalışma yapalım diyoruz karşılığında bu işçilerin hepsini kuyu dibine getirip ocakta kalsınlar da nasıl kalıyorlarsa kalsınlar deniyor. Bunu asla kabul etmeyeceğimizi iyi bilsinler.
Bu konularla ilgili arkadaşlarımız 1.5 ay öncesine kadar arkadaşlarımız bir eylem yapmaya kalktı. Ben ağabeyleri ve temsilcileri olarak bu eylemin şu an için olmaması gerektiğini ve sulh ile halledilebileceğini söyleyerek eylemi bitirdik. Bizim devlet hassasiyetimiz, adamlık ve emekçi hassasiyetimiz var. Müessese müdür arkadaşım işçiye küfür eden adama kahve söylüyor, senin gibi cengaverler lazım bana diyor.
Ben o arkadaşımıza gerekli cevabı verdim ama sizlerin de bunu bilmeniz gerekiyor. Sen mühendisi saymıyorsun, işçiyi, şefi saymıyorsun. Sendikayı saymıyorsun. Sen kimi sayacaksın?”